Ümitsizlik, karamsarlık, bezginlik, üzüntü ve yılgınlık nankörlüğü oluşturan ve küfre kapı açan sebeplerdir. Bundan dolayı ümitsizlik, imansızlığın bir neticesi olarak kâfirlerin genelini içine alan ve onları müminlerden ayırt eden bir özellik olmuştur.
Allah'ın rahmetinden ve mağfiretinden ümidini kesen, Allah'tan ümit beslemenin zıddıdır. Bir kimsenin Allah'a olan inancı eksikse, onun sonsuz merhametini ve sonsuz gücünü bilmeyen bir kimse, hüsrana uğrar. Allah'a imanda böyle bir eksiklik insanı küfre götürür ve hatta denilebilir ki, yeis ancak kâfir için düşünülebilir ve hiçbir mü'min bundan zarar görmez.
İnsan, dünyevi hedeflerine ulaşma ümidi kalmadığında çalışmayı ve çabalamayı bırakır ve hayatı durur. Sonuç, onun için çektiği acılar, meşakkatler ve başkalarına yaşattığı güçlükler ve problemler olacaktır.
Bunun çözümü kişinin hayata bakış açısını değiştirmesinde yatar. Şüphesiz insanın Allah'a olan imanı, dünya işlerinde ümitsizliğe kapılmasına engel olur, fakat çok önemli olan, insanın ahiretteki hedeflerine ulaşma ve Allah ile olan münasebetini geliştirme konusundaki ümitsizliğidir. Böyle bir umutsuzluk, bir yandan en büyük zarara yani ahirette yıkıma olan yol açarken, diğer yandan belirtileri hemen ortaya çıkmamaktadır. Bu yüzden çok geç olmadan sorunu çözmeye odaklanmalıyız. Bunu yapmanın bir yolu, Allah'ın merhameti ve bağışlaması üzerinde düşünmektir.
Diğer yöntem ise kökleri birinci yönteme dayanan Kur'an-ı Kerim'de ve İslami öğretilerde geçen kelimeleri hatırlamaktır. Yeis ve umutsuzluk yasaklanmıştır. Allah Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: De ki (Allah şöyle buyuruyor): "Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir." (Zümer suresi:52)
Allah’ın rahmetinden ümit kesmek, imanın zıddı olan bir durumdur ve asla imanla bağdaşmaz. Yeis, karamsarlık ve buna bağlı olarak aşırı üzüntü, şikâyet, sızlanma gibi hususlara sebep olmaktadır. Nankörlük de bu sebeplerin verdiği ruh hâletinden kaynaklanmakta ve insanı küfre yaklaştırmaktadır. (Nebevi Hayat)