IQNA

Mescid-i Aksa'nın İslami olduğunun en önemli belgesi ortaya çıktı

14:53 - June 11, 2022
Haber kodu: 3476403
Kudüs Yüksek Heyeti, "Dozdar" belgesini ve Osmanlı dönemine ait bir dizi başka belgeyi sunarak, Mescid-i Aksa'nın tam İslami niteliğini bir kez daha vurguladı.

Aljazeera.net sitesinin haberine göre, Kudüs Yüksek Heyeti, Osmanlı dönemine ait bir dizi başka belgeyle birlikte "Dozdar" belgesini de sunarak Mescid-i Aksa'nın tam İslami niteliğini bir kez daha teyit etti.

Bu belgelerden bazıları ilk kez sunulmaktadır. En önemli belge olan Dozdar belgesinin içeriği, "kutsal yerlerin düzeninin mevcut durumu" olarak bilinen şeyi düzenler.

Bu durum, 1852'de Osmanlı Padişahı I. Abdülmecid tarafından Avrupalı ​​güçlerle yapılan bir antlaşma sırasında belirlenmiş ve Mescid-i Aksa'nın tam İslami niteliğini vurgulamaktadır.

1840 yılında, Osmanlı Danışma Meclisi başkanı Muhammed Şerif, o zamanlar Kudüs valisi olan Ahmed Ağa Dozdar'a bir ferman yayınladı. Askeri bir düzene benzeyen kararnamede şöyle deniyor: Mağrib mahallesine bitişik meydan ve El-Burak duvarının tümü İslami vakıfların bir parçasıdır.

"Dozdar Belgesi" olarak bilinen bu belge, Kutsal Kudüs'teki İslami Vakfiye Evrak Dairesi'nde saklanan Osmanlı döneminin en önemli belgelerinden biridir. Dozdar belgesi Osmanlı döneminde Kudüs'ün mevcut durumunda herhangi bir değişikliğe izin verilmediğini göstermektedir. Mevcut belgeler Mescid-i Aksa'nın tam İslami yapısını kanıtlamaktadır.

Düzinelerce tapu, Kudüs Yüksek Komitesi tarafından Ramallah'ta düzenlenen bir konferansta ilk kez sunulan mülkiyet belgeleri arasında yer alıyor.

Belgenin 62. maddesi şöyle diyor: Kutsal alanın mevcut durumunda herhangi bir değişiklik yapılamayacağı tamamen anlaşılabilir bir durumdur.

Filistin Yönetimi Kudüs İşleri Başkanı Danışmanı Ahmed el-Ravidi, belgelere ilgili olarak ‘’ Uzmanlarımız Mescid-i Aksa'nın hukuki durumu ile ilgili tüm belgeleri çeşitli kaynaklardan topladı. Söylediğine göre, bu belgelerin hukuki önemi, Mescid-i Mübarek üzerindeki mevcut savaşın ve işgalcilerin caminin Müslümanlar ve Yahudiler arasında zamansal ve mekansal bölünmesi olarak adlandırılan yeni bir gerçekliği dayatma girişimleri ışığında ikiye katlanıyor.

Belgelerin aranması ve toplanması sırasında, Kudüs'ün statüsüne ilişkin Osmanlı ve İngiliz vesayet dönemine ait tüm özel evrak ve yazışmalar toplanmıştır. El-Ravidi'ye göre, bu belgeler Filistinlilerin Mescid-i Aksa'nın tamamı üzerindeki yasal mülkiyetini kanıtlıyor.

4063170

captcha