Gazze'de ekonomik kriz uyarısı
Tahran, 26 Eylül 2018 - Dünya Bankası, Gazze'de ekonomik kriz ve Filistin halkının kritik durumu hakkında uyarıda bulundu.
Dünya Bankası tarafından hazırlanan yeni rapora göre, işgal rejimi İsrail ablukası altındaki Gazze, ekonomik çöküşün eşiğinde. Bölgeye yapılan yardımlar yetersiz kalıyor ve Gazze hızla ekonomik darboğaza sürükleniyor.
Dünya Bankası Batı Şeria ve Gazze Direktörü Marina Wes, “Savaş ve çatışmalar, Gazze’nin ekonomisini felç etti ve işsizlik arttı. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak ve yoksullukla başa çıkmak için sürekli mücadele halinde. Su gibi en temel hizmetlerin yoksunluğu, kamu düzenini bozuyor” değerlendirmesinde bulundu.
Rapora göre Gazze ekonomisi, ilk çeyrekte yüzde 6 küçülürken, işsizlik oranı yüzde 50’nin üzerinde bulunuyor. Gazze’deki genç nüfusun işsizlik oranının ise yüzde 70’in üzerinde olduğu belirtiliyor. Direktör Wes de, genç nüfusun yüksek olduğu Gazze’de, özellikle eğitimin büyük bir potansiyel güç olabileceğini kaydediyor.
Öte yandan Dünya Bankası raporunda, ABD’nin Gazze’ye yaptığı ekonomik yardımları durdurmasına da vurgu yapıldı. ABD, Gazze’deki Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) yaptığı yardımları askıya almış, yıllık yaklaşık 60 milyon dolarlık yardımın dondurulması, Gazze’de mali krize yol açmıştı.
Raporda ayrıca, işgal hükümetine de seslenilerek, “Gazze’deki ambargonun kaldırılıp, kişilerin ve ticari ürünlerin geçişine izin verilip ekonomiye destek olunması gerektiği” vurgulanıyor.
Dünya Bankası'nın raporuna yansıdığı gibi, İsrail'in yıllardır Gazze'yi abluka altına aldığı için bu bölge birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır. İsrail 1967 yılında Gazze'yi işgal etti ve 2005 yılında Gazze sakinleri dahil kahraman Filistin halkının direnişi sonucu geri çekilmek zorunda kalsa da ancak hala havadan karadan ve denizden bu bölgeyi abluka altında tutmaktadır.
Siyonist rejimin Filistin halkına karşı insanlık dışı girişimleri ve saldırıları, Gazze Şeridi'nde krizin patlak vermesine yol açmıştır. Siyonist rejim Gazze sakinlerine yönelik hasmane politikasından vazgeçmediği gibi, Filistin'in diğer bölgelerinde olduğu gibi bu bölgede de insanlık dışı muamelelerine devam ediyor.
Uluslararası örgütler tarafından Gazze ile ilgili hazırlanan raporda sürekli olarak ABD'nin Filistinliler'e karşı hasmane ve yaptırım politikalarının tehlikeli rolüne dikkat çekiliyor.
Amerikalı gazeteci ve yazar Michel Wolf, "Gazep ve Ateş: Trump'ın Beyaz Sarayı İçinde" başlıklı kitabında, Donald Trump yönetiminin perde arkasındaki gerçekleri ortaya çıkarmış bulunuyor. Amerikalı yazar, Ortadoğu'da barış planı ile ilgili olarak Trump'ın Ürdün'e Batı Yaka'yı ve Mısır'a da Gazze Şeridi'ni kendi topraklarına ilave etmelerine ve bu ülkelerce sözkonusu bölgelerin yönetilmesine izin vermeleri gerektiğine vurgu yaptığını ifşa etmiştir.
Filistinli aktivistlerden Vasıl Ebu Yusuf da, ABD Başkanı Donald Trmp'ın girişimlerine işaretle, Washington'un Filistin meselesine son vermek için topyekun bir savaş başlattığını söyledi.
ABD yönetiminin Filistin meselelerine yönelik girişimleri, Trump döneminde Beyaz Saray'ın Filistinliler'e karşı her türlü komplolarının tehlikeli ebadını gösteriyor.
ABD, Kudüs'e karşı komplocu politikalarına paralel olarak, Gazze politikasını da ayrı olarak takip etmek istiyor. Bu konu, ABD'nin Filistin'e karşı kapsamlı politikası çerçevesinde değerlendirilebilir.
Arap ve Batı medyasının Amerikan Yüzyılın Anlaşması projesi hakkında aktardığı haberlere göre, Beyaz Saray, uluslararası camiaya Siyonist rejimin başkenti olarak Kudüs ile ilgili pozisyonunu kabullendirmeye ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasına engel olmaya çalıştığını gösteriyor.
Gazze ve Batı Şeria, Filistin halkının Siyonist rejim karşısındaki ana direniş odaklarından sayılıyor.
