Aynı birlik içindeki farklılık, çatışmaya yol açmadığı sürece iyidir
Peygamber’in (s) kutlu doğumu dolayısıyla Allame Tabatabai Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Muhammed Kazım Şaker IQNA Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Vahdet içerisinde olunduğu sürece farklılıkların iyi olduğuna dikkat çeken Şaker Sünniliğin kendi mezhepleri içerisindeki farkların, Şiilikle olan farklardan daha az olmadığını belirtti. Tarih boyunca Şii-Sünni çekişmesinin gereksiz yere büyüdüğünü kaydeden Şaker tarihselcilikten vazgeçmek gerektiğinin altını çizdi. İşte Prof. Dr. Muhammed Kazım Şaker’in açıklamaları:
“Aynı birlik içindeki farklılık, çatışmaya yol açmadığı sürece iyidir”
Vahdet kelimesine bakacak olursak ihtilaf ve farklılık kelimesinin karşısında yer aldığını görürüz. Farklı olmak kötü bir şey değildir. İnsanlar da birbirinden farklıdır. İki insanın bile aynı düşünüp görüntü olarak aynı olması imkansızdır. İki insanın farklı olması sayesinde evlilik gerçekleşir. Kadınlar erkeklerden farklıdır, bu farklılıkları kimse inkar edemez. Bu farklılıklar sayesinde bir hayat kurar ve birbirlerini tamamlarlar. Fikir ayrılığı da kötü değildir, hatta iyidir. Zira insanların gelişmesine neden olur.
Peygamberin ümmeti içindeki farklılığın rahmet olduğunu buyurduğunu biliyoruz. Elbette ortak noktaları vurguladığımızda farklılıklar bir rahmettir. Verdiğimiz örnekteki gibi kadın ve erkek farklıdır ancak ikisi de insandır.
Farklılığın, görüş ayrılığının, ihtilafın ne kadar iyi olduğuna dair ölçümüz, ayrışmaya yol açmamasıdır. Kur'ân-ı Kerîm, bir şey hakkında ihtilafa düşerseniz, Allah'ın ve Resulü’nün hükmüne başvurun buyurmuştur. Kuran'a göre fikir ayrılığı kötü değildir. Ancak Allah çekişmeyi yasaklamıştır. Kısacası aynı birlik içindeki farklılık çatışmaya yol açmadığı sürece iyidir.
Bana göre tarih boyunca Şiiler ve Sünniler arasındaki tartışma gereksiz yere büyümüştür. Sünnilerin farklı mezhepleri arasındaki fark, Şii ve Sünni arasındaki farktan daha az değildir. Alimler her konuda, hatta Kuran'ın yorumlanmasında bile farklılık gösterebilirler. Tabii ki, bu farklılıkların da kötü olduğunu düşünmüyorum, çünkü yorumlama insan zihnine dayanır ve iki ile ikiyi çarptığımız matematik türünde değildir.
“Müslümanlar bir ailedir ve ortak noktalara odaklanmalıdır”
İnsanlar farklı düşünür, ancak diyalog kurmak her zaman mümkündür. Vahdet diyalogla mümkündür, ancak olumsuzlukları kışkırtmak ve hakaretler birlik ve diyaloğu bozar. Birden fazla bireyin bulunduğı aile içinde bile aynı düşüncelere sahip değiliz. Ama ortak çıkarlarımız, ortak noktalarımız var. Şimdi 57 İslam ülkesinde yaklaşık bir buçuk milyar Müslüman var. İmam Humeyni'nin (r.a) verdiği örnekteki gibi her Müslüman İsrail'e bir kova su dökse İsrail’i sel alır. Müslümanlar bir ailedir ve ortak noktalara odaklanmalıdır.
“Tarihsel bakışı hayatımızdan çıkarmalıyız”
Peygamber (s) iyi bir insandı, dünyaya rahmetti ve kaba olmadığı için insanlar etrafını sarmıştı. Şimdi biz Şiiler ve Sünniler, birbirini aşağılayan hangimiz Peygamberimiz’in bu özelliğine sahibiz?
Peygamber’in doğum günü ile ilgili ihtilaf var. Bu büyük bir sorun değildir. Önemli olan Peygamber’in sıfatları ve üstün vasıflarıdır. Başkaları bizim yaşantımızı görüp dine yaklaşıyor mu, yoksa dinden uzaklaşıyor mu? İnsanları dinden uzaklaştırıyorsak Peygamber’e uyduğumuzu söyleyebilir miyiz?
Ömrünün onlarca yılını İslami ilimlerle geçiren ve Peygamberimiz hakkında birçok kitap yazan Montgomery Watt şöyle diyor: “Müslüman bir öğrencinin ahlakı beni İslami araştırmalara yöneltti.”
Aynı şekilde Amerikalı Michael Cook “Emri bil Maruf ve Nehyenil Münker” adlı iki ciltlik kitabını yazma sebebini şöyle açıklıyor: “Metroda birkaç kişi, birine kötü davranıyordu. Müslüman bir kadın ise kötü davrananların karşısında duruyordu. Onun bu tavrı benim bu güzel İslami emre ilgi duymamı sağladı.”
Tarihsel bakışı hayatımızdan çıkarmalıyız. Bunu yaparsak sadece İslami vahdet oluşmayacak, gayrimüslimler de İslam'a yönelecektir.
4090201
En çok konuşulan başlıklar 