IQNA

İnsan kaynaklı zararlar

13:21 - March 07, 2023
Haber kodu: 3479549
İnsanoğlu, Allah’ın yarattıklarının en güzeli olarak anılır, ancak bu üstünlüğü onu güvenli kılmamıştır. Kur’an-ı Kerim’de insanın her zaman büyük kayıplarla karşı karşıya olduğu, ancak saf fıtratına dönerek bundan uzak durabileceğinden bahsedilir.

Kur’an-ı Kerim bazı ayetlerde kendini kaybetmek anlamına gelen ‘Hüsran’ (zarar, ziyan, kayıp) kelimesini kullanır. İnsan bu dünyada yaşayabilir ve birçok şeye sahip olabilir ama kendini kaybedebilir. Allah Zümer Suresi 15. ayette şöyle buyurmaktadır: “Artık siz de O’nun dışında dilediğinize tapın bakalım!” Ve ekle: “Kesin olan şu ki, asıl kaybedenler, kıyamet gününde hem kendilerini hem de yakınlarını ziyan edecek olanlardır. Bilesiniz ki kesin hüsran işte budur!”

Arapça’da ‘husr’ kelimesi, kişinin ana sermayesindeki eksiklik anlamına gelir. Allame Tabatabai’ye göre, Husr ve Hüsran, kişinin sermayesini kaybetmesi anlamına gelir. Nefsin hüsranı benlik kaybı insanın kendini yıkıma maruz bırakarak mükemmelliğe ve kurtuluşa ulaşma kapasitesini kaybettiği bir duruma düşmesidir. Ve bu, sonuçları sonsuza dek sürecek olan gerçek kayıptır. Asıl ziyan budur çünkü kıyamet gününün ziyanları sonsuz ve ebedîdir.

Bu ayet, kişinin kendisiyle olan ilişkilerini geliştirmesinde imanın etkisini gösterebilir. Şöyle söyleyebiliriz, bir kimse Allah ile irtibat kurduğu zaman içinde bir tohum ekmiş olur ve bu tohum yavaş yavaş büyür ve etkilerini varlığında görür. Bu etki insanın Allah ile olan fıtrı bağıdan kaynaklanmaktadır ve doğası gereği gene O’na yönelecektir.

Müfessirler bu ayetin kâfirler hakkında olduğunu söyleseler de, Kur’an-ı Kerim’in Asr Suresi 2. ayetini: “İnsan gerçekten ziyandadır.” okuduğumuzda tüm insanların zarar gördüğü açıktır.

Zarardan kurtulmanın yolları da Asr suresi 3. ayetinde açıkça belirtilmiştir: “Ancak iman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlar, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler başkadır.”

Zarar ve ziyandan uzak durmanın en iyi yolu Bakara suresi 151. ayetinde de zikredilmiştir: “Nitekim aranızdan size bir peygamber gönderdik: O size âyetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yine size daha önce bilmediklerinizi öğretiyor.”

Bu ayette, Allah’ın rahmet ve inâyetini hak etmenin yolları da gösterilmiş bulunmaktadır. Buna göre Hz. Peygamber’in risâletini tanıdıktan sonra, onun tebliğ ettiği ayetlerden ilham alarak ruhumuzu arındırıp ahlâkımızı güzelleştirirsek, Hz. Peygamber’in öğrettiği şekilde kitabı yani Kur’an’ı ve hikmeti özümseyip kavrar, bilmeyip de öğrenmemiz gereken daha başka şeyleri de öğrenerek ilim ve irfanda gelişirsek Allah’ın nimetlerine liyakat kazanmış oluruz.

4117641

captcha