Sosyolog ve din araştırmacısı İmad Efruğ Hz Ali’nin (a.s) düşüncelerini tanıttığı toplantılar zincirinin 14. dersinde İmam Ali’nin (a.s) bakış açısıyla dünyanın konumu meselesine ilişkin açıklamlarda bulundu:
Bugün Nehcü’l Belağa’nın 23. Hutbesini ele alacağız. Bu hutbede insanın hem dünya hem de ahirette davranışlarına göre iyi bir konuma sahip olabileceğini konusunda ince noktalara değinilmiştir.
Nehcü’l Belağa 23. Hutbe
“Hakeza kendinde hainlik olmayan Müslüman da Allah’tan iki güzel şeyden birini bekler. Ya Allah’a çağrılır, bu takdirde kendisine Allah’ın nezdinde olanlar daha iyidir. Ya da Allah’ın rızkına erer ki böylece ailesi ve malı olur, din ve hasebi (ilim, edep ve sabrı) de onunla olur, ayrılmaz. Şüphesiz ki mal ve evlat dünya ekinidir (ki fani olacaktır.) Salih amel ise ahiret ekinidir (ki bakidir.) Allah bazı kişilere de her ikisini verir. O halde Allah’ın sizleri korkuttuğu şeyden sakının. Allah’tan özür dilemek ihtiyacını duymayacak şekilde korkun. Gösteriş ve kendini beğenmişlik günahına bulaşmadan amel ediniz. Zira Allah’tan gayrisi için amel edeni Allah amel ettiği kimseye havale eder Allah’tan şehitlerin makamını, saadet ehlinin yaşayışlarını ve peygamberlerle birlikte olmayı dilerim.”
Buradan çıkarılacak sonuç Hz Ali (a.s) dünyayı ahirete yönelikse övüyor sırf dünya olduğu için peşinden gidiliyorsa yeriyor. Yani Hz Ali (a.s), iman ve salih amel, başkalarına değer verme, sadaka ve fedakarlık ile bağlantılı davranışlarla ahirette en yüksek makamlara ulaşmak için dünyayı bir köprü olarak görmektedir. O Hazrete göre, bu ameller dünyayı ahirete bağlayan bir köprü oluşturur.
3967344