Senegal İran kültür ataşesi Muhammet Ali Basiri İran Kuran Haber Ajansı (İKNA) ile yaptığı telefon görüşmesinde bu konuya değinerek şöyle dedi: İran İslam İnkılâbının asıl temeli kültürel değişimdir. İslami kültürden uzaklaştıklarını gören halk aniden İmam Humeyni’nin (Rahmetullahi Aleyh) önderliğinde uyandı ve İslami kimliğini arar oldu. Kültür siyasi gücün temel unsuru olduğundan dolayı İslam İnkılâbının kültürel boyutu dünyada ve orta doğuda daha fazla etki bıraktı. Günümüzde siyasi bilimler ve sosyolojide siyasi gücün bir ülke halkı arasındaki kültürün rolünden kaynaklandığı ispatlanmıştır. Gerçekte İran halkının siyasi, iktisadi ve toplumsal alanlardaki değişimleri kültürel değişim sonrası meydana gelmiştir ve devamında da bu etkenin siyasi değişimlerdeki etkileri de gözle görülür niteliktedir.
Basiri: İmam Humeyni’nin deyişiyle İslam’ın ihyası ve kültürel değişim İslam İnkılâbın en önemli hedefiydi. Bu günümüzde zenci asıllı Amerika başkanı Obama gibi birçok batılı liderin ayak bastığı bir yoldur. Obama değişim vadeden bir başkan olarak meydana çıktı ve kendinin itiraf ettiği üzere Bush’un döneminde ülkesi yanlış yola yönlendirildi ve askeri ve sanayi alanında elde edilen gücün bir anlamı yoktur.
İran İslam İnkılâbı Dünyada Oluşan Bağımsızlık Hareketlerine Örnektir
İran’ı dünyada oluşan bağımsızlık hareketlerinin örneği olarak gösteren İran Ataşesi, bu İran için büyük bir başarıdır ki Müslüman olan ve olmayan devletlerde oluşan bütün İslami bağımsızlık hareketleri için bir örnek olarak gösteriliyor. Son asırda meydana gelen bağımsızlık hareketleri ya sağ yanlısı veya sol yanlısıydı ama genelde başarısız oldular veya da iç ve dış tuzakların gölgesinde netice vermediler. Bu olay siyasi ve iktisadi alanlarda gelişmeyi amaçlayan özgürlükçü halkların kültürel etkenlere sığınmasına neden oldu ki böylesi bir değişimin örneği İran halkının inkılâbıdır.
Müslümanların en büyük arzusunun İslami kimlik ve kültürü canlandırmak olduğunu dile getiren Basiri, günümüzde Müslümanlar arasında en fazla etki ve sevgi konusu İslami uyanış konusudur ve genellikle de bu ülkeler İran modelini örnek alıyorlar. Her ne kadar geçen yıllarda batı ve bazı Müslüman devletlerde İslam karşıtı cepheler oluşturuldu ve İran’ı gerici ve olumsuz olarak göstermeye çalıştıysalar da bu çabaların hepside başarısız kaldı dedi.
Kimliksizlik Kaosundan Kurtulmak Müslüman Devletlerin Tek Kurtuluş Yoludur
Bütün batılı ve doğulu modellerin yenilmeye mahkum olduğu dile getiren Basiri, seksenli yıllara kadar ülkelerin tek kurtuluş yolu ya liberal demokrasi yada sosyalizmdi ve İslam İnkılabı öncesinde kadar bütün ülkeler bu iki modelden bir tanesinden yaralanıyorlardı ancak kısa sürede bu yöntemlerin faydalı olmadığının farkına vardılar ve üçüncü ve başarılı bir model olarak İslami kimliği canlandırma konusu dünyada gündeme geldi ve batı ve doğu modellerinden yılan devletler İran’ı kendilerine örnek aldılar. Birçok Afrika ülkesi İran İslam İnkılâbından aldıkları ilham ile bağımsızlık mücadelesi veriyorlar.
356339