Hollywood ve Müslümanlar hakkında olumsuz klişeler

Chris Berry şöyle söyledi: Hollywood sinemasında Müslümanlar ve diğer birçok grup hakkında çok olumsuz ve zararlı klişelerin varlığını kabul ediyorum ve aynı zamanda Hollywood stüdyolarının devlet veya devlet kontrolünde olmadığına inanıyorum. Hollywood filmlerinde propaganda olmadığı söylenemez.

IQNA’nın raporuna göre, sanatın kullanımı Hükümetler için bir tebliğ aracı olarak tarih boyunca siyasi propaganda ve propaganda için en yaygın kullanılan araçlardan biri olmuştur. Yirminci yüzyılda sinemanın icadıyla birlikte bu endüstri sanat alanında yeni bir dönüşüm olarak hükümetlerin aracı oldu.

Tarih boyunca sinema sanatı siyasi propaganda için revaçta idi. Bu arada ABD filim endüstrisi (Hollywood) bu arenada en önde yer alıyordu. Ve bu büyük sinema filmi üreticisinin filmleri, kendi kriterleri ve sanatsal değerleri yaparken, ABD hükümet sisteminin bazı politik fikirlerini ve politik görüşlerini farklı dönemlerde tanıtma girişimiydi.

11 Eylül olayından sonra, hükümetin ve ABD hükümetinin politikalarının Müslümanlar karşısında ve genel olarak İslam ülkelerinde açık bir değişim gösterdi. Bu konu Hollywood filimlerinde de görülmeye başladı ve yavaş yavaş, sinematikler, genellerini sağlayan ve şu ana kadar bunlara aykırı olan Müslümanlar hakkında birçok sinema filmi gördü.

Sinema uzmanlarından Chris Berry, Hollywood'un Müslümanların olumsuz görüntüsünü aldığı şeklinin Çin sinema endüstrisi tarafından kullanıldığına inanıyor. Hollywood Sinema endüstrisi hala Müslümanlar hakkında basmakalıp klişeleri tanıtmak için ısrar ediyor.

Profesör Chris Barry, Londra Kingz Üniversitesi'nde Film Etüt Fakültesi Profesörü (London Kings College)’dür. Çin sinemasında ve genel olarak, sinema görüntüleme alanında birçok çalışma yaptı. Berry doktorasının 1999 yılında UCLA üniversitesi film ve televizyon bölümünden aldı. Bu sinema uzmanı, IQNA ile ropörtajında propaganda da sinemanın rolü ve Hollywood sinemasında Müslümanları nasıl göründüğü hakkında sohbet etti.

IQNA- Tarih boyunca, bazı totaliter rejimler sanat, özellikle de ideolojilerini geliştirmek için dramatik sanatları kullanmıştır. Bu hükümetlerin sinema sanatına eğiliminin yüksek olmasının nedeni nedir?

- Sadece otoriter olanlar değil, birçok hükümet sinema yoluyla iletişime çekildi. Televizyonun ve şimdi de İnternetin yayılmasına kadar, bu (sinema) medyası en fazla izleyici sayısına sahipti. 1917 Rus Devrimi'nin lideri ve SSCB hükümetinin kurucusu Vladimir Lenin'in "sinemanın en önemli sanat olduğunu" söylediği ve hiç kuşkusuz halka ulaşma kapasitesini kullanmayı aklında bulundurduğu biliniyor.

Cehaletin yüksek olduğu dünya bölgelerinde sinema, öncelikle görsel ve işitsel olarak gazetelerden daha güçlü bir mecradır. Eğlenceli formatları da seyirciyi daha çekici hale getirdi.

IQNA- Bazıları, Hollywood sinemasının, yüksek düzeydeki sanat ve teknolojisine rağmen, ABD hükümetlerinin bazı dış politikalarını meşrulaştırmak için bir propaganda aracı olduğuna inanıyor. Bu fikre katılıyor musunuz?

- Bu soruyu cevaplamadan önce propaganda hakkında birkaç şey söylemem gerekiyor. İngilizce ve diğer birçok dilde propaganda olumsuz bir terimdir. Çin sinemasında uzmanım. İlginç bir şekilde, propagandanın Çince eşdeğeri ((xuanchuan), sevmediğiniz hükümet reklamı anlamına gelir. Genelde özel bir şirketin reklamını sevmesek de buna "propaganda" demiyoruz. Bu beni Hollywood ile ABD hükümeti arasındaki ilişki sorununa geri getiriyor.

