ABD Kara listesine ilişkin Taliban açıklama yaptı
Sputnik haber ajansına göre, Taliban 9 Eylül'de bir bildiri yayınlayarak ABD'nin Afgan geçici hükümetinin bazı yeni üyelerini ve Hakkani Ağı üyelerini kara listeye alma hareketini Doha Anlaşması'nın ihlali olarak nitelendirdi.
Afganistan İslam Emirliği, ABD Savunma Bakanlığı'nın, geçici hükümetin kabinesinin bazı üyelerini veya Hakkani ağının aile üyelerini kara listeye alma konusundaki son konumunu Doha anlaşmasının açık bir ihlali olarak değerlendirerek bu eylemin, ABD ve Afganistan'ın çıkarına olmadığını vurguluyor.
Taliban sözcüsü Zebihullah Mücahid yaptığı açıklamada şunları vurguladı: Hakkani ailesi, İslam Emirliği'nin bir parçasıdır ve ayrı bir adı veya kuruluşu yoktur. Doha Anlaşması'nda, İslam Emirliği'nin istisnasız tüm yetkilileri, ABD ile etkileşimin bir parçasıdır. Birleşmiş Milletler ve Amerika Birleşik Devletleri'nin kara listesinden çıkarılmaları gerekiyor ve bu talep hala geçerlidir.
Açıklama, Taliban'ın Salı günü yeni Afgan kabinesini açıklamasıyla geldi. Listede, El Kaide'nin şu anki lideri olan ve ABD tarafından aranan Hakkani ailesinin dört üyesi yer alıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Taliban'ın gazetecilere işkence yaptığını bildirdi
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Taliban tarafından gazetecilere uygulanan kısıtlamaları ve işkenceyi Afganistan'da ifade özgürlüğünün bastırılması olarak nitelendirdi ve medya çalışanlarına yönelik şiddetin sona ermesi çağrısında bulundu.
Anadolu Haber Ajansı'na göre İnsan Hakları İzleme Örgütü, Taliban'ın getirdiği kısıtlamaları Afganistan'da ifade özgürlüğünün bastırılması olarak nitelendirdi.
Raporda şu ifadeler yer aldı: 8 Eylül 2021'de Taliban güvenlik güçleri, Kabil merkezli Information Daily gazetesinin muhabirleri Taki Daryabi ve Nemat Nakdi'yi tutukladı. Muhabirler, Kabil'de Taliban'ın kadın ve kız hakları ihlallerini sona erdirmeyi amaçlayan kadın protestolarını bildirdiler. Al-Ruz gazetesinin bildirdiğine göre, Taliban yetkilileri iki adamı Kabil'deki bir polis karakoluna götürdü, ayrı hücrelere yerleştirerek bir kabloyla ciddi şekilde dövdü. Her ikisi de 8 Eylül'de serbest bırakıldı ve sırt ve yüz yaralanmaları nedeniyle hastanede tedavi edildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Asya Direktörü Patricia Gusman,’’ Taliban yetkilileri, "İslami değerlere bağlı kaldıkları" sürece medyanın çalışmasına izin verdiklerini iddia ettiler, ancak gazetecilerin protestolar hakkında haber yapmasını giderek daha fazla engelliyorlar. Taliban, tüm gazetecilerin işlerini taciz edici kısıtlamalar veya korku olmadan yapabilmelerini sağlamalıdır.
Habere göre, "Talibanlı yetkililer, Tolo News Afganistan'ın haber fotoğrafçısı Vahid Ahmadi'yi de 7 Eylül'de tutuklayarak aynı gün serbest bıraktı. Kamerasını el koydular ve diğer gazetecilerin protestoyu kaydetmesini engellediler. Eylül ayının başından bu yana, çeşitli şehirlerdeki Afgan kadınları ve kızlarının, eğitim ve çalışma hakkından yoksun bırakılması da dahil olmak üzere Taliban'ın kadın ve kız hakları ihlallerini protesto ediyor. Kadınlar protestolara öncülük etti ve erkekler de onlara giderek daha fazla katıldı. 7 Eylül'de hem kadın hem de erkek yüzlerce protestocu, Taliban'a karşı eleştirel sloganlar atarak Kabil'de yürüdü.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, "Son protestoların çoğu, Taliban güvenlik güçleri tarafından protestocuları döverek, kameralara el koyarak ve kameralara zarar vererek ve gazetecileri tehdit ederek dağıtıldı. 7 Eylül'de Taliban, önceden onaylanmadıkça protestoların yasa dışı olduğunu ilan etti. Gazeteciler, Taliban yetkililerinin onlara protestolarla ilgili haber yapmalarının artık yasa dışı olduğunu söylediğini söylüyor." dedi.
Bu uluslararası kurum şu ifadelere yer verdi: Taliban komutanları ve savaşçıları, uzun süredir medyaya yönelik bir yıldırma, sindirme ve şiddet modeli olmuş gazetecilerin hedeflenerek öldürülmelerinden sorumlu olmuştur. Uluslararası insan hakları hukuku, gazetecilerin gözaltına alınması, medyanın ve barışçıl toplantıların yasaklanması da dahil olmak üzere, ifade özgürlüğü hakkına keyfi kısıtlamaları yasaklar.
Gusman, raporun sonunda "Uluslararası hukuka göre, Taliban yetkilileri herkesin barışçıl protesto hakkına saygı göstermek kadın ve kızların haklarına saygı göstermekle yükümlüdür. Endişeli hükümetler, ifade özgürlüğünü ve barışçıl toplanma özgürlüğünü korumak için Taliban'a baskı yapmalı" dedi.
Afgan Şii Ulema Konseyi Taliban'dan talepte bulundu
Afganistan Şii Uleması Konseyi, Taliban'ın geçici hükümetinin oluşumuna cevaben, bunu kapsamlı olarak nitelendirdi ve bileşimin Afganistan'daki farklı etnik gruplardan nitelikli insanları içermediğini vurguladı.
Konsey, Taliban'ı tüm Afganlar için kabul edilebilir kapsayıcı bir hükümet yaratma sözünü yerine getirmek için çalışmaya çağırdı.
Afganistan Şii Uleması Konseyi, Taliban'ın açıkladığı kapsayıcı olmayan kabinenin ülkenin çıkarına olmadığını ve sorunlara yol açacağını vurguladı.
BM, Afganistan'da Kadın hakları konusunda endişeli
Al-Kuds Al-Arabi haber sitesi şunları yazdı: Kabil'deki bir BM yetkilisi, Taliban'ın Afgan kadınlarının haklarına saygı gösterme sözünü görmezden geldiğini vurguladı.
BM Kadın Ofisi sözcüsü Ellison Davidian, "Taliban, İslam'da kadın haklarına saygı duyulacağı açıklamasını tekrarladı, ancak her gün kadın haklarının kısıtlandığına dair raporlar alıyoruz" dedi.
New York'ta düzenlediği basın toplantısında, "Örneğin, kadınların mahrem (erkek aile üyesi) olmadan evden çıkmaları ve bazı eyaletlerde işe gitmeleri yasaklandı" dedi.
Ellison Davidian, "Geçici hükümeti ilan ederek Taliban, herkes için müreffeh bir toplum inşa etmeye gerçekten kararlı olduğunu göstermek için hayati bir fırsatı kaçırdı. Şimdi Taliban'ın tüm Afganlar için bir hükümet kurduğunu gösterme zamanı." dedi.
3996274
