IQNA

Haccımız çarşı tavafına dönüşmesin!

14:44 - October 07, 2014
Haber kodu: 1457923
Uluslararası Grup: Hacca gidiyoruz ama oradan ucuza Çin malı ürünler getirmek için mi, yoksa ibadet için mi? Helâl olan hac alışverişini abartmadan dinî vecibelerimizi nasıl yerine getirebiliriz?


İKNA- diniajans haber merkezinin aktardığına göre,Ne zamandır bir akıllı telefon almanın peşindeydi. Bir gün eşi geldi ve arkadaşının annesinin hacca gideceğini, oradan kolayca ucuza telefon getirtebileceklerini söyledi. Babası da telefonunu oradan almıştı zaten. Kardeşi, umreye gittiğinde kaliteli bir marka güneş gözlüğüyle dönmüştü. Kutsal toprakları ziyaret eden kimi görse, Türkiye piyasasından ucuz olan ürünlerden bahsediyordu. Hac esnasında bütün bu ürünleri gezecek fırsatı nereden buluyorlardı? Komşulara hurmayla zemzem dışında kutularca Çin malı hediyeler getirme âdeti sarmıştı dört bir yanımızı. Suudi Arabistan’a ‘çarşı tavafı’ yapmaya mı gidiyorduk yoksa?Mekke, bilhassa Kâbe’nin etrafı, cahiliye döneminden beri ticaretin merkeziydi. Çeşitli inançlardan insanlar gelir, kendince ibadetlerini yapar, bir yandan da ticaret üzerinden geçimlerini sağlarlardı burada. Kâbe bugün de tüm dünya Müslümanlarının hac ve umre ibadeti için akın ettiği bir yer. Hal böyleyken, ticaretin yine had safhada olması kaçınılmaz oluyor. Peki, hac gibi kutsal bir ibadete gittiğimiz bu beldede dünyamız için mi, yoksa ahiretimiz için mi kazançlı bir ticarete daha çok ihtiyacımız var? Fatih Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi yard. Doç. Dr. Hasan Yenibaş, ideal bir haccın ibadetle birlikte bir ticaret ve kazanç mevsimi de olduğunu hatırlatıyor bize. Hiçbir dünyevî şey düşünmeyeceğimiz, bir iğne bile almadan geri döneceğimiz bir yer değil yani kutsal topraklar. Allah Kur’an’da alışverişi helal kıldığına göre, haccın ruhuna da aykırı değil bu uğraş. Ancak Yenibaş, burada alışverişin hac ibadetini delip geçmemesine, araçlıktan çıkıp amaç haline gelmemesine dikkat etmemiz gerektiğini vurguluyor. Hocamızın da dediği gibi, aslolan ticaretimizin ibadetimize ve ihlasımıza halel getirmemesi.



Çarşı tavafı:Yüzükler şurada ucuz, tesbihler şurada



Bir ürünün ucuzunu bulmak, hatta pazarlığını yapmak sünnet. O yüzden hacdan ucuza bir şeyler almakta bir sıkıntı yok. Fakat hac adı altında Türkiye’de de çok rahat bulabileceğimiz hediyeleri poşetlere doldurup getirmenin bir kültüre dönüşmesi, büyük sorun teşkil ediyor Hasan Yenibaş’a göre. Çoğu Çin malı olan, kimsenin takmadığı yüzükleri, kolyeleri, kullanmadığı tesbihleri adeta haccın rükunları içerisindeymiş gibi alıp getirmeyi bir borç biliyoruz. Hatta o kadar ki bazen durumu abartıp, akrabalarla komşuların ve diğer yakınlarımızın sayılarını hesaplayarak, “Aman şuna da şunu alayım.” diyerek belki maddî bir külfetin de altına giriyoruz. Böyle olunca da poşetler dolusu gereksiz hediyenin daha ucuzunu bulma umuduyla ‘çarşı tavafı’nda buluveriyoruz kendimizi. Bu konuda toplumun beklentisinin de büyük bir vebal olduğuna işaret eden Yenibaş, hepimizin hurma ve zemzemle yetinmeye alışmamız gerektiğini ifade ediyor.Hocamız, bir tavaf daha fazla yapmak, bir günlük kaza namazı daha kılmak varken zamanımızı Kâbe’den koparak geçirmenin doğru olmadığı görüşünde. Alışverişe ne kadar zaman ayırmamız gerektiğine dair net bir şey söylemese de örneğin 20 gün Mekke’de kalan birinin bir-iki öğleden sonrasıyla bu işi rahatlıkla aradan çıkarabileceğini anlatıyor. Zira bu, otel yolunda ya da yemek aralarında dahi halledilebilecek tali bir mevzu olmalı. Yani hac gibi özel bir mevsimi, kıvamına yakışır biçimde geçirmek mesele....yenibahar

Mekke…

diniajans.com

Etiketler: arafat ، hac ، mekke ، çarşı
captcha