IQNA

Ebru Sanatçısı Alparslan Babaoğlu:

Sanatın amacı yalnızca Allah’ın rızasını kazanmaktır

9:08 - July 21, 2015
Haber kodu: 3331571
Tahran(IQNA) - Alparslan Babaoğlu hayatını Ebru sanatının korunmasına ve tanıtılmasına adamış Türkiye’nin en önemli Ebru sanatçılarındandır. Hocasından devraldığı bu sanatı, aslına uygun olarak yaşatan Babaoğlu’na göre sanatın amacı yalnızca Allah’ın rızasını kazanmaktır.

Ünlü Ebru Sanatçısı Alparslan Babaoğlu Uluslararası Kur'an Haber Ajansı (IQNA)’nın sorularını samimiyetle yanıtladı.

1. Hocam bize kendinizi tanıtabilir misiniz? Ebru sanatına nasıl gönül verdiniz?

1957 yılında Ankara’da doğdum. 1973 yılında Erzurum Lisesi’nden mezun oldum ve aynı sene devlet yurtdışı burs imtihanını kazandım. İngiltere’deki Manchester Üniversitesi’nden Elektronik Mühendisliği alanında 1979 yılında şeref derecesi ile lisans, 1980 yılında da yüksek lisans derecelerini alarak yurda döndüm. Mecburi hizmetim nedeniyle PTT Araştırma Laboratuarı’nda başlayan mühendislik hayatım, özel sektor veTÜBİTAK’taki araştırmacı ve yöneticilik görevlerimin ardından 2011 yılında kendi isteğimle emekli olana kadar devam ettim. O tarihten bu yana da tam zamanlı olarak ebru ile ilgileniyorum.
Ebruyla ilk defa bir arkadaşımın evinde, 1983 yılında tanıştım. Arkadaşımın eşi, elimde tuttuğum ebrunun Üsküdar’da oturan ve aktarlık yapan yaşlı bir  bey tarafından yapıldığını ve eğer emr-i Hak vaki olur da onu kaybedersek bu sanatın kaybolacağını söyledi. Ben o zaman bekârdım ve çalıştığım kamu kurumunun bekâr lojmanlarında kalıyordum. Akşam mesaiden sonra kendi kendime neyüflemeye çalışırdım. Yani bir şeylerle uğraşacak boş zamanım vardı. Arkadaşımın eşine "ben bu işe talibim yeterki bu sanat kaybolmasın nasıl öğrenebilirim ?" dedim. BanaSn. Prof. Uğur Derman’ın  “Türk Sanatında Ebru” isimli kitabını verdiler ve "burada anlatılanlara göre başla bakalım" dediler. Birkaç nümûne ebru ve kitabı da alarak evimin yolunu tuttum. Kitaptaki tariflere göre tekne yaptırdım, kâğıt kestirdim, Karacaahmet'te mermer tornası olan mermercilerden birisine dest-i seng yaptırdım, boyavekitrealdım, mezbahadan öd tedarik ederek kaynattım ve kendi kendime ebru yapmaya başladım. Yani benim ebruya başlama sebebim ne suyun üzerindeki boyaların dansına meftun olduğum için ne de renklerin cazibesinden kendimi alamadığım içindir. Ben ebruya bu sanatı ustamdan sonra hakkıyla icra edecek insan kalmayacak endişesiyle başladım.
 

2. Sizin için Ebru sanatının anlamı nedir? İslam sanatında Ebru’nun yerini nasıl görüyorsunuz?
 

Ebru benim için özellikle 2011’de emekli olup da sosyal medya vasıtasıyla ebrunun içine düşürüldüğü duruma vakıf olduktan sonra bir hayat biçimi haline geldi. Ebrunun doğru icra edilerek gelecek nesillere ustalarımızın icra ettiği şekliyle aktarılabilmesi için dersler ve seminerler vermeye, kitap yazmaya ve doğru ebruyu insanlara gösterebilmek için üretip sergiler açmak için çalışmaya başladım.

Her sanatın kendine göre cazibesi vardır ancak ebrunun konsantrasyon problemi olan insanları bile cezbetmesi ve saatlerce tekne başında tutması gösteriyor ki ebruda diğerlerinden farklı olarak insanı rehabilite eden birşey var.

İslam sanatında ebrunun şu anlamda özel bir yerinin olduğunu düşünüyorum. Ebru tasavvufta küllî irade ve cüz’i irade bahsi anlatılırken talebeye misal olarak gösterilen bir sanattır. Siz boyalarınızı usulüne göre hazırlarsınız, hangi boyayı hangi fırçayla serpeceğinize ve renklerin sırasına karar verirsiniz buraya kadar herşey sizin cüz’i iradeniz dahilinde cereyan eder lakin fırçayı parmağınıza vurduğunuz andan itibaren hangi damlanın ne büyüklükte ve nereye gideceğini siz belirleyemezsiniz işte bundan sonrası küllî iradeye tabidir.
 

3. Sizce Ebru sanatı özelinde İslam sanatları insana neler kazandırır? Uzun yıllar Ebru sanatıyla hemhal oluşunuz hayatınız ve maneviyatınıza nasıl tesir etti?

Benim Hocam’ın bir beyiti var diyor ki :

Bil ki manzurun olan dest-i nükş-i Mustafa,
Nusret-i Mahmut Hüdâyî himmet-i Âl-i Âbâ.

