IQNA

İstikbara karşı Yemenlilerin efsanevi direnişi

13:26 - March 16, 2021
Haber kodu: 3472486
Yemenli devrimci liderin vurguladığı gibi, Amerikan-Suudi ekseninin saldırı ve komplolarına karşı özellikle son altı yıldır Yemen halkının efsanevi direnişi, Yemen ulusunun Kur'ân ilkelerine bağlılığının sonucudur ki Seyid Bedreddin Husi tarafından sunulmuştur.

IQNA’nın raporuna göre, Yemen Ensarullah lideri Seyid Abdul Melik Bedreddin Husi, Ensarullah'ın kurucusu ve eski lideri Seyid Hüseyin Bedreddin'in şehadet yıldönümü münasebetiyle 11 Mart’ta bu şehidin Kur’ani planının esaslarını ve temellerini yabancıların komplolarına karşı Yemen'i ve bölgeyi kurtarma politikası olarak nitelendirdi.

Saba Net haber sitesi , ‘’Şehit Ensarullah'ın liderinin Kur’ani planı, İslam Ümmeti ayaklanmasına kapsamlı bir bakış" başlıklı notta şöyle yazdı: Şehit Seyid Hüseyin Bedreddin El-Husi'nin Kur’ani planı İslam Ümmeti hareketi için net bir politika belirledi. Ekonomik, siyasi, medya ve sosyal düzeylerde ulus devriminin temellerini attı. El Husi’nin Kur’ani tasarımı geniş ve küresel bir perspektife sahiptir ve kültürel arka planı bunda ana unsurdur. Bu Kur’ani planı, Kur’an vizyonu, kültürü ve politikasının bağlamı ve temelleri ile kültürel, eğitimsel, politik, medya, ekonomik, sosyal, güvenlik ve askeri bir bakış açısı sağlar.

Kültürel, entelektüel ve medeni bir plan olarak Kur’an planı, Kur’an söyleminin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlamıştır. Böylece Kur’an, ümmeti yücelten ve hayattaki tehlikelere karşı güçlendiren bir yaşam biçimi olarak kullanılmalıdır.

Yemen devrim lideri Seyid Abdul Melik Bedreddin Husi şehit Bedreddin’in şehadet yıldönümünde yaptığı konulmada şu açıklamada bulundu: İslam Ümmeti düşmanlarının yaygın saldırılarına karşı koymaya yönelik Kur’ani plan ortaya çıktı. Seyid Hüseyin Bedreddin el-Husi, tehlike çok ciddileşmeden ve durum kötü iken bu planı zamanında sunan kişiydi.

Şehit Bedreddine'in Kur’ani planı, Amerika Birleşik Devletleri ve Siyonist rejimin önceden belirlenmiş planları doğrultusunda bölgeye tam anlamıyla hakim olma komplolarının en tehlikeli aşamalarından birinde sunuldu. 11 Eylül 2001 olaylarından sonra Amerika Birleşik Devletleri, New York'taki İkiz Kuleler'e yapılan saldırıya karşılık verme bahanesiyle tüm gücü ve kapasitesiyle bölgeyi işgal etmeye çalıştı.

Yemen Devrimi'nin Lideri şunları söyledi: Şehit Bedreddin el-Husi, bu planı iman gücü ve sorumluluk duygusuyla Yüce Tanrı'nın önünde sunanlar arasındaydı, çünkü geleceğin farkındaydı  Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'in tehlikesinin ulus için çok büyük tehlike olduğunu biliyordu. Bu nedenle, Kur’an planını ona güvenerek tüm sorunlardan bir çıkış yolu bulmak için bir gereklilik ve sorumluluk olarak değerlendirdi.

Bu Kur’an projesinin büyük faydalarından en önemlisi, Yemen halkının ve genel olarak İslam Ümmetinin inanç kimliğiyle uyumlu olması ve Kur’an-ı Kerim'e dayanmasıdır.

Kur’ani planın İslam Ümmetinin inanç kimliğine uyarlanması

Yemen Ensarullah lideri, Kur’an planının İslam milletinin ve ümmetinin inanç kimliğine uygun olduğunu belirli bir dine veya etnik gruba veya bölgeye veya sosyal gruba ait olmadığını, ancak tüm Müslümanlara ait olduğunu ve hatta tüm dünyaya rehberlik etmek için olduğunu vurguladı.

