Kur’an-ı Kerim’de tarihi kanunlarla ilgili beş grup ayet
Kur’an’da tarihle ilgili konularda pek çok tartışma olup bu konulardan biri de Kur’an’daki tarihî kanundur.
Sünnetin anlamı
Sünnet, Allah’ın dünyayı yönetme yöntemleri olarak kabul edilirse, onunla tarihin kanunları arasında bir ilişki kurulabilir. Bu soru tarih bilim adamlarının kafalarını her zaman meşgul etmiş ve tarih boyunca toplumların hareketine hakim olan yasaların olup olmadığı, insan toplumlarının belirli yasalara uyup uymadığı konusunda ve temel olarak beşeri olaylar belli bir kanuna tabi midir sorusuna cevap vermeye çalışmışlardır.
Bunu Kur’an’da incelemenin yolu tarihçiler gibi ele alarak tarihin kanunlarına bakmaktır.
Burada tarihin neresine bakarsak bakalım gözlemlenebilecek genel kanunları arıyoruz. Bu yasalar daha önce varsa, gelecekte de var olacaklarını söyleyebiliriz. Örneğin insan yaşlamına baktığımızda sürekli değişebilen trafik kurallarının yanısıra hayatta hiç değişmeyen kurallar da vardır. Mesela suyun yüz derecede kaynadığı söylenirse bu değişmez bir kanundur.
Kur’an-ı Kerim’de tarihi kanunlar
Kur’an-ı Kerim’in ayetlerinde tarihin kanunlarının çıkarılabileceği içerikler vardır. Bunlardan bir grup bazı Kur’an kelimeleridir. Sünnet, kitap ve kelime gibi. Yunus suresi 82. ayeti: “İstersen orada bulunduğumuz şehrin halkına ve aralarında geldiğimiz kafileye de sor. Biz gerçekten doğru söylüyoruz.”
İsrâ suresi 58. ayeti: “(Günaha batmış) ne kadar ülke varsa hepsini kıyamet gününden önce ya helâk etmiş veya onları çetin bir şekilde azaba uğratmış olacağız. Bu, kitapta yazılıdır.”
Diğer kategori ise Allah’ın dile getirdiği ve bu olayın sonunu bir kanuna bağladığı bazı olaylardır. Örneğin Bakara Suresi’nin 127, 128 ve 129. ayetlerinin sonunda Allah’ın aziz, hekim, her şeyi işiten ve her şeyi bilen olması gibi hususlardan bahsedilmektedir. Bakara suresinin 260. ayetinin sonunda Allah’ın Aziz ve Hekim olduğunu okuyoruz. Burada Hz. İbrahim’in (a.s) talebi ile Allah’ın Aziz ve Hekim olması arasında bir ilişki vardır.
Kur’an’da tarih kanunlarının bulunmasının üçüncü sebebi, Kur’an’nın genelleme kabiliyeti ve olayların sebeplerini açıklamasıdır. Örneğin Sebe Suresi'nin 15-21. ayetlerinde Sebe Ehline dikkat çekilerek inkârlarının bir sonucu olarak bağ ve bahçelerinin halak olduğu belirtilmekte. Allah bu kanunun kesinliğini vurgulamaktadır.
Kur’an’dan başka örnekler de verebiliriz. Tarihi neden arama sınırlarının maddi dünyanın ötesine genişlemesi bir diğer delildir. Al-i İmrân suresinin 123-126. ayetleri Bedir savaşıyla ilgilidir. Buradaki örneklerden biri Allah’ın yardım etmesi için üç bin melek gönderdiğini eğer sabırlı ve takvalı olurlarsa Allah’ın onlara düşmanlarına karşı melekleriyle yardım edeceğini söylemesidir.
Kur’an toplumun genel kaderine önem verir. Her toplum için belirli bir dönem vardır derken, tarihin genel akışını ifade edilmektedir. Allah Kasas suresi 5. ayetinde şöyle buyuruyor: “Oysa biz o ülkede güçsüz düşürülenlere lutufta bulunmak, onları önderler yapmak, onları (ülkelerinin) vârisleri kılmak istiyorduk.”
Kur’an’a bu noktadan bakarsak, tarihi kanunlarla ilgili birçok içerik bulabiliriz.
Bakır’ul Ulum üniversitesi öğretim görevlisi Muhsin Elviri’nin konuşmasından alıntıdır.
4134515
