IQNA

İslam’da çocuk eğitimi

16:23 - July 28, 2022
Haber kodu: 3476884
Çocuk eğitimi, İslam’ın önem verdiği ve önem vermemizi istediği en öncelikli konuların başında gelmektedir; çünkü sağlıklı bir İslam neslinin yetişmesi ancak bu yolla mümkün olabilmektedir. Cenab-ı Hakk’ın biz kullarına vermiş olduğu en güzel nimetlerinden biri de evlat nimetidir.

Tahran'da Terbiyet Müderris Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Muhsin İmani, IQNA'ya verdiği röportajda çocuklara yönelik şiddetin türlerini ve İslam'ın bu konudaki bakış açısını anlattı. Aşağıda yaptığı açıklamaların bir özeti yer almaktadır:

Çocuklara yönelik şiddet üç seviyeye ayrılabilir: Öfke, saldırganlık ve şiddet. Basit bir deyişle, öfke, bir çocuğun yanlış bir şey yapması ve ebeveynlerin buna örneğin kaşlarını çatarak tepki vermesidir. İkinci seviye, ebeveynlerin çocuğa bağırdığı ve nispeten sert davranışlar sergilediği saldırganlıktır. Üçüncü seviye ise şiddettir, bu durumda dayak gibi çocuk istismarına yol açan ciddi duygusal ve fiziksel zarara neden olabilecek davranışlar ortaya çıkar.

Farklı ülkelerde çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kısıtlayıcı yasalar oluşturulmuş, ancak bazen caydırıcı olamamıştır.

Çocuklara nasıl davranılacağı konusunda İslami öğretiler

İslam'ın öğretileri çocuklara karşı öfke, saldırganlık ve şiddete karşıdır. İslam çocukların haklarını belirlemiş olup, onlara sevgi ve şefkatle yaklaşmamızı ve haklarına saygı  göstermemizi söyler.

Peygamberimiz (s.a.v.) “Çocukları sevin, onlara iyi davranın ve onlara verdiğiniz sözü yerine getirin, çünkü onlar sizi kendilerine rızık veren olarak görüyorlar” buyurmaktadır. O halde ilk adım çocukları sevmek ve onlara muhabbetle davranmaktır, o zaman onlara bir söz verdiysek yerine getirelim. Elbette bu ahde vefa, müminin cömert ve ahlaklı  olduğunun göstergesidir.

İkinci nokta, çocuklara yeteneklerinin ötesinde görevler verilmemelidir, çünkü bu tür eylemler onları yalan söylemeye , kaba davranışlarda bulunmaya veya ebeveynlerine saygısızlık etmeye zorlayabilir.

İslam sadece bütün çocukları sevmeyi bir görev saymaz, yetimlerde olduğu gibi, çocukların duygusal ihtiyaçlarının azaldığı durumlarda özel talimatlar da verir. Duhâ suresi 9 ayeti: “ O halde sakın yetimi ezme” ayrıca yetimlere iyi davranmayı büyük bir fazilet olarak niteleyen çeşitli rivayetlerde bulunmaktadır.

Üçüncü nokta ise dinimizde tavsiye edilen çocuklarla oyun oynamaktır. İslam Peygamberi (s.a.v.) torunları sırtında taşırdı.  Hatta bazen Peygamber Efendimiz (s.a.v) sokakta yürüken çocuklar ona bizi gezdir derdi. Çünkü İslam Peygamberi her zaman çocuklarla oynar bunu bir fazilet olarak nitelendirirdi.

Dördüncü nokta, çocuklara saygı gösterilmesi ve törenlerde onlara yer verilmesi ile ilgilidir. Herhangi bir törende veya toplantıda genellikle tüm yetişkinler oturur, bir çocuk toplantıya katılarak oturmak istediği zaman diğer insanların kaşları çatılabilir. Ancak Peygamberimiz (s.a.v) müminlerden çocuklarına saygı göstermelerini, onlara oturacakları bir yer vermelerini ve törenlerde onlara kızmamalarını istemiştir.

Beşinci nokta ise  çocuklarla nasıl konuşulacağıdır. Bu konuda  İslam'ın kendine has bir yolu vardır. Peygamber Efendimiz  (s.a.v.) insanlardan çocuklarıyla, onların dilinden  konuşmalarını ister. Çocukların dili, şiddetin dili değildir ve çocukları dövme hakkımız asla yoktur.

Diğer bir hususta İslam öğretilerinde faziletli davranışlardan biri olarak kabul edilen çocukları sevgiyle okşamak ve sevmektir. Ve bu sevgi tüm çocuklara gösterilmelidir. İslam Peygamber (s.a.v)‘inin “ Herhangi bir kimse Allah'ın kendisine adaletli davranmasını isterse, çocukları arasında ayrım yapmamalıdır.” dediği rivayet edilmiştir.

3651376

captcha