Suzhou şehri ve Çin’in kayıp camileri
IQNA’nın raporuna göre, İslam'ın Çin'e gelişinin tarihi Miladi 650 yıl öncesine, yani hicri birinci yüzyılına dayanmaktadır. Tang Hanedanlığı döneminde İranlıların ve Arapların deniz yoluyla ve İpek Yolu üzerinden göç etmesi, İslam'ın Çin'e gelişine yol açmış ve bu ülke ile İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin kurulmasında önemli rol oynamıştır.
İslam'ın Çin'e gelişinin sonucu, çoğu Xinjiang, Gansu, Ningxia ve Qinghai eyaletlerinde yaşayan Çin'de yaklaşık 60 milyonluk bir Müslüman nüfus yer almaktadır. Uygurlar ve Hui halkı, Çin'deki iki büyük Müslüman halktır. Khoyuzu veya Hui, İslam'ı tanıtmak için yaklaşık 500 yıl önce Çin'e giden, Han (Han) kavmiyle birleşen ve oraya yerleşen İranlı Müslüman halktır.
Suzhou şehri, 2008 yılında 1.489.146 nüfusa sahip doğu Çin eyaleti Jiangsu'da yer almaktadır.
El Cezire haber sitesi Suzhou'nun eski camileri ve son olarak bu camiler hakkında bir makale yayınladı, tercümesi aşağıda yer almaktadır:
Jiangsu Eyaletindeki Yangtze Nehri'nin kıyısında, Çin'in doğusundaki Şangay kenti yakınında,Suzhou antik kenti yer almaktadır ve MÖ 5. yüzyılda kurulmuştur. Çin'de önemli bir ticaret merkezi haline gelmeden komşusu Şangay onun yerini alıyor.
Çin’de bu şehire "Çin’in Venedik’i" takma adını kazandıran su kanalları ve taş basamaklar, tapınaklar ve bahçelerle doludur. Ancak bu eski şehirdeki sokaklar ve patikalar labirenti, yüzyıllardır bu şehirde İslam kültürünün varlığını kanıtlayan tarihi bir sırrı gizlemiştir.
Xian Jiaotong Üniversitesi, Uluslararası Çalışmalar Doçenti Alessandra Capleti Avustralya sitesi "The Conversation" da yayınlanan bir makalede Suzhou şehri ve 13. yüzyıla kadar uzanan tarihi camileri hakkında konuştu. Bu, Moğolistan'ın Yuan hanedanının (tüm Çin'i yöneten Han İmparatorluğu'ndan sonraki ilk hanedan) Müslüman askerlerinin, tüccarlarının, yetkililerinin ve tercümanlarının şehre girdiği zamandır.
Taş tabletler (taş anıtlar) üzerindeki yazılı eserler ve resimlerden İslam toplumlarının daha önce Çin'i yöneten imparatorluklardan üstün olduğu açıktır. Çünkü Çin İmparatorluğu derbarı ahlaki sistemi nedeniyle İslam'a olumlu bakmış ve imparatorlukların egemenliği altındaki topraklarda farklı milletlerin barış içinde bir arada yaşamaları güçlenmiştir.
- yüzyılın ikinci yarısında, Batı Çin'deki milyonlarca Müslüman soykırım ve yerinden edilmekten muzdaripken, İslam, başta Rus Hıristiyanlar olmak üzere bazı Hıristiyanlar tarafından ciddi bir tehdit olarak görülüyordu.
Batı'daki pek çok kişi, İslam'ın Çin'deki ulusal din olabileceğine inanıyordu. Bu durumda Çin, dünyanın en büyük İslam ülkesi olarak kabul edildi.
Suzhou şehrinin tarihi
Bugün, Suzhou, Şanghay'dan hızlı trenle 20 dakika uzaklıkta, 12 milyonluk bir nüfusa sahip zengin bir şehirdir. İslam şehri Suzhou'dan geriye kalanlar, kuzeybatıdaki surların dışında yer almaktadır.
Bu eski şehrin kalıntılarında, halen aktif olan Shilu ticaret ve eğlence bölgesinde sadece bir cami olan Taipingfang Camii kalmıştır.
