Sharpeville kentinde 1960 yazında düzenlenen barışçıl bir protestoda polisin halka ateş açmasıyla aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 69 kişi hayatını kaybetti.
Katliamın ardından Mandela, şoför kılığında ülkeyi gezerek ANC'nin yeraltı yapılanmasını örgütledi ve Ulusun Mızrağı (MK) isimli Apartheid karşıtı silahlı direniş hareketini kurdu.
Irkçılıkla mücadelede uluslararası destek arayan Mandela, Afrika turuna çıktı ve İngiltere'yi ziyaret etti.
Mandela ülkesine döndükten sonra halkı kışkırtmak, hükümeti devirmeye teşebbüs etmekle suçlanarak idamla yargılandı ve 1964’te ömür boyu hapse mahkum edildi.
Cape Town açıklarındaki Robben Adası Hapishanesi'ne gönderilen Mandela, 27 yıllık esaretin ardından, 11 Şubat 1990'da özgürlüğüne kavuştu.
Güney Afrika'nın ilk siyahi başkanı
ANC'nin lideri olarak, ülke tarihinin ilk demokratik seçimi olan 1994 seçimini kazanan Mandela, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyahi başkanı oldu.
Mandela, iktidarı süresince ülkede artık kin ve nefretin değil, barışın egemen olacağını vurguladı.
Dış politikada uzlaşmacı ve ara bulucu bir rol üstlenen Mandela, 1998 yılında Bağlantısızlar Hareketi genel sekreterliğine atandı.
Filistin halkının özgürlük mücadelesini de her platformda destekleyen Mandela, Afrika ülkelerindeki çatışmaların sona erdirilmesiyle yakından ilgilenerek, birçok müzakerede kilit rol oynadı.
Görev süresi dolduğunda yeniden aday olmayan Mandela, 1999'da devlet başkanlığı koltuğunu arkadaşı Thabo Mbeki’ye devrederek, siyasetten de emekli oldu.
Sağlık durumu 2011 yılından itibaren kötüye giden Güney Afrikalı lider, 5 Aralık 2013'te 95 yaşında solunum yolu enfeksiyonundan yaşama veda etti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 2009 yılında aldığı kararla Mandela'nın doğum günü olan 18 Temmuz'u Mandela günü ilan etti.
Kaynak: AA