IQNA

Umutsuzluğun yüksek duvarında bir ışık

11:55 - April 27, 2022
Haber kodu: 3476033
Ulaşamamak, kaybetmek, affedilmez bir ihanet ve benzeri şeyler yapmak, kişiyi herhangi bir çıkış yolu bulmaktan caydırabilecek bir krize sokar. Hatta çareyi intiharda bile görebilir. Şu anda, insanın ona kurtuluş yolunu gerçekten göstermesi için gerçek ihtiyacı nedir?

Umutsuzluğun yüksek duvarında bir ışıkHer insan hayatında büyük acılara neden olan başarısızlık anları yaşamıştır. Bu noktada, hayal kırıklığının yoğunluğu bazen o kadar büyük olur ki, hiçbir çözüm yokmuş gibi görünür.  Kaygı sürekli derinleşir ve bu duyguyu değiştirme ve durdurma olasılığı kaybolur.

Bu duygu neden bize geliyor? Çünkü "Umduğum kimseden cevap duymayacağım", "Büyük musibetlerim var", "Hatam göz ardı edildi ve rezil oldum", "Bir sürem vardı ve aklım başıma gelmedi", "Gözden düştüm", "Kimse hatamı bağışlamıyor ve beni utandırıyor" ve ...

Elbette rol oynadığım bu olumsuz dalgalar varlığımı sarıyor ve birinin mazeretlerimi duyması, talihsizliklerime sempati duyması ve sonunda beni hiç yanlış yapmamış gibi saf kabul etsin. İşte burada bağırıp söyleyecek bir dinleyici arıyorum:

Senin lütfun geniştir ve sabrın bundan daha büyüktür ki davranışımla beni değerlendir ya da hatalarım için beni küçük düşür. Yalnızken utanmadım ve açıkça itaat etmedim. Peki benden daha kötü kim var? Senki merhametli ve bağışlayıcısın bana serzeniş etme. Davranışımın acı verici sonuçlarından korksaydım,yapmazdım. Ama böyle yaptım çünkü senin gibi kusurları örten ve temizleyen bir bağışlayıcı gördüm. Hataları tekrar etmiş olmama rağmen, sabırlı olduğuna ve azapta acele etmeyeceğine eminim.

Bu sözlerle kime hitap edelebilir? Aynı cümleler 714 yılında İmam Zeynel-Abidin'in (a.s) dilinden coşkulu bir dua şeklinde nakledilmiştir. Rabbine şöyle seslenir: Beni bir çocuk olarak nimetlerinle büyüttün ve beni bir yetişkin olarak onurlandırdın. Beni kutsadın ve bana ölümden sonra daha iyi bir hayat vaat ettin. Seni tanıdım yolum sanadır. Sana olan aşk benim kurtarıcımdır. Günahının çokluğundan konuşamayan bir dille seni çağırıyorum. Korkmuş, muhtaç ve umutlu, suçla harap olmuş bir kalple sana sesleniyorum.

Ey Rabbim! Günahlarımdan korkuyorum ve büyüklüğüne sığınıyorum. Bağışlarsan bu senin iyiliğindendir, eziyet edersen zulmetmiş olmazsın. Bu utanmazlıkla benim sermayem senin merhametindir. Umarım beni umutsuzluğa düşürmezsin. O halde ümidime cevap ver ve dualarımı işit, ey Allah’ım.

Sanki hiç günahım yokmuş gibi sabırlı olduğu için Allah’a şükrediyorum. Allah’ım sana giden her yolu açıkça görüyorum. Senden yardım istemek ayıp değildir ve dua kapıları sana her zaman açıktır...

Bu sözlerle İmam Hüseyin'in (a.s) oğlu İmam Seccad (a.s), Ebu Hamza'nın duası olarak bilinen bir duasında, inziva karanlığından ve insan ızdırabının çıkmazlarından kurtulmanın yolunu açar. İyiliği Kur’an'da çeşitli kelimelerle ifade edilen bir Allah'a, hitap ederek, ilahi dünya görüşünün güzelliklerini dualar şeklinde ifade eder.

Etiketler: maneviyat ، umut ، Ebu Hamza ، Zeynel Abidin ، ümit
captcha