Hikmetli sözlerin 82.’sinde Hz Ali (a.s) şöyle söylüyor:
"Size beş şey vasiyet ediyorum; Onlar için develeri hızlı sürer ve yolculuğun zahmetine katlanırsanız, buna değer: “Hiçbiriniz rabbinden başkasından bir şey ummasın; günahından başka bir şeyden korkmasın; kendisinden bilmediği bir şey sorulduğunda ‘bilmiyorum’ demekten utanmasın; bilmediği bir şeyi öğrenmekten de çekinmesin. Sabırlı olun; çünkü sabır imana nispetle cesette baş gibidir; başla birlikle olmayan cesette hayır olmadığı gibi, sabırla beraber olmayan imanda da hayır yoktur.”
Allah’a ümit bağlamak
Bir adam Resûlullah’tan (s.a.v.) kendisine Allah’ın ve yeryüzündeki insanların gözünde kendisini sevdirecek bir şey öğretmesini istedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ona şöyle buyurdu: Yalnız Allah’ın yanında olana ümid et ki, Allah seni sevsin ve insanlara karşı isteksiz davran ki, insanlar da seni sevsinler.
Günahlarınızdan başka hiçbirşeyden korkmayın
Korku beş çeşittir: havf: günahkarlar, haşyet: alimler, vecel: alçakgönüllüler, rehbet: takva sahipleri ve heybet: arifler içindir.
Havf, kişinin günahlarından korkmasıdır. Allah Rahman Suresi 46. ayetinde “Rabbinin huzurundan korkan kimse için çifte cennet vardır.” buyuruyor.
Haşyet, tazim, hürmet ve saygı ile karışık bir korkudur. Bu kelime kulun, işlediği günahlar sebebiyle veya Allah’ın celal sıfatlarının kendinde tecelli edeceği düşüncesiyle kalbinde duyduğu endişeyi ifade eder. Daha ziyade kendisine saygı duyulan varlık hakkındaki bilginin bir ürünü olarak ortaya çıkar “Allah’a karşı ancak; kulları içinden âlim olanlar derin saygı duyarlar.” (Fâtır suresi, 28. ayeti) Bu itibarla haşyet kelimesi için Allah’ı bilen âlimlerin korkusudur, denilmiştir.
Vecel, otoritesinden, cezasından veya görmesinden korkulan Zat’ın karşısında korkudan kalbin çarpması, titremesi ve tüylerin ürpermesidir: “Müminler o kimselerdir ki, Allah’ın adı anıldığında yürekleri titrer, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda bu onların imanlarını arttırır. Onlar yalnızca rablerine güvenirler.” (Enfâl suresi, 2. ayeti)
Rehbet, tedbirli ve ihtiyatlı olmakla birlikte telaşlı ve tedirginlikle karışık bir korkuyu ifade eder: “Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi.” (Enbiyâ suresi, 90. Ayeti)
Heybet, ariflerin sırlarını keşfederken Hakk’ı şuhud nedeniyledir: “Allah kendisi hakkında sizi uyarıyor. Sonunda dönüş Allah’adır.” (Al-I İmrân suresi, 28. ayet)
‘Bilmiyorum’ demekten utanmayın
Hz Ali (a.s) şöyle söylüyor “Bilmiyorum” sözünü terk eden kimse, helak olur.” (Nehcül Belağa, Hikmetli sözler, 85) Herkesin her konuda bilgisi olmayabilir çünkü herkesin sadece bir veya birkaç alanda uzmanlığı vardır ve diğer alanlarda bilgi sahibi değildir. Bu yüzden başkalarından mantıksız beklentiler içinde olmayalım
Öğrenmekten utanmayın
İlim aramak her erkeğe ve kadına farzdır. O halde ilim sahiplerine başvurmak gerekir. Çünkü ilim öğretmek Allah için güzel bir şey, onu talep etmek ibadettir ve ilim hakkında konuşmak tesbih, amel etmek cihaddır ve cahillere öğretmek sadaka ve halkına ilim öğretmek de Yüce Allah’a yakınlıktır. Çünkü ilim cennete giden yolu aydınlatır, korku anında insanın arkadaşıdır, yalnızlıkta insanın dostudur, yalnızlıkta insanla özel sohbet eder, teselli ve sıkıntıda yol gösteren bir rehberdir ve ilim, düşmanlara karşı bir silah ve dostlar için bir süsdür. Allah bir topluluğu ilim ile yükseltmiş ve onları iyiliklerde önder kılmıştır.
Sabırlı olma
Hayat iniş ve çıkışlarla doludur, sabır ve tahammül olmadan yola devam edemeyiz. İmam Sadık (a.s) der ki: Sabrın anlamı, tadı acı olan ve ne kadar acı olursa olsun kaygıyla orantılı olmayan her şeydir. Acı ve kaygının eşlik ettiği her şeye sabır denmez. Cezanın anlamı kalp kaygısına rahatsızlık ifadesi ve ruh hali değişikliği eşlik eder.
3059511