Allah hakkında iyi düşünmenin psikolojik etkileri

İnsanın kalbinde oluşturduğu inanç, onun dünyaya bakışını oluşturur. Buna dayanarak, bazı insanlar Allah hakkında iyi düşünür bazıları ise bedbindir.

Allah hakkında kötümser olmak büyük bir günah sayılır ama bu husus dışında Allah hakkında karamsar ve kötümser olmanın sıkıntı, endişe ve gelecek kaygısından başka bir sonucu yoktur.

Kur'an terimi olarak zan tabiri için en az iki anlam ifade edilebilir. Birincisi, zan, şüphe ve kişinin bilmediği bir şeyden korkması ve şüphe ile ifade etmesidir. Necm suresinin 28 ayeti: “Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uyuyorlar. Şüphesiz zan, hakikat namına hiçbir şey ifade etmez.”

İkinci anlam, bir kişinin başkaları hakkında kötü düşünmesidir. Bu diğerleri bazen Allah bazen de insan olabilir.

Kur’an-ı Kerim’de yirmi kadar ayette zan, elliye yakın yerde türevleri geçmektedir.

Yakın çevreden veya insanlardan şüphe duymanın bireyler arasındaki ilişkileri etkileyen en ciddi psikolojik sorunlardan biri olduğu söylenmiştir.

Allah hakkında şüpheye düşmek inanç açısından en büyük günahlardan biri olarak kabul edilmekte ve insan inancına ve imanına doğrudan etki etmektedir. Allah’ın hikmetine, adaletine ve iyiliğine inananlar dünyaya ve olaylara daha olumlu bakarlar. Allah, Kur’an-ı Kerim’de Bakara Suresi 185. ayette şöyle buyuruyor: "O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık içinizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor, güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, size doğru yolu göstermesinden ötürü Allah’ı tazimle anmanız için ve şükredesiniz diye (uygun hükümler gönderiyor)."

Bu büyük günahla ilgili olarak Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: "Allah hakkında kötümser olmak en büyük günahlardan biridir ve Allah hakkında iyimser olmanın bedeli cennettir." Başka bir deyişle, iyimserlik insanlara umut ve barış getirir ve bizi iyi şeylere çeker. Kötümserlik de umutsuzluğa ve Allah'ın rahmetinden uzaklaşmaya neden olur.

Biz iyi, kötü inanç ve düşüncelerle yaşıyoruz ve bu inançlar insan ruhunu doğrudan etkiliyor. Bir kimse Allah hakkında iyimser ise, günah işlese bile, Allah hakkında iyimser olduğu için ve Allah'ın kendisini bağışlayacağını düşündüğü için tevbe etmeye çalışır. Yani Allah’a iman eden bir insanın, Allah’ın kulları için herhangi bir kötülük istemediğini bildiği için, acılara ve musibetlere dayanması daha kolay olacaktır.