Shilu mahallesinin kalabalık kesiminde yer alan bu cami, 2018 yılında onarımdan geçirildi. Caminin çevresinde yerel Müslümanların gıda ihtiyaçlarını karşılayan küçük restoranlar, oteller, mağazalar ve kasaplar bulunmaktadır.
Baolinqian Kadınlar Camii, Yang ailesinden üç evli kadın tarafından 1923'te Qing Hanedanlığı döneminde inşa edilen dört camiden biridir. Caminin inşasına yatırım yaptılar ve bina bir kadın camisi olana kadar Yang ailesi için birçok Müslüman ailesinden maddi destek aldılar.
Çin Kültür Devrimi sırasında (1966-1976), kutsal kitapların bulunduğu cami kütüphanesi zarar görmüş ve cami binası birkaç eve indirgenmiştir, bu nedenle bugün cami olduğunu kanıtlayacak hiçbir şey bulunamamaktadır.
Yang hanedanı, 1879'dan 1881'e kadar süren Qing Hanedanlığı'nın üç yılı boyunca Tiejunong adlı başka bir cami inşa etti. Bu cami, 7 avlusu ve 3.000 metrekarelik alanıyla Suzhou'daki en büyük cami olarak kabul edildi. Cuma namazı için kullanılan caminin ana nefi, kapasitesi 300 kişiden fazla olan 10 odadan oluşuyordu.
Tijunong, Çin Kültür Devrimi sırasında kullanımını değiştirdi ve şimdi bir ilkokul olarak kullanılıyor. Ancak bu camiyi yabancı malikanesi ve ahşabından tanımak mümkündür.
Tiankuqian Camii de 1906'da inşa edildi ve şu anda yoksul yerel halkın yaşadığı yerdir. Yaklaşık 2.000 metrekarelik bir alana sahip olan cami, bir ana nef, misafir salonu ve abdest alma yerinden oluşuyordu.
Birçok madenci Müslüman olduğu için bu alanda çok iş yaptılar. Bu nedenle camiye yapılan maddi yardım Çin'de gelişmesini sağlamıştı. 1920'lerde burada İslami ve Konfüçyüsçü metinleri öğretmek için bir okul açıldı.
Şehrin camilerinin çoğunda, Müslüman ailelerin çocuklarına Arapça ve İslami metinler öğreten bağlı okullar vardı. Suzhou, Çin'deki İslami kitapların yayınlandığı Çin'deki ilk kültür merkezlerinden biridir.
- yüzyılda, Suzhou bilim adamları tarafından Farsça'dan Çince'ye çeviriler yapıldı ve şehri kültürel-İslami bir merkez haline getirdi.
Suzhou şehri, Konfüçyüs kitaplarının yanında İslami kitaplar öğretildiğinden, İslami kitapların yazılmasına yol açtığı için çok yönlü bir İslami merkezdi.
Suzhou'daki en eski cami, adını Suzhou şehir merkezindeki Shiguan Köprüsü'nden alan Xiguan Camii'dir. Cami, 13. yüzyılda Yuan hanedanlığının hükümdarlığı döneminde inşa edilmiş ve Yuan hanedanlığının önde gelen bir Müslüman ailesi tarafından finanse edilmiştir.
Cami daha sonra Ming Hanedanlığı döneminde kraliyet binası ile birleşti, bu nedenle şimdi sadece yerel Çin belgelerinde caminin yazılı hikayeleri kaldı.
Bu, Yuan hanedanının Orta Asyalı Müslümanları yönetici ve kamu hizmeti pozisyonlarında üstün gördüğünü gösteriyor.
Kültür Devriminin Camilerin yıkılmasına etkisi
Çin Kültür Devrimi, her dinin halkın ihtiyaçlarını bastırmanın ve susturmanın bir aracı olduğunu bildiği için İslam dinini tamamen yasakladı.
Bu tartışmanın sonucu, bugün bu şehirdeki pek çok dini yapının yıkıldığı, ancak hala var olan kapılar, dikili taşlar, heykeller vb. eserler, geçmiş yaşamın sembolleridir. Bu yerlerden ilham alan şehrin farklı sosyal yaşam tarzı ve manevi coğrafyasının nedenleri bunlardır.
En çok konuşulan başlıklar 