Hz. Zehra’nın bakış açısına göre kadının ailedeki rolü

Aile, toplumun en önemli bölümlerinden biridir. Aile sağlığı ile toplum sağlığı arasında doğrudan ve derin bir ilişki vardır. Bu nedenle birçok toplum, en önemli rolün kadına verildiği aileyi önemseyerek sağlıklı ve aktif bir toplum olma yolunda ilerlemeye çalışmaktadır.

Müslüman kadın iffet ve utanma duygusuna  göre uygun elbise ve örtüyü seçer. Rivayetlerde Fatıma Zehra (s.a) dışarı çıktığında uzun Arap şalı olan ‘hamar’ ve uzun elbise olan ‘celbab’ giydiği söylenir. Hz Fatıma (s.a) için tesettür her zaman önemli idi. Bu durumda, erkeklerin bulunduğu bir topluluğa hitab etmek istediğinde oturduğu yer ile erkeklerin oturduğu yer arasına perde çekilmesini emrederdi.

Şeriat hükümlerine zorlukta ve kolaylıkta uymak, Hz Fatıma’nın (s.a) hayatındaki en büyük derslerden biridir.

Hz Fatıma’nın (s.a) hayatından çıkarılabilecek bir diğer ders ise ailenin öneminin farkına varmak ve aile üyelerine karşı dürüst olmaktır. Hz Zehra (s.a) hayatının son günlerinde İmam Ali’ye (a.s) evliliklerinden beri ona bir kez bile yalan söylemediğini ve ona karşı çıkmadığını söylemiştir. İmam Ali (a.s) de bunu doğrulamıştır.

Hz Zehra’nın eş ve anne rolü Müslüman kadınların örnek alabilecekleri alanlardan biridir. Hz Ali (a.s) için Hz Fatıma (s.a) Rûm suresi 21 . ayetindeki en güzel örnektir: “Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.”

Bu ayette erkeklerin gerçek huzuru eşlerinde buldukları ve eşler arasındaki sevgi ve muhabbeti koyanın Allah olduğu vurgulanmaktadır. Hz Fatıma (s.a) huzur ve şefkatin bir örneğidir.

Hz Zehra ile Hz Ali arasındaki aşk ilâhî bir aşk idi. Her ikiside  birbirlerini ilâhi bir hediye, rahmet ve nimet olarak görürlerdi. Bu yüzden birbirlerinin yanında huzur bulurlardı.

4109561