IQNA

Aile düzeni ve akrabalık ilişkileri

23:47 - April 01, 2023
Haber kodu: 3479696
Kur'an İlimleri Uzmanı Dr. Hacı Ebulkasım Dulabi, Ramazan ayı münasebetiyle IQNA Haber Ajansı tarafından hazırlanan "Yeniden Hayat" programının onuncu bölümünde İslam'da aile düzeni ve akrabalık ilişkilerini değerlendirdi.
video kodu

Bismillahirrahmanirrahim

Ramazan ayının onuncu günü olan müminlerin annesi Hz Hatice'nin vefatı dolayısıyla sizlere tesliyet arz ediyoruz.

"İman edenler, hicret edip sizinle beraber cihad edenler, işte bunlar da sizdendir. Aralarında rahim bağı bulunanlar Allah’ın hükmüne göre birbirlerine daha yakındır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir." (Enfal suresi 75)

Aile düzeni ve akrabalık ilişkileri İslam'da çok önemlidir.

O kadar ki akrabalık ilişkisinin önemi, din kardeşliği ve müminlerin birbiriyle olan ilişkisinden daha fazladır.

Örnek olarak miras konusunda ve aynı şekilde infak konusunda öncelik kan bağı olanlaradır. İman sahibi toplumda müminler arasındaki bağlar öncelikli değildir.

Kur'an-ı Kerim'in onuncu cüzündeki Enfal suresinin 75. ayetinde Allah-u Teâlâ bu noktaya işaret etmiştir.

Allah, mümin akrabaların imani vilayet ek olarak nesebi vilayete de sahip olduklarını buyuruyor.

Kur'an müfessirlerine göre cahiliye zamanında miras şu üç yollun biriyle sabit oluyordu:

Bir, kan bağı yoluyla.

İki, erkek evlat edinme yoluyla.

Üç, ahd ü peyman yoluyla.

Sonuncu "vela" olarak anılıyordu.

İslam'ın başlangıcında (henüz mirasla ilgili bir ayet nazil olmamıştı) bu üçüncü yöntem kullanılıyordu.

Ama zamanla İslam kardeşliği bu yöntemin yerini aldı.

Muhacir ve Ensar birbirleri ile kardeşlik akdi okumuştular ve birbirlerinden miras alıyorlardı. Ancak İslam yayıldıktan sonra miras aile bağı (nesebi ve sebebi) olanlara kalmıştır.

Böylece kardeşlik akdinin miras konusundaki hükmü kaldırılmış oldu.

Miras konusundaki hükmün, son hali nazil oldu.

Konuşmamın başında okuduğum ayette buna işaret edilmiştir:

"...Aralarında rahim bağı bulunanlar Allah’ın hükmüne göre birbirlerine daha yakındır..."

Yakın akrabaların, imanları az olsa da vefat eden yakınlarının mirasında payları vardır.

Fakat mümin ve takvalı din kardeşlerin mirasta payı yoktur.

İnfakta da aynı durum söz konusudur.

Yani infak ve bağışta da kan bağı ve hısım olanlar önceliklidir.

Onlardan sonra sıra mümin din kardeşlerine geliyor.

Allah, Kur'an'da muhacir ve ensarı gerçek kardeş olarak hitap etmesine rağmen bu kaide böyledir.

Bu, İslam'da aile konusunun ve yakın akrabaların ihtiyaçlarını karşılamanın önemini göstermektedir.

Elbette yakın akrabaların ihtiyaçlarını karşılamanın da sıralaması vardır.

İlk sırada baba ve çocuklar vardır.

İkinci sırada erkek ve kız kardeşler,

üçüncü sırada ise amca, dayı, hala ve teyze yer alır.

Miras ve infak konusunda sıralama ahkamının bereketleri vardır. 

Bu bereketlere işaret edeceğim.

Öncelikle aile bağına ilave olarak duygusal bağın oluşması.

Bağış ve ihsanda bulunmak duygusal yakınlaşmaya sebep olur.

İnsan hayatta olduğu sürece hatta vefatından sonra yakınlarıyla kuvvetli duygusal bir ilişkiye sahip olmalıdır.

Yüce Allah infakta önceliği akraba ve yakınlara vermeyi emretmiştir.

İnfak bu bağın kuvvetlenmesine yardımcı olmaktadır ve bu da aile üyelerinin daha da yakınlaşmasına katkı sağlamaktadır.

Vefattan sonra da muhabbetin oluşmasına, ölenin üzerindeki manevi haklardan geçilmesine, ölen için hayır işler yapılmasına ve hakkında dua edilmesine sebep oluyor.

İkinci bereketi, fakirliğin giderilmesi ve gerçek ihtiyaç sahiplerine halisane yardım etmektir.

Aile üyeleri, kendi akrabalarının maddi durumuna daha vakıf olduklarından 

bu Allah'ın sünneti layıkıyla yerine getirildiğinde 

ve insanlar ilk olarak kendi akrabalarının ihtiyaçlarını giderdiğinde

fakirler bundan böyle ihtiyaçlarını toplumda dile getirmeye ihtiyaç duymayacaklardır.

Bu mesele müminlerin insani kerametini de temin etmektedirler.

Zira bu infak Kur'an'ın düsturu ile ve yerine getirilmesi gereken vazife olarak yapıldığında 

ihtiyaç sahibinin utanma ve mahcup olma, borç hissi ve üzüntü duymasına sebep olmayacaktır.

Zenginlerin, fakir akrabaları ile irtibatta olarak onları fakirlikten kurtarmaları gerekir.

Allah'a emanet olunuz.

captcha