Yani elinden çıkan nakışlar aslında senin elinden çıkmıyor Mustafa onlar Hz. Hüdayi’nin yardımı ve Âl-i Âbâ’nın himmetinin eseri, sen bu nakışları ortaya çıkarmak içinsadece bir vasıtasın.
Genelde İslam sanatları, özelde de ebru insana bu idraki kazandırmak için çok önemli bir vasıtadır bana göre. Yani bizim sanatlarımız,  nefis terbiyesi için çok önemli bir vasıtadır tabii bu yukardaki beyitin manasını müdrik insanlariçin geçerli Allah korusun bu sanatlar, insanın “en güzel ben yapıyorum bendengüzelini kimse yapamıyor” diye düşünmesine sebep olup enaniyyet çukuruna düşmesine de sebep olabilir.
Batı sanatları için sabahlara kadar sanat sanat için midir sanat toplum için midir tartışmasını yapabilirsiniz ve ya batı sanatları ile topluma sosyal mesajlar verebilirsiniz ama İslam sanatları için bunlar abesle iştigaldir çünkü bizim sanatlarımız sadece ve sadece Allah’ın rızasını kazanmak için icra edilir bana göre. Bunun şuurunda olarak yani sanatını sadece Allah’ın rızasını kazanmak için icra eden bir sanatçı ise o sanatın icrasıyla elde edebileceği en büyük kazancı elde etmiştir.
Bu kadar sene ebru yaparak ne öğrendin diye soracak olursanız teknemden çok güzel bir ebru çıktığında “bu güzelliği ortaya çıkarmak için başkalarını değil de beni seçtiğinden ötürü Allah’a hamdetmeyi” öğrendim.  Neredeyse tamamı necis malzemelerden letafetler zuhure debileceğini öğrendim. Gurur ve kibirden uzak kalabilmek için gayret sarfetmeyi öğrendim. Eh bunlar da bir sanatın bir insana kazandırabileceği şeyle riçin yeterli . . .
 

4. Sizce Ebru sanatı ve diğer geleneksel sanatlarımız İslam coğrafyasında ayrılıkları ve ihtilafları giderecek ve müslümanları birbirine yaklaştıracak bir rol üstlenebilir mi?


Üstlenmez mi? Zaten sanatın amacı da bu değil mi? Benim sosyal medyada binlerce takipçim var bunların içinde İslam coğrafyasının her yerinden sanatçılar var. Ben onların çalışmalarını görüp beğeniyorum onlar benim çalışmalarımı görüyorlar. Güzellik sınır tanımaz. Dünyanın her yerinden binlerce arkadaşı ebru sayesinde edindim. Herkes iyi kötü bir sanatla iştigal etse aynı ya da farklı coğrafyalardan aynı güzelliklerden zevk alan insanlar birbirlerini bulacak ve başka hiçbir yolla iletişime geçemeyecekken sanat sayesinde haberleşecek arkadaş olacaklar dost olacaklar. Sami Efendi’nin mesela kelime-i tevhid levhasının karşısında aynı duygularla heyecanlanan bir Türk ve bir Malezyalı müslüman nasıl olur da birbirlerine bigâne kalabilirler.
 

5. Hocam geleneksel Ebru sanatının tanıtımı ve yaşaması için büyük gayretler sarfettiğinizi biliyoruz. Bu anlamda sergilerinizden ve size tevcih edilen ödüllerden bahseder misiniz?


Estağfirullah . . . 1990’da Topkapı Sarayı ve Washington DC’de iki kişisel sergi açtım. 1991’de memleketim olan Çorum’da, 1999’da Yıldız Sarayı Çit Kasrı’nda kişisel sergiler açtım. 2011’de alBaraka kolleksiyonlarına giren 66 parça yazılı akkase ebrum Cemal Reşit Rey Konser Salonu fuayelerinde sergilendi. 2014’de Birleşik Arap Emirlikleri’ne davet edildim ve bir kişisel sergi ve iki atölye çalışması yaptım. Aynı yıl Polonya Devlet Arşivleri’nde orada çalışan restorasyon uzmanlarına bir haftalık atölye çalışması ile 17 yy ebrularının taklitlerini yapmayı gösterdim. Yine 2014’de Merkez bankası kolleksiyonlarına giren 12 parça yazılı akkase ebrum Ankara’da sergilendi. Son olarak 2015’de Dolmabahçe’deki Milli Saraylar Sergi Salonu’nda, ebru denilince sadece çiçekli ebruların anlaşılmasını protesto etmek ve battal ve battalla başlanan ebrulara dikkat çekmek için “İçinde Çiçek Olmayan Ebrular” isimli bir kişisel sergi açtım. Sayısını hatırlayamadığım kadar karma sergiye katıldım.
Cumhurbaşkanlığı kolleksiyonlarında ebrularım var.
Ödül olarak da ebru sanatının tanıtımına ve eğitimine katkılarımdan ötürü Kültür veTurizm Bakanlığı 2013 yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görmüşler.
 

6. Bu muhteşem eserleri görüp beğenen ve bu sanatlara başlamak isteyenlere neler tavsiye edersiniz?


Önce bu sanatı hakkıyla icra eden bir usta bulmak çünki bizim sanatlarımızın özellikle adabı ve terbiyesi ancak bunu müdrik bir ustadan öğrenilebilir hüdayinabit ebrucu olunmaz. İkinci olarak da sabır. Bizim sanatlarımız içerisinde insanı en fazla ye’se düşürüp bırakmasına sebep olabilecek olanı ebrudur. Öğrenme süreci biraz uzundur ama bir kere öğrendiniz mi de sizi esir alır bir daha bırakamazsınız.
 

Etiketler: ebru ، sanatçısı ، Alparslan ، Babaoğlu
captcha