IQNA -
MHA’nın haberine göre, Çektiği belgesel film hakkında Mehr Haber Ajansı’na
konuşan Behruz Nuranipur adlı İranlı yönetmen, "Ben geçen yıl bir film çekimi
için gittiğim Suriye’de bir fotoğrafçı ile tanıştım. O, bana Suriye’de çektiği
bir fotoğrafı gösterdi. Fotoğrafa bakar bakmaz bir film çekimi için ilk
kıvılcım aklımda oluştu” dedi.
Nuranipur, A157 Belgesel Filmi hakkında şunları kaydetti:
"Fotoğraf 9-10 yaşlarında bir kız ve 3-4 yaşları arasında biz erkek çocuğa
aitti, lakin beni saatlerce düşünceye daldıran konu fotoğrafıçının dile
getirdiği ‘Bu kız hamiledir” cümlesi oldu. Ben fotoğrafçı arkaştan bu kızı
benimle tanıştırmasını istedim.
Biz iki hafta sonra bu kızla görüşebildik. İşte bu konu bir belgesel filmin
çekimi için IŞİD terör örgütünün düzenlediği salıdırılar sırasında tecavüze
uğrayan başka kızlarla da görüşmemize neden oldu.
‘A157’ 17 bin kişilik bir mülteci kampında yer alan bir çadırın ismiydi.
Fotoğrafta gördüğüz iki çocuk orada kalıyordu.
Biz daha sonra IŞİD militanları tarafından tecavüze uğramış 3 kızla
karşılaştık. Bunlardan ikisi kardeşti ve ilk başta bizimle konuşmadan
çekiniyorlardı.
Onlarla iletişim kurmak o kadar da kolay değildi, çünkü film ekibi olarak
onların güvenini kazanmamız gerekiyordu. A157 belegesel filminin çekim süreci 9
ay sürdü ve biz bu süre boyunca bu üç çocukla işbirliği yapmak için çaba
harcıyorduk”.
IŞİD’çilerin Tecavüzüne uğrayan bu üç kız hakkında bilgi veren Nuranipur,
"Öncelikle siz diğer halk gibi aileleriyle birlikte yaşayan bu kızları düşünün.
Sonra aniden onların yaşadıkları şehir düşüyor ve ebeveynleri de hayatlarını
kaybediyor. Artık bu üç kızın yaşamı inişli çıkışlı zor bir aşamaya giriyor. Bu
olayların hepsi sadece 20 günde yaşanıyor” dedi.
Sözü edilen üç kızın 10-15 yaşları arasında olduğunu duyuran ‘A157 Belgesel
Filmi’ yönetmeni, "Onlar gece kabus görüyor. Hatta bu çocuklardan birisi bir
psikoloijk hastalığa bile yakalanmıştır” diyerek, IŞİD’çilerin bundan daha çok
büyük cinayetler işlediğini de dile getirdi.