Cemal Aydın'ın "Ezanla Müslüman olmalar ve mealler" başlıklı yazının bir bölümü şöyle:
Ezanların hoparlörlerle okunmadığı eski İstanbul’da ezan sesi sayesinde Müslüman olanlar olurdu. Şimdilerde ise turistler hoparlör yüzünden kulaklarını tıkıyorlar! Camilerde cemaate hoparlörlerle işkence ediliyor! İnsan sesine ve mabet sükûnetine hasret kaldık! Sayın Diyanet İşleri Başkanı, hoparlör zulmünü durdurun!
Yarım asırdır İstanbul’dayım. Eskiden, yani hoparlörlerinin olmadığı ve seneden seneye şerefelerdeki hoparlör sayısının ve sesinin gittikçe artarak ortalığı velveleye vermediği dönemlerde, “Falan caminin yakınındaki otelde kalan bir turist ezan sesini işitmiş, gelip camiye Müslüman olmuş!” haberlerini çok duyardık. Hiç de şaşırmazdık. Çünkü ezanlar bizlerin olduğu kadar, Allah’ın o kullarının da ruhlarını cezbeder, kanatlandırır, gönüllerimizi ilâhî duygularla yıkardı. İnsan sesiyle okunduğu için işgal İstanbul’unda bile yabancı komutanların arabalarını durdurup ezan dinledikleri anlatılır.
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı