“Onlara Âdem’in iki oğlunun haberini gerçeğe uygun olarak anlat: Hani ikisi de birer kurban sunmuşlar, birininki kabul edilmiş, diğerininki kabul edilmemişti.
Kurbanı kabul edilmeyen, diğerine, “Andolsun seni öldüreceğim!” dedi. O da dedi ki: “Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder.” (Maide 27)
Kur’an’ın altıncı cüzündeki ayette iki farklı aileden iki kardeşe işaret edilmiştir.
Önce Hz. Musa ve Harun ki iki mümin ve muttaki kardeştirler ve Hz. Musa kardeşi Harun'la ilgili böyle buyurmuştur:
Harun öyle bir kardeştir ki kendini tamamen Musa'nın hedeflerine hizmete adamıştır ve Hz. Musa, Harun'u kendi sermayesi olarak görmektedir.
Bazen kardeş insanın kendi sermayesinden sayılır.
İkincisi Habil ve Kabil. İkisinden biri diğerine haset ediyor ve onu katlediyor.
Aile nizamındaki en önemli rollerden biri kardeşliktir.
Erkek ve kız kardeşlerin birbirlerine karşı sorumlulukları vardır.
Zikredilen “akrabalar” diğer bir ifade ile “zevil qurbaa”nın en bariz misallerindendirler.
Kur'an-ı Kerim “zevil qurbaa”ya (yakınlara/akrabalara) ihsanı emretmiştir.
Beşinci cüzdeki Nisa suresinde buyurulmuştur:
“Allah’a kulluk edin ve ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın.”
Zil qurbaa’dan kasıt insanın yakınlarıdır ve bunun en iyi örneği anne ve baba ve çocuklardır.
Anne, baba ve çocuklardan sonra sıra erkek ve kız kardeşlere geliyor.
Erkek ve kız kardeşlere ihsandan bulunmak dini bir vazifedir.
Onlara hediye vermek… Hediye vermek küçük bir şey olsa da…
Tebessüm etmek, onlara dikkat etmek, elini tutmak ve bu gibi şeyler ihsanın örneklerindendir.
Harun mihriban ve kadir bilen bir kardeştir ve kardeşlik hukukuna riayet noktasında iyi bir örnektir.
Kabil ise kıskanç bir kardeştir ve kendi kardeşini katletmiştir ve bu iman ehli için ibrettir.
Ehli Beyt’in (aleyhimusselam) rivayetlerinde kardeşlik hukukuyla alakalı çok fazla rivayet görüyoruz.
Elbette bunlar tüm din kardeşleri için geçerlidir ama bunların en öncelikli olanı insanın nesep açısından kardeşidir.
Öncelikle aff ve mihribanlık
İkinci olarak onun derdi ile dertlenmek
Kız kardeş ve erkek kardeşler Allah’ın büyük nimetlerindendir.
Ne yazık ki tek çocuklu ailelerin artması ile yeni nesil, kardeş muhabbetinden mahrum kalıyorlar.
Bu durum toplumda bazı kişilerin hayatında sosyal ve psikolojik olarak olumsuz etkilere sebep olabilir.
Hali hazırda Aziz İran’da çocuk sahibi olma oranı tedirgin edicidir.
Tek çocuklu ailelerin sayısında artış söz konusudur.
Ne yazık ki İran'da 2018 yılında her anne için 1,7 çocuk doğurma oranı kaydedilmiştir.
Bu miktar 1959 yılına kıyasla %77 azalmıştır.
Gelecek nesli kız ve erkek kardeşten mahrum etmeyelim.
Allah'a emanet olunuz.