IQNA’nın raporuna göre, Ralph Waldo Emerson, önde gelen Amerikalı filozof ve şair, 1803'te ABD’nin Massachusetts eyaleti Boston şehrinde doğdu. Babası bir rahip ve Üniteryen mezhebinin bir üyesiydi. Ralph, 1825'te Harvard Üniversitesi'nden mezun oldu ve 1826'da bu fırkayı tanıtmak için bir rahiplik lisansı aldı.
Emerson'un zengin Fars edebiyatına duyduğu hayranlık
Ralph Waldo Emerson, Fars edebiyatına ciddi bir ilgi gösteren ilk Amerikalı yazardır. Fars dilini bilmemesine rağmen İranlı şairleri ve Fars şiirini Amerikan edebiyat camiasına tanıtmada en önemli adımı attı.
Batı'da Fars dili ve edebiyatı çalışmaları tarihinin en önde gelen edebi şahsiyetlerinden biridir. İranlı şairlerin şiirine ve düşüncesine olan ilgisi, İranlı şairlerin şiirlerinin tercümesini sağlamanın yanı sıra şark eğilimli şiirler yazmaya yöneltmiştir.
Emerson ayrıca "Fars Şiiri Üzerine" başlıklı bir makale de yazdı. Onun Fars şiiri hakkındaki zihniyetini ve İran şairleri hakkındaki bilgisinin nasıl oluştuğunu netleştirmede önemli bir rol oynamaktadır.
Emerson, Saadi'nin ve Hafız'ın divanının eserlerini yakından takip etti ve bu iki büyük İranlı şairle von Hammer'ın Almanca çevirileri aracılığıyla tanıştı. Bu büyük Amerikalı şairin eserlerinin yardımıyla Fars edebiyatının Amerika'daki gelişimi ve etkisi için yeni bir entelektüel ve manevi atmosfer sağlandı. 1841'de Sadi ve Hafız'ın mektupları Emerson'un okuduğu el yazmaları listesinde yer aldı.
Hafız ve Firdevsi'nin ilk yazılarında özel bir yeri vardır. Emerson'un eserlerinde Hafız'dan 25, Saadi'den ise yaklaşık 30 kez bahsedilir. Emerson, Hafız'ın düşünce ve şiirlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir ve bu etki onun yazılarında ve şiirlerinde belirgindir. Bu iki şairin düşünceleri arasındaki bazı benzerlikler şu şekilde sıralanabilir:
1-Dini durumun eleştirisi: Her iki şairin de dini bir geçmişi vardı. Emerson din okudu, rahipti ve vaaz verdi. Hafız ayrıca Kur’an'ı tefsir etti ve Kur’an'ı on dört rivayetle okudu. Her iki şair de zamanlarının ikiyüzlü vaizlerini eleştirmiştir.
Emerson, "Günümüzde gerek dini ayinlerin uygulanmasında gerekse bilimsel araştırmalarda uygulamanın ana ruhu kaybolmuş ve sadece yüzeysel kabuğu kalmıştır. Her şey yüzeysel yapılır. Genç neslimiz için sonuç ne olacak?’’ dedi.
2-Gerçek aşk kavramına teveccüh: Protesto sesinin yanı sıra iki şair arasındaki aşka irfani bakış da ortak bir görüştür. Her ikisi de Allah'ı belirli bir grup veya mezheple sınırlı görmemişler, Allah'a herhangi bir isimle, her dilde ve dinde ibadet etmeyi caiz görmüşlerdir.
3- Edebi ve irfani kavram ve sembollerin uyarlanması
Emerson'un Hafız üzerindeki etkisi, irfani rüzgar ve kaderin tatmini gibi kavramlarda da kendini gösterir. Emerson'un şiirlerinde Hafız gibi pek çok teşbih vardır. Emerson'un şiirlerinde cami, kervan, deli, zambak, deve, Bad Saba, İsfahan ve Mekke resimleri görülebilir. Emerson'unun Hafızdan etkisi, yalnızca tema ve imgelerinde değil, aynı zamanda entelektüel çerçevesinde de görülebilir.
Fars şiirinin Batı'da tanıtılmasına Emerson kadar yalnızca iki önemli Batılı yazar katkıda bulunmuştur: 19. yüzyılın başlarında Goethe ve yirminci yüzyılın ünlü İngiliz şairi Edward Fitzgerald.
Fars edebiyatındaki kaynakları, Alman yazar Joseph von Hammer-Purgesthal'ın iki kitabıydı. Goethe'nin Batı-Doğu Divanı'nı oluşturmak için kullandığı gibi, Emerson'un Fars edebiyatı incelemesindeki ana odak noktasının bu iki kitap üzerinde olması muhtemeldir. Emerson'un ilk şiir kitabı (1847) Hafız'ın iki çevirisini içeriyordu.
Toplamda Emerson 700 satır Frasça şiir çevirmiştir. Bunlardan 400 beyti Hafız’dandır.
Bir dünya düşünürü olarak Hafız'a hayranlık
Emerson, yaptığı birçok gezi ve kapsamlı incelemeden sonra Hafız Şirazi'nin gazelleriyle, Doğu ve Batılı düşünürlerin eserlerinde ve Goethe'nin Hafız'a olan hayranlığının etkisiyle tanıştı. Emerson'ın Hafız'a olan ilgisi ve hayata felsefi bakış açısı, Hafız'ın Sâkinamesini tercüme edecek kadar ileri gitti.
Dünya düşünürleri arasında Emerson, kendisini Hafız'a o kadar yakın buldu ki, daha sonra Hafız'ın divanından esinlenerek oryantal renkler ve kokularla şiirler yazdı. Emerson'un makalelerinde Hafız'ın şiirlerinden doğrudan alıntıların kanıt olarak kullanılması, Hafız'a yalnızca yetenekli bir İranlı şair olarak değil, aynı zamanda bir dünya düşünürü olarak da hayran olduğunu göstermektedir.
Hafız'ın divanı ile Emerson'un eser koleksiyonunun karşılaştırmalı bir incelemesi ve Hafız'ın şiirinin dilsel ve sanatsal kavramlarını aktarmanın zorluğu ve iki şair arasındaki kültürel farklılıklar göz önüne alındığında, Emerson'un Farsça bilmemesine rağmen Almanca çeviriler aracılığıyla Hafız ile tanıştığı sonucuna varılabilir.
Sözlerinin ve zihniyetinin içerik ve hayal dünyasında Hafız ile benzerlikleri bu empati ve uyumu çok iyi göstermektedir. Hafız’ın Emerson üzerindeki etkisi, basit bir şiirsel duygunun ötesine geçerek, Amerikan edebiyatında Hafız'ın söylemine benzer bir şiirsel söylem bırakacak şekilde sanatsal yaratıcılıkla iç içedir.
4004289