IQNA

Dünya

Giyimimize Göre Değil, Performansımıza Göre Değerlendiriliyoruz

0:38 - February 15, 2008
Haber kodu: 1629025
Amerika'nın New Jersey eyaletindeki Dorothy's Little Tot Anaokulu'nun Müdürü Rabiye Demircan, yıllardır ABD'de başörtülü olarak öğretmenlik yaptığını ve bugüne kadar hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadığını söyledi.
İkna'nın CHA'dan naklettiği habere göre Amerika'nın New Jersey eyaletindeki Dorothy's Little Tot Anaokulu'nun Müdürü Rabiye Demircan, yıllardır ABD'de başörtülü olarak öğretmenlik yaptığını ve bugüne kadar hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadığını söyledi. Türkiye'de başörtüsü konusunda yaşanan tartışmalara şaşırdığını belirten tecrübeli öğretmen, ABD'de insanların giydikleri ile değil çalışmaları sırasında gösterdikleri performansa göre değerlendirildiğini belirtti. Rabiye Demircan, aynı zamanda William Paterson Üniversitesi'nde yüksek lisans yaptığını ve başörtülü olmasının üniversitede de hiçbir sıkıntı oluşturmadığını kaydetti.
1969 yılında Ankara Hasanoğlan Öğretmen Okulu'ndan mezun olan Rabiye Demircan, 20 yılı aşkın bir süredir ABD'nin New Jersey eyaletinde öğretmenlik yapıyor. Öğretmeliğe Bilecik'in Akçasu köyünde başlayan Demircan, ''Akçasu'lular namaz kılan, okul dışında başını örten bir öğretmeni daha önce hiç görmemişti. Benim namaz kılmam, okul dışında başımı örtmem onları çok şaşırttı. Başörtüsünü ilk olarak Akçasu köyünde takmaya başladım. Dinimi okuyarak öğrendim. Ben başörtüsünün dini bir gereklilik olduğuna inanıyorum, ama buna inanmayanlara da saygı duyuyorum. İnanmadıkları için inananların haklarını yasaklamaya çalışanları ise anlayamıyorum." dedi.
1973 yılında dil öğrenmek için ABD'ye gelen Rabiye Demircan, Montclair State Üniversitesi'nde eğitimini tamamlar tamamlamaz diplomasını bile almadan Türkiye'ye döner. Türkiye'de değişik kurumlarda çalıştıktan sonra tekrar ABD'ye gelmeye karar verir.
1984 yılından bu yana eyalet çapında birçok okulda öğretmenlik yapan tecrübeli eğitimci, başörtüsü konusunda bugüne kadar hiçbir sıkıntı yaşamadığını anlattı. Rabiye Demircan, "1984 yılında öğretmenlik yapmak için birçok okula başvuruda bulundum. Görüştüğüm her okula başörtüsü ile çalışmak istediğimi söyledim. Bu talebim karşısında hiç kimse bana olumsuz bir yaklaşım sergilemedi. Teaneck şehrinde öğretmenlik yapmaya başladım. Okul müdüründen öğlen namazları için yer talep etmiştim. Okul müdürü bir öğretmenler toplantısında 'Rabiye hanım öğlen vaktinde kısa bir süre izinli. Kendisine tahsis ettiğimiz odada ibadet edecek. Kimsenin bu süre içinde onu rahatsız etmemesini rica ediyorum' demişti. Her ay New Jersey'de okul müdürlerinin katıldığı bir toplantıya gidiyorum. Şuana kadar başörtümle alakalı hiçbir rahatsızlık duymadım. Kimse de bana neden takıyorsun demedi. Toplantıyı yapan eğitim müdürü, okulumuzu hep örnek okul olarak gösteriyor. Farklı dinlere mensup birçok velimiz var. Bugüne kadar başörtümden dolayı onlardan da herhangi bir olumsuz şey duymadım" diye konuştu.
Türkiye'de yaşanan tartışmaları yakından takip ettiğini ifade eden tecrübeli öğretmen, korkuyoruz açıklaması yapanların, İslam dinini bilmemesinden dolayı bu tarz konuştuklarını ifade etti. Rabiye Demircan, "Başörtüsü konusunu, siyasi malzeme yapanların bilgisizlikle hareket ettiğini düşünüyorum. Başörtüsünü dinin bir gereği olarak kabul edemiyorlar, çünkü işlerine gelmiyor. Seyrettiğim televizyon programlarında öyle tartışmalar oluyor ki şaşırıp kalıyorum. İslam dininin başörtülü bir kadın doktorun erkek bir hastayı tedavi edemez diye bir kuralı yok. Yüzyıllardır bir arada kardeşçe yaşamış insanların şimdi bu duruma düşürülmeye çalışılması beni şaşırtıyor. Bence yaşananlar bazı siyasilerin politik bir oyunu'' şeklinde konuştu.
Hürriyeti başkalarının hakkına tecavüz etmeden özgürce yaşamak olarak tanımlayan Rabiye Demircan, Türkiye'de kanunların bile değiştirilirken kriz çıkmasını anlayamadığını ifade etti. ABD'de inancın çok önemli olduğunun altını çizen Demircan, bu konuda sıradışı bir örnek verdi. Rabiye Demircan, "Birkaç yıl önce iki lise öğrencisi birbirleriyle kavga etti. Biri diğerini biraz hırpaladı. Sonuçta iki öğrenci mahkemeye çıktı. Öğrencilerden biri 'Dinime küfrettiği için kavga ettik ve dövdüm' dedi. Hakim dayak yiyen öğrenciye 'Kimsenin inancına küfredemezsin. Bu ülkede inancından dolayı hiç kimseyi aşağılayamazsın' diyerek dayak yemesine rağmen çocuğu suçlu buldu" dedi.
captcha