Filistin gelişmeleri de Siyonist rejimin ABD'nin desteği altında Gazze sakinleri başta olmak üzere Filistinlilere karşı şiddet ve baskı politikasını artırarak, durumu daha kötüleştirmiştir.
Dünya Bankası Batı Şeria ve Gazze Direktörü Marina Wes, “Savaş ve çatışmalar, Gazze’nin ekonomisini felç etti ve işsizlik arttı. İnsanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamak ve yoksullukla başa çıkmak için sürekli mücadele halinde. Su gibi en temel hizmetlerin yoksunluğu, kamu düzenini bozuyor” değerlendirmesinde bulundu.
Rapora göre Gazze ekonomisi, ilk çeyrekte yüzde 6 küçülürken, işsizlik oranı yüzde 50’nin üzerinde bulunuyor. Gazze’deki genç nüfusun işsizlik oranının ise yüzde 70’in üzerinde olduğu belirtiliyor. Direktör Wes de, genç nüfusun yüksek olduğu Gazze’de, özellikle eğitimin büyük bir potansiyel güç olabileceğini kaydediyor.
Öte yandan Dünya Bankası raporunda, ABD’nin Gazze’ye yaptığı ekonomik yardımları durdurmasına da vurgu yapıldı. ABD, Gazze’deki Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) yaptığı yardımları askıya almış, yıllık yaklaşık 60 milyon dolarlık yardımın dondurulması, Gazze’de mali krize yol açmıştı.
Raporda ayrıca, işgal hükümetine de seslenilerek, “Gazze’deki ambargonun kaldırılıp, kişilerin ve ticari ürünlerin geçişine izin verilip ekonomiye destek olunması gerektiği” vurgulanıyor.
Dünya Bankası'nın raporuna yansıdığı gibi, İsrail'in yıllardır Gazze'yi abluka altına aldığı için bu bölge birçok sorunla karşı karşıya kalmıştır. İsrail 1967 yılında Gazze'yi işgal etti ve 2005 yılında Gazze sakinleri dahil kahraman Filistin halkının direnişi sonucu geri çekilmek zorunda kalsa da ancak hala havadan karadan ve denizden bu bölgeyi abluka altında tutmaktadır.
Siyonist rejimin Filistin halkına karşı insanlık dışı girişimleri ve saldırıları, Gazze Şeridi'nde krizin patlak vermesine yol açmıştır. Siyonist rejim Gazze sakinlerine yönelik hasmane politikasından vazgeçmediği gibi, Filistin'in diğer bölgelerinde olduğu gibi bu bölgede de insanlık dışı muamelelerine devam ediyor.
Uluslararası örgütler tarafından Gazze ile ilgili hazırlanan raporda sürekli olarak ABD'nin Filistinliler'e karşı hasmane ve yaptırım politikalarının tehlikeli rolüne dikkat çekiliyor.
Amerikalı gazeteci ve yazar Michel Wolf, "Gazep ve Ateş: Trump'ın Beyaz Sarayı İçinde" başlıklı kitabında, Donald Trump yönetiminin perde arkasındaki gerçekleri ortaya çıkarmış bulunuyor. Amerikalı yazar, Ortadoğu'da barış planı ile ilgili olarak Trump'ın Ürdün'e Batı Yaka'yı ve Mısır'a da Gazze Şeridi'ni kendi topraklarına ilave etmelerine ve bu ülkelerce sözkonusu bölgelerin yönetilmesine izin vermeleri gerektiğine vurgu yaptığını ifşa etmiştir.
Filistinli aktivistlerden Vasıl Ebu Yusuf da, ABD Başkanı Donald Trmp'ın girişimlerine işaretle, Washington'un Filistin meselesine son vermek için topyekun bir savaş başlattığını söyledi.
ABD yönetiminin Filistin meselelerine yönelik girişimleri, Trump döneminde Beyaz Saray'ın Filistinliler'e karşı her türlü komplolarının tehlikeli ebadını gösteriyor.
ABD, Kudüs'e karşı komplocu politikalarına paralel olarak, Gazze politikasını da ayrı olarak takip etmek istiyor. Bu konu, ABD'nin Filistin'e karşı kapsamlı politikası çerçevesinde değerlendirilebilir.
Arap ve Batı medyasının Amerikan Yüzyılın Anlaşması projesi hakkında aktardığı haberlere göre, Beyaz Saray, uluslararası camiaya Siyonist rejimin başkenti olarak Kudüs ile ilgili pozisyonunu kabullendirmeye ve bağımsız Filistin devletinin kurulmasına engel olmaya çalıştığını gösteriyor.
Gazze ve Batı Şeria, Filistin halkının Siyonist rejim karşısındaki ana direniş odaklarından sayılıyor.
Filistin gelişmeleri de Siyonist rejimin ABD'nin desteği altında Gazze sakinleri başta olmak üzere Filistinlilere karşı şiddet ve baskı politikasını artırarak, durumu daha kötüleştirmiştir.
Kaynak: Rasthaber
En çok konuşulan başlıklar 