Filistin'e Yardım sözlü desteğin ötesine geçmelidir
İslam ülkeleri arasında Filistin de dahil olmak üzere çeşitli konularda birlik, bugün İslam dünyasının en önemli sorunlarından biridir. Ayrıca, Batı ülkelerinde İslamofobi gibi ikilemler Müslümanları yeni zorluklarla karşı karşıya bıraktı.
Raed fawzi Ihmoud Ihmoud Uluslararası ilişkiler uzmanı, Orta Doğu araştırmacısı, Ürdün’de Üçüncü Dünya Araştırma Vakfı analistidir. IQNA’nın Ihmoud ile İslam dünyasındaki çeşitli konularda yaptığı ropörtaj aşağıda yer almaktadır:
-Dünya Müslümanları arasındaki birliğin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Müslümanlar arasında ittihadın oluşmasında birçok zorluk bulunmaktadır. Çoğunluğu Müslüman nüfusa sahip olan 54 İslam ülkesi Müslüman dünyanın sorunlarını çözmek için gereken bütünlük ve birlikten yoksundur.
Genel olarak, görüş farklılıkları iyidir, ancak her ülke kendi konusunu takip eder ve Müslüman ülkeler arasında farklı konularda fikir birliği yoktur. Belki de İslam Birliği Konferansı gibi toplantılar bu boşluğu doldurabilir ve bu fikirleri birleştirmenin sadece ilk adımıdır.
- Sizce İslam ülkeleri arasında Filistin sorununa bir çözüm bulunma ihtimali var mı?
Belki de şu anda bu 54 İslam ülkesini birleştirebilecek tek şey Filistin meselesidir.
Filistin meselesine ilişkin fikir birliğine rağmen, Filistin’e destek sadece sözlüdür. Filistinliler sadece sözlü destekten daha fazlasını evllerini almak istiyorlar. Filistinlilerin talepleri için küresel desteğe ihtiyaçları var. Bu olay sadece Filistinlilerin faaliyetleriyle sonuçlanmayacaktır. Aksine, tüm Müslüman ülkeler, hatta gayrimüslim ülkeler bile buna katılmalıdır.
- Ürdün'de Şiiler ve Sünniler arasındaki ilişkiler nasıldır?
Ürdün'deki Şii Müslümanlar çok değiller çoğu Irak veya Suriye gibi diğer Arap ülkelerinden gelen göçmenlerdir. Ancak Ürdün Sünni, ılıman ve barış talep eden bir ülkedir. Ürdün'deki Şiiler gibi diğer topluluklar küçük nüfusu nedeniyle yaygın olarak görülmemekle birlikte Ürdün'de kabul edilmekte ve desteklenmektedir. Ürdün’de Haşimi Krallığı resmi olarak kendi stratejisi olarak Müslümanlara destek verdiğini açıkladı ve Şiilere destek de bu politikanın bir parçasıdır.
Ürdün'de Sünniler ve Şiiler arasında gerginlik bulunmamaktadır. Bölgenin koşulları nedeniyle Ürdün halkının dünyadaki durumu hakkında yanlış düşünceler olabilir, ancak bu yanlıştır. Ülkemizde kavimler ve dinler arasında bir sorun yoktur. Ürdün sakin ve hoşgörülü bir ülkedir.
- Son yıllarda Batı ülkelerinde bir İslamofobi dalgası gördük. İslam ülkeleri bu sorunu nasıl çözebilir?
İslamofobi Batı'da başladı ve Batı ülkeleri için büyük bir sorun haline geldi. Ne yazık ki, bu ülkelerdeki Müslüman topluluklar bu sorundan muzdariptir ve baskı altındadır. Göçmen ve yerli Müslümanlar aynı sorunla karşı karşıyadır. Bu ülkelerde, farklı bir ten renginiz varsa, ayrımcılığa maruz kalırsınız ve İslamofobi'nin ana fikri aynı ayrımcılıktan kaynaklanır. Batı ülkelerinde çok sayıda göçmen ve sığınmacı İslamofobinin yayılmasının bir başka nedenidir. Bir yandan, Donald Trump ABD'ye başkan olarak geldiğinde, ilk eylemlerinden birinde İslamofobi yüzünden değil, Müslümanlardan nefret ettiği için Müslümanlara vize vermeyi bıraktığını görüyoruz.
Öte yandan, İslam çok saldırıya uğrayan bir dindir, ancak bunun aksine, ABD de dahil olmak üzere Batı ülkelerindeki insanların İslam dinini seçtiğini görüyoruz. Bu yüzden bu ülkelerin liderleri İslam'dan korkuyor. Amerika'ya gittiğimde dindar olsun olmasın birçok farklı dinden insanlara sordum, neden İslam'dan korkuyorsunuz? Birisi bana Orta Doğu olduğu için söyledi. Fakat İslam büyüleyici bir dindir ve bu yüzden birçok insan bu dine yönelmektedir.
-Son olarak İran ziyaretinizi nasıl değerlendirirsiniz?
İran çekici bir ülke. Tahran ve Yezd'i gördüm. Ülke modernleşiyor ve 40 yıllık boykota rağmen hikayesini yazmaya devam ediyor.
En çok konuşulan başlıklar 