IQNA

Barış ödülü sahibinin yeşil ışık yakması ile Müslümanların soykırımı

7:13 - July 10, 2017
Haber kodu: 3462405
Tahran 10 Temmuz 2017- Myanmar yetkilileri Müslümanların bu ülkede zulüme maruz kalmadıklarını ve saklanacak bir şey olmadığını iddia etmektedir. Eğer hal böyleyse neden bu ülkenin lideri Nobel Barış Ödülü sahibi Suu Kyi Müslümanlara karşı yaygın şiddeti araştırmak için BM Araştırma Kurumlarının ülkesine girmesine izin vermemektedir.

Barış ödülü sahibinin yeşil ışık yakması ile Müslümanların soykırımı

Uluslararası Kuran Haber Ajansı (IQNA) – Myanmar'da Rohingya Müslüman azınlığı yıllardır bu ülke güvenlik güçleri ve aşırı Budistlerin şiddeti ile karşı karşıyadır. İnsan hakları örgütleri ve uluslararası kuruluşlar BM gibi bugüne kadar Myanmar'da Müslümanlara yönelik şiddetle mücadele için etkili önlemler almakta başarısız oldu.

Carbonated TV haber ajansı bu konuya dikkat çekerek Myanmar yetkililerinin, Müslümanların baskı ve zulmü hakkında bağımsız bir soruşturmanın yürütülebilmesi için ülkeye girişine izin vermemesini eleştirdi.

Myanmar hükümeti bu ülkedeki askeri hükümet kanunlarını lağv ettikten sonra Demokrasi için çaba sarfetti. 2012 yılında Rohingya Müslümanlarının krizini çözmek için yeni hükümetin çabalarının çoğu Müslümanlar için umut verici oldu.

Barış ödülü sahibinin yeşil ışık yakması ile Müslümanların soykırımı

Birçok kişi Suu Kyi'nin , yüzyıllardır bu ülkede yaşayan daha sonra toplumdan dışlanan hatta vatandaşlıkları elinden alınan Müslümanların haklarını koruması yönünde çalışacağına inanmakta idiler.

Ama Suu Kyi ülkedeki aşırı Budistleri memnun etmek için Myanmar'da Rohingya teriminin kullanımını yasakladıktan sonra bütün bu umutlar tamamen kayboldu.

Suu Kyi yaklaşık 15 yıl insan hakları faaliyetleri nedeni ile ev hapsinde yaşadı. Resmi olarak tanınmayan bir azınlık yüzünden çoğunluğu oluşturan ülkesindeki Budistlere zarar verme niyetinde olmadığını iddia etti.

Hatta bu ülkede Müslümanlara karşı gerçekleşen çeşitli eylemlere teveccühle gelen raporlarda, Müslümanlara karşı ayrımcılık ve şiddet eylemlerinde tamamen onunda rol oynağı yönündedir.

Ama son günlerde bu konuyu tekrar ön plana çıkaran nokta, Myanmar hükümet Başkanının bu ülke güvenlik güçleri tarafından Müslümanlara karşı tecavüz, öldürme ve işkence hakkında araştırma için BM Araştırma ekibinin ülkeye girmesini reddetmesidir.

Geçen yıl Ekim ayında Rahin bölgesinde Müslümanlara şiddetli baskı üzerine BM raporlarının yayınlanmasının ardından bu konunun araştırılması için karar vermişti.

Elbette aşırı Budistler Myanmar hükümetinin desteği ile bu bölgede Müslümanlar aşırı baskı uygulamaktadır. 2012 yılından bu yana baskılar daha da şiddetlenmiştir.

Ama son zamanlardaki baskı Myanmar hükümeti tarafından birkaç güvenlik görevlisinin öldürülmesi bahanesi ile yapılmaktadır. BM İnsan Hakları İzleme Örgütü bu işlemin Myanmar Hükümetinin sistematik şekilde etnik temizliğinin bir parçası olarak kaydetti.

Bu ülke ordusu, Rohingya Müslüman köyünü tamamen ortadan kaldırma ve askerlerin bu köydeki Müslüman kadınlara tecavüz etmesiyle suçlanmaktadır. BM yetkilileri son zamanlardaki tutumu Myanmar'daki Müslümanların soykırımı sorununun farkında olduğunu göstermektedir. Bunu önlemek için çabaları devam etmektedir.

Ama Suu Kyi BM talebine bu alandaki araştırmaların ülkesinde gerginliği daha da artıracağını iddia etmektedir. Bu konuda araştırmayı engellemek krizin çözümüne yardımcı olmamaktadır.

Tüm bunlarla birlikte şimdi şu soru sorulmaktadır ki gerçekten Suu Kyi Nobel Barış Ödülünü hak ettimi? Acaba Nobel Akademisi seçiminde bir hata mı yaptı? Eğer öyleyse ödülün ondan alınması ve hak eden kişiye verilmesinin zamanı gelmiştir.

3616696

captcha