Brezilya cumhurbaşkanlığı seçimi 2 Ekim 2022’de yapıldı ve hiçbir adayın oy çoğunluğunu sağlayamaması nedeniyle bu seçimlerin ikinci turu Lula da Silva (eski cumhurbaşkanı) ile Jair Bolsonaro arasında 30 Ekim’de yapılacak.
Pek çok ülke, dünyanın dördüncü ülkesinin siyasi gelişmelerini yakından takip ediyor. Görünen o ki Brezilya’daki dini ve ırksal azınlıkların oyları en büyük Güney Amerika ülkesinin başkan adayları için oldukça önemli.
Brezilya’nın Federal Fluminense Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde Profesör olan Christina Vital da Cunha, dini tartışmaların her iki aday tarafından 2018 seçimlerinde olduğundan daha fazla gündeme geldiğine ve Brezilya toplumunda bir bölünmenin daha da derinleşeceğine inanıyor.
IQNA, Brezilyalı sosyolog ile Brezilya seçimleri ve bu seçimlerde Müslümanların rolü hakkında bir ropörtaj gerçekleştirdi:
IQNA- Brezilya’da bu yılki cumhurbaşkanlığı seçimleri önceki seçimlerden nasıl farklı?
- 2018 seçimlerinden ilk fark, Jair Bolsonaro’nun ana rakibinin seçime katılması, bu seçimin ilk turunu kazanması. Brezilya’daki sosyal ve ekonomik koşullar, Bolsonaro’nun dört yıldaki yönetimi ve ayrıca pandemi ve uluslararası ekonominin zorluğunun bir sonucu olarak daha ciddi.
Kamusal tartışmalarda , Jair Bolsonaro’nun dini dili politik bir dil olarak kullanan seçim kampanyası ahlaki ve dini konuları güçlü bir şekilde gündeme getiriyor. Açlıkla, yolsuzlukla mücadele, ulusal kalkınma programları ve eğitim gibi önemli konular cumhurbaşkanlığı kampanyasının arka planında yer aldı.
Lula da Silva bu konuların yanı sıra sırasıyla üçüncü ve dördüncü olan diğer iki aday Simone Tebet ve Ciro Gomes ile ilgili konuştu. Bolsonaro’nun 2018 seçimlerinde kullandığı dinsizlik söylemini 2022’de gene kendisi tarafından kullanılmıştı.
Muhafazakarlar, Hristiyan geleneklerinin ve dininin tehdit altında olduğunu Bolsonaro ve diğer muhafazakar adayların sağ partilerde seçilmesinin, solun aileye, ulusal gelenek ve göreneklere karşı oluşturacağı tehditleri tersine çevirmek açısından önemli olduğunu söylüyor.
IQNA- Bolsonaro’nun başkanlığı sırasında, görüşlerinin ve eylemlerinin Amerikalı mevkidaşı Donald Trump’ınkine çok benzediğini gördük. Bolsonaro hükümeti Brezilya’daki Müslümanlar gibi ırksal ve dini azınlıklara nasıl bakıyor?
Vital da Cunha- Donald Trump’ın birçok davranışından ilham alan Bolsonaro, 2018’de, hükümeti sırasında ve şimdi 2022 seçimlerinde bunu kullanıyor. Bolsonaro, azınlıkların çoğunluğa teslim olması gereken çarpık bir liberal demokrasi vizyonuna bağlı bir anlayışı savunuyor. Bu şekilde, ulusal çoğunluğun Hıristiyan olduğunu ve bu nedenle Afro-dindarların boyun eğmesi gerektiğini teyit eder. Diğer dinlere saygı gösterilmelidir, ancak azınlıklar azınlık statülerini kabul etmelidir. Bu düşünce tarzı, bu gruplara yönelik kamu politikalarının üretilmesini olanaksız kılmaktadır. Müslümanlarla ilgili olarak, Brezilya’daki Müslüman seçkinler ve Yahudiler, 2018 ve 2022’de Bolsonaro’yu destekledi.
Ancak uluslararası ilişkiler açısından, BM Genel Kurulu’na katıldığı sırada, Brezilya’nın Taliban mültecilerini, “sadece Hıristiyanları” kabul etmeye hazır olduğunu belirterek İslamofobik bir şekilde konuştu. Analistler, bu duruşun kısmen nüfusun en yoksul kesimlerine yönelik dini hoşgörüsüzlüğü ve önyargıyı yansıttığını söyledi.