Hollywood stüdyolarının devlete ait veya devlete ait olmadığı unutulmamalıdır. Kâr odaklı bir ortamda faaliyet gösterirler ve bununla para kazanabileceklerini düşünürler.

Bu her zaman ABD hükümetinin sevdiği şey değildir. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, Çin gişesinin değeri hızla arttı ve şu anda ABD gişesiyle aynı ve belki de ondan daha değerli. Dolayısıyla Hollywood, Çin hükümetine boyun eğmek ve sözde "hassas konulardan" kaçınmak anlamına gelse bile, Çin'le çalışmaya ve o ülkede gösterilebilecek filmler yapmaya hevesli. Bu, ABD'li politikacıların eleştirilerine neden oldu.

Ancak ABD hükümetinin, özellikle geçmişte, Hollywood filmlerinin küresel çekiciliğinin ve ABD'nin yurtdışındaki imajını iyileştirme veya zarar verme yeteneklerinin çok iyi farkında olduğu da doğrudur. Hollywood'un "Küçük Dışişleri Bakanlığı" olarak anılmasının nedeni budur. Bununla birlikte, ABD hükümetinin bu filmlerin içeriği üzerinde doğrudan bir kontrolü yoktur.

Amerika Birleşik Devletleri'nde endüstri ve hükümet, doğrudan diğeri tarafından kontrol edilmeden birbirini destekledi. Dolayısıyla, propagandanın hükümetler tarafından yapıldığı düşünüldüğünde, Hollywood filmlerinin ABD hükümeti ile aynı görüşleri paylaşan anlatılar üretse bile propaganda olduğunu söyleyebileceğimizi sanmıyorum.

Amerikalı aktör Tom Hanks, Müslümanlar hakkındaki bazı olumsuz klişeleri değiştirmeye çalışan bir Amerikan filmi "Kral İçin Hologram" (2016) 'dan bir sahnede

IQNA- Hollywood tarihi boyunca, diğer ırklar ve milliyetler (Almanlar ve Ruslar gibi) hakkında filmlerde propaganda gördük. Görünüşe göre Müslümanlar artık Hollywood filmlerinin olumsuz unsurları haline geldi. Sizin görüşünüz nedir?

- Bütün Müslümanların Arap olmadığını ve tüm Arapların Müslüman olmadığını biliyorum. Ama Hollywood klişesinin bir kısmı, ikisinin birleşimidir. Hollywood bu klişelerin kaynağı değil ve bu sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde görülmüyor, aynı zamanda tamamen doğal oldukları için klişelerden kurtulmak da çok zor.

IQNA- Müslümanlara karşı bir nevi propaganda ve propaganda niteliğinde olan bazı filmlerin başarısının sebebi sizce nedir?

- Dediğim gibi, bu filmlerin propaganda olduğunu düşünmüyorum, çünkü bence propaganda sadece hükümet tarafından üretiliyor ve Hollywood devlete ait bir endüstri değil. Ancak Müslümanlar ve diğer birçok grup hakkındaki bu çok olumsuz ve zararlı klişelerin varlığını kabul ediyorum.

Klişeler bir filmi başarılı veya başarısız kılmaz; daha ziyade, sadece doğal karşılanır, bu yüzden bunlar bir problemdir ve değiştirilmeleri zordur.

Çin Kızıldeniz Operasyonu Film Posteri (2018)

IQNA- Bazıları Çin gibi hükümetlerin film endüstrisine büyük yatırımlarla Hollywood'un izinden gittiğine inanıyor. Bunu onaylıyor musunuz?

- Wolf Warrior 2 ve Operation Red Sea (aksiyon türünde terörizm ve aşırılık hakkında) gibi Çin'in en son gişe rekorları kıran filimlerine bakarsanız, Çin'de Hollywood'dakilere benzer klişeler var.

Bu filmlerin hikayesi Afrika'da geçiyor ve yeşil yüzlü adamlar filmin kötü adamları. Çin'de sinema, Hollywood'un aksine, doğrudan hükümet sansürü tarafından kontrol edilen bir sektördür. Öyleyse, bunun gibi görüntüler sergileniyorsa, bu kesinlikle Çin hükümetinin onları onayladığı anlamına gelir.

3974279