IQNA

Fatima Derneği Başkanı:

"Kadının bilmesi demek, o evde herkesin bilmesi demektir"

10:00 - November 19, 2022
Haber kodu: 3478287
İstanbul’da faaliyet gösteren kadın ve çocuklar için dini, kültürel ve ilmi çalışmalarda bulunan Fatima Derneği Başkanı Sümeyye Yıldız ile hedef ve geleceğe yönelik çalışmalarına dair konuştuk.

Uluslararası Kur’an Haber Ajansı olarak İstanbul’da faaliyete başlayan, aslında faaliyetleri 35 yıl öncesine dayanan ancak dernekleşmeye yeni giden Fatima Derneği’ni konuştuk. Derneğin başkanı Sümeyye Yıldız bize derneğin hedefini ve günümüz kadınlarının karşılaştıkları zorlukları anlattı. İslami değerlere önem veren ve derneğin ismini taşıyan “Fatima” ismine layık olmaya çalıştıklarını belirten Yıldız en önceledikleri konunun eğitim olduğunu söylüyor. Çeşitli alanlarda çocuklara yönelik kursların da bulunduğunu kaydeden Yıldız ücretsiz Matematik dersi verdiklerini ve gelecek günlerde bu derslerin artacağını vurguladı. İşte Fatima Derneği başkanı Sümeyye Yıldız ile gerçekleştirdiğimiz röportaj:

Öncelikle Sümeyye Hanım teşekkür ederiz röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için. İlk sorumuzla başlayalım Fatima Derneği nasıl kuruldu? Kurucuları kimdir? Sizi bu derneği kurmaya sevk eden faktörler neydi?

Öncelikle bizi merak edip, değer verip röportaj yaptığınız için biz teşekkür ederiz. Fatima Derneği aslında 35 yıllık bir topluluğun resmi bir karşılığı olarak ortaya çıktı. Topluluğumuzun yıllardır emekleri olan birçok emektar üyesiyle beraber, daha büyük hedefler için atılmış bir adımdır Fatima Derneği. 7 kurucu üyenin öncülüğünde kurduğumuz derneğimiz şu an için İstanbul merkezli olarak faaliyet göstermektedir. Dernek olarak kadına ve aileye yönelik eğitici ve bilgilendirici çalışmaların yanı sıra dini, milli ve manevi değerler üzerine eğitim ve sosyal faaliyetlerimiz bulunmaktadır.

Seçtiğiniz isme de değinelim, neden bu ismi seçtiniz? 

Derneğimizin ismine karar vermek kolay olmadı esasında. İslam dünyasında elbette birçok değerli kadın var, ancak “Fatima” ismini dinimizin tartışmasız örnek ismi olan Hz. Fatima’dan (s.a) feyz alarak karar verdik. Zaten Türkiye’de birçok dernek ismi alınmış olduğundan biz de hem İslami temsili,hem de globalde temsil edecek bir alfabesi olması nedeniyle Fatima ismini tercih ettik. Umarım hakkıyla temsil etmek nasip olur. 

Kadın ve çocuk şu an belki de yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada kimliğini bir türlü bulamayan iki grup. Sürekli üzerinde konuşulan ama en çok suistimal edilen iki grup. Bu noktada kapitalizm, sosyal medya, televizyon endüstrisi, moda, tüketim çılgınlığı, sonucu bazen ne yazık ki ölümle sonuçlanan sanal oyunlar (çocuklar için) gibi birçok alan bu iki grubu etkisi altında bırakıyor. Bu konuda neler söylersiniz? Amacınız alternatif faydalı bir alan yaratmak mı?

Bahsettiğiniz unsurlar üzülerek söylemek gerekirse, şu an tüm Müslümanları ve hatta belli hassasiyetlere sahip diğer başka dinlerin mensuplarını da ilgilendiren konular haline geldi. Temelinde aileyi derinden etkileyen olumsuzlukları görmezden gelerek ya da yok sayarak yaşamak mümkün değil. Bizim bu yolda çabamız, Ehli Beyt inancını temel alarak, bu noktadan yola çıkarak günümüze hitap eden çalışmalar yapabilmek. Ve elbette toplumun direği olan aile kurumuna kadınlar ve çocuklar üzerinden katkı sağlayabilmek. Evet artık sosyal medya ve internetin yaygınlaşması, tüketimin artması gibi sebepler maalesef dini ve ahlaki yozlaşmanın hızla yaygınlaşmasına büyük etkisi oldu. Ancak bizim bu akıma kapılıp gitmek gibi bir durumumuz olmamalı. Müslüman olarak bizler iman ettik ki kıyamet gününe kadar Kuran kendini koruyacak ve İslamiyet son din olarak kalacak. Tam da bu noktadan yola çıkarak şunu düşünebiliriz: “Evet bunca kötülüğün ve çürümüşlüğün içinde dinimin bana yol gösterecek bir kapısı olmalı.” Ve bunu artık klasik yaklaşımlarla değil gerçekten günümüz insanına hitap edecek şekilde yapabilmeliyiz.

 İleriye dönük çalışmalarınız nelerdir? Neleri başarmayı hedefliyorsunuz? 

