IQNA

Hakiki müslümanın ev ve aileye bakışı

Kur'an İlimleri Uzmanı Dr. Hacı Ebulkasım Dulabi, Ramazan ayı münasebetiyle IQNA Haber Ajansı tarafından hazırlanan "Yeniden Hayat" programının yedinci bölümünde hakiki müslümanın ev ve aileye bakışını değerlendirdi.
video kodu

Bismillahirrahmanirrahim

“İbrâhim, babası Âzer'e, “Putları tanrılar mı sayıyorsun? Doğrusu ben seni de kavmini de apaçık bir sapkınlık içinde görüyorum” demişti.” (En'âm 74)

İslam toplumunun en önemli nişanelerinden biri bu toplumun üyelerinin birbirlerine karşı mesuliyet duygusudur.

Bu özellik elbette yalnızca toplumun üst kademesi ile sınırlı değildir.

Toplumu oluşturan en küçük kurum olan aile için de bu mesele önem arz etmektedir.

Bu nedenle hakiki Müslümanın ev ve aileye bakışı sadece bir "uyuma ya da bir istirahat yeri" şeklinde değildir.

İslam toplumunda aile üyeleri olan; anne, baba ve çocuklar birbirlerine merhamet ederler ve mesuliyet duygusu taşırlar.

Aile olmanın hedefine ulaşmak için özellikle ailenin uhrevi amacına ulaşabilmesi için aile üyelerinin birbirlerine yar ve yardımcı olmaları gerekir.

Peygamber Efendimizden (s.a.v) şöyle bir hadis nakledilmiştir.

Yani sizin her biriniz etrafınızdakilerin bekçisi/koruyucususunuz ve onlar karşısında mesuliyetiniz vardır.

Emir sahibi (hükümdar), kendi halkına karşı mesuldür; erkek kendi ailesine karşı ve kadın çocuklarına karşı...

ve bu şekilde herkes kendi etrafındakilere karşı mesuldür.

  1. cüzde yer alan mübarek En'âm suresinin 74. ayeti bu iddianın şahididir.

Hz. İbrahim ile ilgili şöyle okuyoruz:

"Bir zaman İbrâhim babası Âzer'e: “Birtakım putları kendine tanrı mı ediniyorsun? Doğrusu ben seni de, kavmini de açık bir sapıklık içinde görüyorum” demişti."

-Elbette bazıları Azer'in Hz. İbrahim'in amcası olduğuna inanıyor -

Hz. İbrahim, babası ya da amcası Azer'e karşı acıma duyuyordu.

Azer, yaş olarak Hz. İbrahim'den büyüktü.

Fakat Hz. İbrahim kamil bir edep ile onu sapkınlık ve putperestlikten sakındırıyordu.

 

Onunla aile bağının olması, nasihat etmesinden ve yerine getirmesi gereken vazifesinden onu alıkoymuyordu.

Bu davranış bize gösteriyor ki mümin, aile üyelerinin bakış açısı, davranışları ve eğilimlerine karşı hassas olmalıdır.

Çocuk, anne ve babasına karşı onların iyiliğini isteyerek dikkat etmelidir, mesuliyetini yerine getirmelidir.

Aile üyelerinin yoldan çıkmasını engellemek için büyük veya küçük fark etmez hepsi elinden geldiğince çaba göstermelidir.

Bu ruhiyeye hakim olmanın semereleri yani aile üyelerinde "nush" ruhiyesinin olması çok fazladır.

Bu ruhiyeye sahip olmanın en küçük semeresi ve faydası olarak aileler için bir çeşit deruni kontrol oluşmasına işaret edilebilir.

Bu yerine getirildiği takdirde artık toplumda yoldan çıkmaların ıslahı için ya da toplumsal sorunların çözümü için kanuna, baskı ve zorluğa ihtiyaç duyulmaz.

Açıktır ki bir toplumu oluşturan aileler bu önemli hususa bağlı kaldıklarında dikkate değer ölçüde vuku bulan suçları ve toplumsal zararları -gençlerin yollarındaki tehlikelerdir bunlar- azaltacaktır.

Bununla birlikte Amerikan Atlantik'in raporuna göre Amerika'daki suçluların %87'i, çocukluklarını ya annesiz ya da babasız çoğunlukla da yalnızca yalnız annelerle geçirmişlerdir.

Örnek olarak gençlerin %63'ünün intiharı

Çocuklar arasında evden kaçmaların ve ailesiz kalmanın %90'ı

Kötü ahlakî davranışların %80'i

Öfkeyle gerçekleşen tecavüzlerin %80'i

Okuldan atılmaların %71'i

Madde bağımlılarının uyuşturucu madde kullanımının %75'i 

Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hapislerindekilerin %70'i

ve Amerika'daki hapishanelerdeki gençlerin %85'ini

babası olmadan büyüyen çocuklardan oluştuğunu görüyoruz.

Diğer bir deyişle babası olmadan büyüyen çocuklarda diğer çocuklara kıyasla

 5 kat daha fazla intihar ihtimali, 32 kat daha fazla evden kaçma ihtimali,

20 kat daha fazla kötü ahlaki davranış gösterme ihtimali,

14 kat daha fazla tecavüz,

9 kat daha fazla liseden atılma ihtimali,

10 kat daha fazla uyuşturucu kullanma ihtimali

ve 20 kat daha fazla hapishaneye düşme ihtimali bulunuyor.

Üyelerinin birbirine dikkat ettiği ailelerde, aile üyeleri daha salim kalıyor ve toplumun selameti için de yardımcı oluyor.

Allah'a emanet olunuz.