IQNA

Müslüman halkların en önemli gündemi Kudüs ve Mescid-i Aksa'dır

14:08 - January 11, 2023
Haber kodu: 3478912
Son yıllarda her ne kadar normalleşme ihanetiyle bu mesele Müslümanların gündeminden düşmüş gibi gösterilmiş olsa da Katar’daki Dünya Kupası organizasyonu, aslında hangi milletten olursa olsun Müslüman halkların hatta anti emperyalist ülke ve milletlerin bir numaralı gündeminin hala Kudüs ve Mescid-i Aksa olduğunu göstermiştir.

Müslüman halkların en önemli gündemi Kudüs ve Mescid-i Aksa'dırMüslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa, önemini dünden bugüne korumaya devam ediyor. Ehlader Genel Başkanı Kadir Akaras ile Aksa'nın önemi ve son zamanlarda artan  baskınlara ilişkin konuştuk. İşte röportajımız:

Hocam Mescid-i Aksa kuşkusuz sürekli Müslümanların gündeminde. Mescid-i Aksa'nın Müslümanlar için önemine değinir misiniz?

Mescid-i Aksa, tüm semavi dinlerde büyük öneme sahiptir. Müslümanlar içinse önemi biraz daha farklı ve fazladır. Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olması, Peygamber efendimizin Mescid-i Aksa’dan Mirac’a çıkarılması sebebiyle büyük önem taşımaktadır.

Başlangıçta Beyt-i Makdis diye bilinen bu mabedin ismi sonradan Mescid-i Aksa oldu. Fazileti bakımından üç büyük mescitten biri konumunda. Bu üç mescidin birincisi Mescid-i Haram (Kabe), ikincisi Mescid-i Nebevi, üçüncüsüyse Mescid-i Aksa’dır.

Müslümanlar, hicretin on altıncı ayına kadar Mescid-i Aksa’ya dönerek namaz kılmışlardır. Bu nedenle Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olarak anılır ve kabul edilir. Ayrıca “İsra hadisesi”nin bitiş noktası ve Mirac’ın başlangıç noktası da Mescid-i Aksa olmuştur.

İsra hadisesiyle de Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya götürülen Peygamber efendimiz, buradan Miraç’a yükselmiştir. İsra Suresi birinci ayetinde, “Kulunu bir gece, Mescid-i Haram’dan kendisine bazı ayetlerimizi göstermek için, etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir” buyruluyor.

Bu ayette Mescid-i Aksa’yla ilgili önemli işaretler söz konusu ve Müslümanlar için neden önemli olduğu da yüce Allah tarafından aslında açıkça ifade ediliyor. Allah, Mescid-i Aksa’nın etrafını mübarek kıldığını söylüyor.

Aksa’nın yalnızca dini konumu mu bugün Müslümanlar için önemli bir merkez haline gelmesine sebep oluyor? Siyasi açıdan da Aksa’nın Müslüman dünyada bu denli önemli olmasının sebepleri var mı?

Yüce Allah ve Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in övgüsüne mazhar olan mübarek mekan Mescid-i Aksa, on yıllardır Siyonist terör çetesinin işgali altında. Bu işgal, sadece Filistinlilerin değil, tüm dünya Müslümanlarının yüreğini yakan bir meseledir. Müslümanlar için bu denli önemli olan bir mekanın işgal altında olması, Müslümanların utanç duyması gereken bir durumdur.

Bu yüzden sadece dini açıdan önemi değil, bu önemdeki bir mekanın işgal altında olması, Kudüs ve Mescid-i Aksa meselesini Müslümanların siyasi açıdan da gündeminin bir numarasına oturtmaktadır. Sömürgeci ülkelerin, Batıasya’yı terk etmeye mecbur kalmasıyla birlikte bir terör ve yağma çetesi olan Siyonistleri bu bölgeye yerleştirmesi tüm bölgeyi kontrol altında tutmaya yönelik emperyalist güçlerin bir taktiğidir.

Emperyalizm, küresel Siyonistler aracılığı ile hem işgali devam ettiriyor hem de bölge ülkelerini istikrarsızlaştırmak için bu çeteyi maşa olarak kullanıyor.

Son yıllarda her ne kadar normalleşme ihanetiyle bu mesele Müslümanların gündeminden düşmüş gibi gösterilmiş olsa da Katar’daki Dünya Kupası organizasyonu, aslında hangi milletten olursa olsun Müslüman halkların hatta anti emperyalist ülke ve milletlerin bir numaralı gündeminin hala Kudüs ve Mescid-i Aksa olduğunu göstermiştir.

Bu yüzden gelişmeler net bir şekilde gösteriyor ki, bu işgal, Kudüs ve Mescid-i Aksa’yı siyasi, tarihi ve kültürel açıdan da önemli kılmaktadır. İslam ümmetinin birliği sağlanmadan, Müslümanların bu işgale karşı tek yürek olması sağlanmadan ve direniş cephesinin Kasım Süleymani gibi komutanların izinde yürümeden, İslam ümmetinin kalbine saplanan bu hançerin çıkarılması da mümkün olmayacaktır.

Provokatif eylemleriyle tanınan Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa’ya giren görevdeki ilk İsrailli bakan olmuştu. Son zamanlarda artan bu baskınları nasıl yorumlarsınız?

Terör çetesi İsrail, son yıllarda Filistinlilere karşı pervasız saldırılarını artırmış durumda. Bunda en önemli sebep hiç kuşkusuz, sözde uygar dünyanın Filistin topraklarında yaşanan zulümlere sessiz kalması ve insan hakları, özgürlükler ve evrensel hukuk bağlamında çifte standart yaklaşımlarıdır. Elbette Müslümanların sessizliği de işgalcileri cesaretlendirmektedir.

Bu faşist Ben-Gvir de bu pervasızlık içerisinde, Müslümanların ve Müslüman yöneticilerin sessizliğinden cesaret alarak bu saldırılarını artırmış durumda. Aslında Gazze direnişi ve bu direnişin adım adım Batı Şeria’da da alevlenmesi, son yıllarda işgalcilere birçok geri adım attırdı. İşgalciler Gazze gibi Batı Şeria’dan da çekilmeyi gündemine almaya, tartışmaya başladı. Ancak Abraham Anlaşması adı verilen süreçle, Filistinlilerin ihanet olarak adlandırdıkları süreçle birlikte, işgalciler sözde Müslüman yöneticilerin bu hainliklerinden cesaret almış durumda.

Çok teşekkür ederiz vakit ayırdığınız için. 

captcha