IQNA'nın Kuds-ul Arabi gazetesinden aktardığına göre, Çin'de İnsan Hakları İzleme Şefi Sufi Richardson dün bir bildiri yayınlayarak şu açıklamayı yaptı: Sing Yang bölgesinde yaşayan Çin'deki Müslüman azınlıkların haklarının ihlali bu ülkede uzun yıllar boyunca çok miktarda DNA ve ses örnekleri ve diğer veriler toplanması yoluyla yapılmaktadır. Birleşmiş Milletler ve başkaları tarafından yapılan araştırmalar, çoğunluğu Uygur ve Kazak olan yüz binlerce Müslüman Türk yargılanmadan suçlama olmaksızın, gözaltı merkezlerinde, siyasi yeniden eğitim kamplarında ve aşırıcılıkla mücadele merkezlerinde yaşamaktadır.
Gözaltı merkezi dışında yaşayanlar bile son derece dikkatlice izlenmektedir. Onlarında DNA ve ses örnekleri alınmaktadır.
İnsan Hakları İzleme Örgütünün bu raporu 2018 Mart –Ağustos ayları arasında, Çin hükümetinin 2014 anti-terörizm önlemleri adı altındaki kurbanlarla yapılan ropörtajlara dayanmaktadır. Ancak, İnsan Hakları İzleme örgütün Sing Yang bölgesinde Müslümanlarla serbestçe konuşma imkanı yoktu. Bu görüşmeler şu anda Kanada, Finlandiya, Fransa, Almanya, Kazakistan, Kırgızistan, Norveç, Türkiye ve ABD'de yaşayan bölgenin eski vatandaşları ile gerçekleştirilmiştir.