Yönetimi sırasında farklı durumlarda Brezilya’nın Hristiyan düşmanlığı yaşadığını söyledi ve anlatısını pekiştirmek için Orta Doğu ve Çin’deki Hristiyan zulmüne değindi.
Aynı zamanda Müslüman ülkelerin bazı liderleriyle bir ticari ve diplomatik bir program yürütürken Müslüman toplumun Brezilya’daki tarımsal ticaretle ilgili bir bölümünü destekledi. Azınlıklara karşı olan Bolsonaro genellikle güç gruplarının ve ulusal ve uluslararası seçkinlerin yararına çalışır.
IQNA- Brezilya, dini açıdan çok çeşitli bir ülkedir. Halihazırda ülkedeki Brezilyalı Müslümanların mevcut durumu nedir ve bu azınlığın bu yılki Brezilya cumhurbaşkanlığı seçimlerine ne kadar katkıda bulunabileceğini düşünüyorsunuz?
Vital da Cunha- Brezilya’daki Müslüman Dernekleri Federasyonu’nun verilerine göre, 90 cami ve mescit, 80’den fazla İslam merkezi ve yaklaşık iki milyon Müslüman (Arap kökenli insanlar ve İslam’ı seçen Brezilyalılar) var. Brezily’da Müslümanlar azınlık bir nüfus olup ekonomik sektörde (ticaret ve tarım ticareti) güçlü bir varlığa sahipken, Bolsonaro ve onu takip eden Hıristiyan liderler samimi ve bazı durumlarda dostane ilişkiler sürdürüyorlar. Müslümanlar siyasi iktidar alanlarını tartışmaya başlarsa, artık ilişkilerin bu şekilde devam edeceği söylenemez.
IQNA- Brezilya’da Avrupa ve Amerika’da gördüğümüz kadar güçlü bir İslamofobi var mı?
Vital da Cunha- Hayır. Genel olarak, Brezilya toplumu Arap-Müslüman kültürüne, sanatına, mutfağına, edebiyatına ve entelektüelliğine çok değer verir. Ayrıca Brezilya’da özellikle bilim adamları, düşünürler ve sol kanat mensupları İsrail ile olan çatışma konusunda Filistin’e destekleriyle biliniyor. Bolsonaro yönetimi İsrail’e ulusal desteğine başladı, ancak buna rağmen Brezilya büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması ile ilgili somut bir adım atmadı.
IQNA- Diğer Brezilyalı başkan adayları, Müslümanlar gibi dini ve sosyal azınlıkların hakları gibi sosyal meselelere nasıl bakıyor?
Vital da Cunha- Brezilya’da din özgürlüğü konusundaki tartışmalar bu seçimlerde çok yoğun oldu. Bolsonaro, Lula’yı evanjelik kiliselere karşı olmakla suçluyor. Bununla ilgili bir çok yalan haber yayınlandı ve Lula’nın kampanyası din özgürlüğü ve hatta evanjelikler lehine çeşitli eylemleri duyurmaya başladı. Evanjelik Günü’nü başlattı, Din Özgürlüğü yasasını imzaladı, federal hükümet içinde (İslami liderler dahil) dini çeşitlilik için gruplar oluşturdu, 2007’de Dini Hoşgörüsüzlükle mücadele için ulusal gün ilan etti. Dini hoşgörüsüzlükle ulusal ve devlet düzeyinde mücadele etmek için yapılan çeşitli eylemler, İslam toplumunun önemli katılımını sağladı.
IQNA- Brezilya’da bu yılki başkanlık seçimlerinin sonuçlarını nasıl tahmin ediyorsunuz?
Vital da Cunha- Lula’nın 2022’deki seçimleri kazanması muhtemel. İlk turdan ilk etapta çıktı ve anketlerde de öyle kaldı. Ancak, zafer büyük bir farkla olmayacak. Lula’nın az bir farkla gerçekleşmesini beklediğimiz yenilgisi, Brezilya toplumunda tarihimizde hiç bu kadar radikal ve şiddetli bir şekilde görülmemiş bir bölünmeyi temsil ediyor.
4091333