Şehit Bedreddin'in Kur’an planının özelliklerinden biri de İslam Ümmetinin ona bağlı kalarak Allah ile olan ilişkisini güçlendirmesi ve onun yardımından faydalanmasıdır. Yani, bu plan büyük manevi öneme sahiptir ve eşsiz bir inanç enerjisi kaynağıdır.

Abdul Malik el-Husi, ümmetin dini bilincine yönelik Kur’an planının, Tekfirilerin yaptığı gibi, İslam ümmetini ABD'nin çıkarlarına yöneltmek için var olan dini projeleri belirlemek için gerekli olduğunu vurguladı. Bu nedenle Kur'an-ı Kerim'i anlamak yoluyla dini bilinç, düşmanları ve onların komplolarını açığa çıkarması nedeniyle sapmalardan kaçınmak için ciddi bir gerekliliktir.

Kur’an tasarımının yeterliliği

Başından beri sunulan bu Kur’ani plan, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen yararlılığını ve başarısını kanıtlamıştır.

Yemen Ensarullah lideri, Kur’an planının başından beri dış desteğe dayanmadığını, şehit Hüseyin Bedreddin el-Husi'nin plan sunulduğunda hiçbir yabancı partiden hiçbir şey almadığını vurguladı.

Kur’ani plan, yok edilmesi için milyarlarca dolara mal olan kültürel, medya ve siyasi saldırılara karşı güçlü durdu ve aynı zamanda yumuşak savaşa karşı koymada kilit rol oynadı. Kur’ani plan, güvenlik saldırılarına karşı direnişi ve istikrarı ile de bilinir.

Yemen Devrimi Lideri, Şehit Hüseyin Bedrettin El-Husi'nin Kur’ani planının başarısının en açık işaretlerinden biri, bu planın tüm zorluklara içeriden ve dışarıdan gelen şiddetli saldırılara rağmen istikrarı, ayakta kalması ve büyümesi olduğunu İslam ümmetinin ideallerini önemseyen milletler arasında Yemen halkının kalması için Yemen halkının ümmetin ideallerini savunmadaki konumunu koruyabildiğini ve  Kur’ani planın, düşmanların Yemen'e yabancı vesayet dayatma girişimlerine ve yabancı saldırganlığa karşı koymada da başarılı olduğunu vurguladı.

Şehit Hüseyin Bedreddin el-Husi, tam adı "Seyyid Hüseyin Tabatabai" Husi, Yemen'deki Zeydi Şiilerin lideri "Allama Seyyid Bedreddin Tabatabai Husi" nin oğluydu. Devrimci hareketini 2002 yılında Kuzey Yemen'deki Saada'da başlattı.

Zamanının farkına vararak, tarihi sorumluluğunu yerine getirdi ve gençlere din ilimleri öğretmenin yanı sıra Yemen'deki büyük camilerde "Amerika'ya Ölüm", "İsrail'e Ölüm" ve "İslam galip gelir" sloganları attı. Terörizm ve El Kaide ile mücadele bahanesiyle askeri ve güvenlik güçlerini Yemen topraklarında konuşlandıran Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı isyan etti.

Şehit Hüseyin Bedreddin el-Husi, Yemen ordusunun askeri saldırısına karşı kendini savundu ve Eylül 2004'te (26 Receb 1425) birkaç ay süren cihadın ardından, kendisi ve bir grup arkadaşının Kumeyl duasını okumak için dağlara çıktığı sırada kuşatılarak şehit edildi.

Dönemin Yemen Hükümeti Hüseyin El Husi’nin devrimci ve istikbar karşıtı düşüncesinin yayılmasını önlemek için cenazesini teslim etmeyerek geçici olarak Sanaa Merkez Hapishanesine gömüldü. Ali Abdullah Salih'in devrilmesiyle aynı zamanda, yeni Yemen hükümeti yaklaşık 10 yıldır zindanda korunan cenazesini ailesine teslim etti.  1992'de büyük bir kalabalığın huzurunda Saada'da gömüldü.

3959768

captcha