Hüccetül İslam Velmüslimin Muhammed Suruş Mahlati’nin Seher Duası açıklamasının özet metni şöyledir:
Seher duasında Allah’tan iki çeşit rahmet dileriz: ilki insanın kendine rahmeti ikincisi başkalarına. Birinci çeşit rahmet, kişinin Allah’tan dileğini ve bağışlamasını istemesi veya sıkıntıya düşen kişinin ilâhi rahmet istemesi ile talep edilmektedir.
Bu rahmet türü Kur’an ayetlerinde de zikredilmektedir. Zümer suresi 53. ayeti: “De ki (Allah şöyle buyuruyor): “Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu O çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.” Bu ayet, Allah’ın rahmet ve affının asla ümitsizliğe izin vermeyecek derecede geniş olduğunu en açık bir şekilde ortaya koyan ilâhî müjde olarak değerlendirilir.
İkinci tür rahmet ise, insanın Allah’tan rahmet sıfatına sahip olmasını istemesidir. Başkalarına iyilik ve merhametle davranmak demektir. Aslında insan, başkalarının sorunlarını çözebilmek ve başkalarına yardım edebilmek için Allah’tan kendisine iyilik ve merhamet vermesini ister. Kur’an’da rahmete mazhar olan bazı kimseler tanıtılmıştır. Bu gruplardan biri de İsa’nın takipçileridir.
Kur’an-ı Kerim onların bazı düşünce, inanç ve davranışlarını hem övmekte hem de eleştirmektedir. Allah’ın verdiği bu rahmet ve merhamet, kişinin sadece kendi sorunlarını değil, başkalarının sorunlarını da çözmesi için kullanılmalıdır. “Allah'ım, tüm insanlara karşı duyduğun geniş merhameti bize de nasip et.”
Ramazan ayında sadece kendimiz için değil başkaları için de Allah’tan rahmet diliyoruz.
Nefretle dolu bir kalp, Allah’ın rahmetini kabul etme kapasitesine sahip değildir
Al-i İmrân suresi 159. ayeti: “Sen onlara sırf Allah’ın lütfettiği merhamet sayesinde yumuşak davrandın”. Burada Hz Peygamber’in Allah'ın verdiği rahmet nedeniyle başkalarına karşı merhametli olduğu anlamına gelir. Bu ikinci tür rahmettir. Burada Peygamber Efendimiz, Allah’ın yeryüzündeki rahmetinin aracısıdır.
Elbette rahmetin bu yüksek mertebesi, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kalbinde vardır ve diğerlerinde de daha düşük mertebelerde vardır, bu rahmet anne-babada, bilhassa annelerde vardır. Kur’an-ı Kerim'de anne şefkatiyle ilgili herhangi bir tavsiyemiz yoktur, çünkü buna gerek yoktu. Evladını kaybeden bir anneye ağlamayı öğretmemize gerek varmıdır? Gam ve üzüntü içinde alev alev yanar. Anne sevgisi öğretmeli bir şey değildir ve onun önünde durmamak gerekir.
Öte yandan, çocuklara ebeveynlerine saygı duymaları tavsiye edilmelidir. İsrâ suresi 24. ayeti: “ Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. “Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster” diyerek dua et.”
İhya gecelerinde sadece kendi sıkıntı ve ihtiyaçlarımızı gidermek için Allah’tan rahmet talep etmemeliyiz. Diğer insanlara karşı sevgi ve merhamet beslemeyen insanın kalbi kinle doludur ve Allah’ın İlâhi lütfuna nail olamaz. Allah’ın lütfu kalbi sevgi ve merhametle dolu olanadır. Allah’ın sevgi dolu kalbini kendine çeker ve ikisi birbirini etkiler.
4051989