Sosyolog ve din araştırmacısı merhum İmad Efruğ Hz Ali’nin düşüncelerini tanıttığı toplantılar zincirinin 30. dersinde şu açıklamalarda bulundu: Bugün Nehcül Belağa’nın 23. Hutbesini ele alacağız. Bu hutbede Hz. Ali’nin (a.s) aile sosyolojisi ve akrabaya dikkat açısından oldukça düşündürücü açıklamaları vardır. Bugün bu tabir ve tasviri toplumsal bir gerçeklik olarak da anlıyoruz. Bunun hakkında teoriler üretebiliriz.
Hz. Ali (a.s) 23. Hutbesinde fakirlere zenginleri kıskanmamasını öğütlemekte, zenginlere de riyakâr davranmamalarını emretmektedir. Ayrıca da yakınları ziyaret etmenin faydalarını ve onlara yardım ve merhamet edilmesini beyan etmektedir. “Ey insanlar hiç kimse her ne kadar mal-mülk sahibi de olsa yakınlarından ve onların kendini elleri ve dilleriyle savunmalarından müstağni (ihtiyaçsız) olamaz.
İnsanın yakınları, insanın ardında en iyi, en büyük koruyucularıdır. İnsanın dağınıklık ve perişanlığını en iyi derleyip topla¬yanlar onlardır. Zorluk ve acılarda kendine (yabancılardan) daha merhametli olurlar. ...Allah’ın insana halk arasında verdiği iyi-hayırlı isim, başkasına miras olarak bırakacağı maldan daha hayırlıdır.”
Toplumda aile halk arasında özel bir yere ve desteğe sahip olup bu destek korunmalı ve zayıflatılmaması için çaba gösterilmesi gerekmektedir. Elbette aile kurumu farklı şekillerde güçlendirilebilir. Aileyi güçlendirmek şekil ve biçimden çok muhteva ve anlam içermelidir. Bana göre aile ile ilişkilerde sözlü ve kuru ziyaretler yerine gerçek destek ve yardım daha anlamlı olacaktır. Elbette kimse fiziki iniş çıkışları inkâr edemez, önemli olan bu alanda empati kurabilmektir.
3971064