İslami ilahiyat fakültesi, din okulu hocası ve İslam maarifi araştırmacısı Muhsin Edib Behruz, günahtan kaçınmayı Hac'ın en önemli başarılarından biri olarak görmüş ve Kıyamet gününe kadar Hac'ın maneviyatını korumanın dört yolunu açıklamıştır.
Zilhicce ayının son günlerinde ve Beyt-ül Haram'daki dini faaliyetlerin sona ermesiyle birlikte hacılar memleketlerine dönerler ve hacdan sonra normal hayatlarına döndüklerinde hac sırasında kazandıkları maneviyatı nasıl sürdürebileceklerini sık sık düşünürler.
Bu sorunun cevabı En'am Suresi 160. ayetinden anlaşılabilir: “ Kim iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır; kim de kötülükle gelirse o sadece getirdiğinin dengiyle cezalandırılır. Onlar haksızlığa uğratılmazlar.” Ayetin anlamı, ilahi sistemde bir iyiliğin kalıcı olması halinde olumlu etkilerinin olabileceğidir
Allah, Neml suresi 89. ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler.” Bu ayet, etkileri kıyamete kadar devam eden bir fiilin ilahi sistemde değerlendirildiğini belirtmektedir. Dünya hayatında yapılanların âhirette karşılıksız kalmayacağı, ceza veya mükâfata lâyık olarak tanımlanan şeyin, dünya hayatında ortaya konan iyi ya da kötü tutum ve davranışların tabii sonucundan başka bir şey olmadığı ifade edilmektedir. Nitekim 89. âyet, kişilerin birey veya toplum olarak yaptıkları iyi eylemlerin bir sonucu olmak üzere kendilerine âhirette daha iyisinin verileceğini ve orada huzur ve güven içerisinde bulunacakları bildirilmektedir.
Hac son derece etkilidir ve Allah'ın güç ve lütfuyla insanda öyle bir etki yaratır ki, eşsiz olduğu kesin olarak söylenebilir.
Ama hac ibadetimizin kabul edildiğini nasıl bileceğiz? Haccın en önemli etkisi, Hacı'nın günahtan nefret etmesidir. Bir hacı, hac farizasını düzgün ve temiz bir şekilde yapmayı başardığında ve haccı sona erdiğinde, bu ibadetinin sonuçlarını anlayabilen bir Hacı için basit bir işaret görünür ve bu basit işaret, sıradan bir insan olsa bile, içinde günah işleme arzusunun kaybolduğu yalan, gıybet ve dedikodu yapma arzusunun olmadığıdır.
Hac ibadeti gerektiği gibi yapılırsa, vacipler ve müstehablara riayet edilir ve mekruhlardan kaçınılırsa, hacı aynı nimetle evine dönecektir.
Hac ibadetinden sonra nasıl günaha yönelmemeliyiz?
Günahtan kaçınmanın ve hac’daki manevi kazanımlarımızı korumak için dört basit yol vardır. İlki Allah ile beraber olma ve Allah'ı sevme şevkini canlı tutmak için öncelikle Hac'ın güzel ve tatlı hatıralarını hatırlamalıyız.
Haccın maneviyatını korumak için ikinci olarak yapmamız gereken şey diğer hacılara eşlik etmektir. Bir grup oluşturup toplantılar ve manevi programlar düzenlemeliyiz.
Haccın maneviyatını korumak için üçüncü adım çok önemli bir adımdır. Kişinin Abd (Allah'ın kulu) olduğundan emin olmaktır. Peygamberimiz (sav) de dahil olmak üzere Allah'ın elçilerinin en önemli özelliği Abd yani ‘Allah’ın kulu’ olmalarıdır.
Dördüncüsü, her zaman abdestli olmak, gece kalkıp namaz kılmak, aileyi sevmek, akrabaların sorunlarını çözmek, yalan söylememek vs. hacdan kaynaklanan maneviyatın sabitlenmesine yardımcı olan eylemlerdendir.
İslami ilahiyat fakültesi ve din okulu hocası Hüccetül İslam Muhsin Edib Behruz'un, IQNA ile yaptığı bir röportajdan alıntıdır.
4072033