IQNA

Kaçmanın mümkün olmadığı bir gün

17:09 - August 28, 2022
Haber kodu: 3477211
Bazen insan bir hata ve yanlış yaptıktan sonra hatasını inkar etmeye ya da sorumluluktan kaçmaya çalışır. Ama bir gün gelecek ki insan, hatalarını inkar edemeyecek, hatalarından kaçamayacak.

Adem (a.s) ilk insan olarak yeryüzüne geldikten sonra devran devam etmiş, 124 bin peygamber, onların tâbileri ve muhalifleri gelip-geçmiş, yaşlı dünya binlerce defa dolmuş-boşalmış, nice nice hadiselere şâhit olmuş, artık dünyanın sonuna gelinmiştir. İnsanoğlu muvakkat ve çok kısa bir ömre sahip olduğu halde ahiret yerine dünyayı tercih ediyor, dünyaya bağlanıyor.

Kıyamet gününün özelliklerinden biri de kaçınılamaz olmasıdır. Tüm insanlar, mevkileri ve makamları ne olursa olsun, iyi ya da kötü, bu dünyada yaptıklarının hesabını Allah’ın huzurunda vereceklerdir. Bundan kurtulmanın kesinlikle imkanı yoktur. Herkes yaptıklarına göre ödüllendirilir veya cezalandırılır.

Rahman Suresi 33. ayette Allah’ın her şeyi kuşattığı ve insanın bu ortamdan kaçma gücünün bulunmadığına işaret edilir: "Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin sınırlarını aşıp öteye geçebilirseniz haydi geçin! Ama (tarafımızdan verilmiş) bir güç olmadıkça geçemezsiniz".

Müfessirlerin bir kısmı buradaki hitabı kıyamet tasviri çerçevesinde değerlendirmişler ve o gün cinlere ve insanlara böyle seslenileceği yorumunu yapmışlardır. Önceki ayetlerde hesap gününe ilişkin bir uyarının bulunması, müteakip ayetlerde de kıyametten ve âhirette karşılaşılacak sonuçlardan söz edilmesi bu yorumu destekleyici niteliktedir. Diğer bir grup müfessire göre ise bu hitap dünya hayatıyla ilgilidir ve önceki ayetlerde yer alan uyarıyı tamamlamaktadır: Cinlere ve insanlara kendilerine dünya hayatında tanınan fırsata aldanmamaları gerektiği hatırlatılmakta, ölümden ve ilâhî huzurda verilecek hesaptan kaçışın asla mümkün olmadığı bildirilmektedir.

Genellikle kaçmaktan bahsettiğimizde, bir şeyden kaçmamızı sağlayan iki durum vardır: Bir yanda ürkütücü bir şey ya da olayla karşı karşıya iken, diğer yanda sığınacak bir yer ararken kaçıyoruz. Bizi korkutan ve tehdit eden şeylerden uzak, güvenliğin olduğu bir yere.

Ancak Allah’ın hükmünden kaçış yoktur, çünkü O, tüm varlık âleminin hükümdarıdır. Ayrıca Tevhid’in özünü ve Allah’ın sıfatlarını gerçekten anlarsak, Allah tarafından hiçbir şeyin bizi tehdit etmediğini anlarız. Allah merhametini ve şefkatini tüm insanlara bahşetmiştir, bu nedenle Allah’tan hiçbir tehlike insanı tehdit etmez ve kaçmaya da gerek yoktur.

Ama şu noktaya teveccüh edilmelidir ki tehditler ve tehlikeler insanın kendisinden ve yaptıklarındandır ve ilahî cezanın insanların eylemlerinin sonucu olduğu bilinmelidir. İnkarcıların, kâfirlerin ve Allah düşmanlarının cezası, kendilerinin yarattığı cehennemdir ve yaptıklarının sonucu cehennem ve her türlü cezadır. Dolayısıyla insan, Allah’tan ve Kıyamet Günü’nden değil, kendi fiil ve davranışlarından ve cezalarından kaçacaktır.

captcha