Fatima Derneği olarak ilk günden itibaren yaptığımız her çalışma yalnız bugüne değil geleceğimize odaklı gidiyor. Belki rakamları telaffuz etmek kolaydır ama örnek vermek gerekirse, bu yaz açmış olduğumuz Kuran-ı Kerim ve değerler eğitimi kursumuzda 60 çocuğumuza çok kıymetli hocalarımızla eğitim verdik. Bugünün 60 çocuğu, yarının 60 öğretmeni, doktoru, annesi, babası olacak.Biz belki de 60 ailenin geleceğine dokunduk. Emeklerle kurduğumuz dernek binamızda, her hafta birçok kadın gerek İslami, gerek güncel konularda eğitim alıyor. Kadının bilmesi demek, o evde herkesin bilmesi demektir.

İnsanlığa ve daha önemlisi kadınlara hizmet için yola çıkan bir oluşumsunuz, beklentileriniz nelerdir, hedef kitlenize ne gibi çağrılarda bulunmak istersiniz?  

Görüştüğümüz birçok kişi ben ne yapabilirim sorusuna cevap arıyor aslında. Derneğimizin kuruluş sebebi de bu. “Ben ne yapabilirim?” sorusunu kendine soran herkes derneğimizle beraber cevap bulma çabasında. Hayır yolunda herkesin kendi payına düşen bir görev vardır. Nasıl ki bir öğretmenin ders vermesi bir hizmetse, bir annenin kek yapması, bu tarz meclislerde hizmet etmek bile büyük bir gayret örneğidir. Doğdum, yaşıyorum ve ömür geçiyor. Sadece bireysel olarak rahatta olmamız inanın insan için yeterli bir tatmin değil. Başka bir bireye katkıda bulunabildiğiniz zaman, bu bambaşka bir duygu. Dilerim herkes bir gün bu duyguyu yaşar.

Projenizi hayata geçirmeye başladıktan sonra, öncesinde düşünmediğiniz olumlu ya da olumsuz şeylerle karşılaştınız mı?

Dernek çalışmaları sizin de bildiğiniz gibi gönüllülük esasına dayanır. Bu yolda yanlızca gönüllü olarak, manevi hedefleri olan insanlarla ilerleyebilirisiniz. Destekleyenler olduğu gibi eleştirenler de mutlaka olmuştur. Bunun yanında yola çıkarken desteğini beklediğimiz halde uzak duranlar, tam tersi ummadığımız kişilerden de önemli katkılarda bulunanlar olmuştur. Sizin vesilenizle teşekkür etmek isteriz. Bunu bir kervan gibi düşünebiliriz, yola çıkarken beraber olanlar, ayrılanlar, yol değiştirenler, geri dönenler, kervana katılanlar…

Camiamızda bu tür faaliyetleri yeterli görüyor musunuz? Belli bir lokasyonda mı sınırlı kalıyor bu tür projeler? Yoksa hedef daha çok kişiye ulaşabilmek olmasına rağmen, şartlar mı bu noktada kısıtlıyor çalışmaları? 

Camiamızda çok değerli işler yapan kurum ve kişiler var. Fatima Derneği olarak bizim önceliğimiz, eğitim faaliyetleri ve kadınlara dolayısıyla aileye yönelik çalışmalar yapmak. Tabii ki imkanlar elverdiğince maddi yardımlar yaptığımız kişiler var. Örneğin bu yıl 150 aileye kumanya yardımı ve 60 çocuğumuza kırtasiye yardımı yaptık. Allah nasip ederse bu faaliyetlerimizi artarak devam ettirmeye çalışacağız. Ancak bizim hedefimiz öncelikli olarak eğitim işine odaklanmak, her alanda. Yakın zamanda öğrencilerimize ücretsiz Matematik dersi için kurs başlattık. Ve daha pek çok yeni projemiz yolda.

 Fatima Derneği’ni tek bir kelime ile tanımlayın dersek, neler söylersiniz?

Derneğimizin en spesifik örneği nedir derseniz, umut deriz.Her şeye rağmen umut ederek çabalamak, iyilik ve güzellik yolunda tüm engellere, kötü niyet ve atalete rağmen umut etmek. Umutsuz olmak bizlere yakışmaz, aynı şekilde hedefsiz yaşamak da. Kötülükler her ne kadar göz önünde olsa da,dünyada hala iyi bir yolda çabalayanlar da var diye düşünerek umut etmek deriz.

 Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Bugün insanların bir arada olduğu hemen hemen her ortamda zamanın kötüye gittiğini, artık yaşamanın her anlamda zorlaştığını konuşuyoruz ve şikayet ediyoruz. Bu durumu değiştirmek için bir şey yapıyor musun diye sorulsa eminim çoğumuzun cevabı hayır olacak. Dolayısıyla sorunun cevabı içinde dedikleri tam da bu oluyor. İnsan olarak, kul olarak biz yaptıklarımızdan sorumluyuz. Ve biz bir şeyler yapmadıkça gidişat da maalesef değişmeyecek. Ateşe bir damla dahi olsa su götüren karınca gayretinde olabilmek temennisiyle…

 
captcha