IQNA

İnanç İlkeleri; Mead / 22

Ölümden korkmamak için neler yapmalıyız

15:12 - May 23, 2023
Haber kodu: 3480377
Ölüm korkusun kökleri ve temel bilgileri insanların duygu ve hislerinde yatmakta olup bunlar ölümden korkmamaya veya korkuyu azaltmaya yardımcı olabilir.

Ölümden korkmamak için korkunun kökü olan cehalet, bilgi eksikliği, yok olma...vb ölümden korkmamıza sebep olan şeyleri ortadan kaldırmalıyız. Kur’an’nın rehperliğinde aklî delillerle ölümün hiçlik olmadığını bilmeliyiz. Bu şekilde ölüm korkusunun ilk nedeni ile mücadele etmiş oluruz.

Eğer korku, dünyaya bağlılıktan, maldan, evlattan, eşten ayrılıktan kaynaklanıyorsa, bilmeliyiz ki Allah, ölüm anında bizi evimizden, malımızdan, çocuklarımızdan ayırıyorsa, bunun yerine hiçbir dünyevi nimetle kıyaslanamayacak başka nimetler veriyor. Bu dünyada o kadar çaba göstermeliyiz ki dünya sevgisi kalbimize etki etmesin ve ondan ayrılık bize acı çektirmesin.

Zenginlik ve servet sahibi olma kötü bir anlama gelmez, ancak ona bağımlılık ve ilgi tehlikelidir. Buda ondan ayrılmaya ve ölüm korkusuna neden olur. Çünkü ahireti zenginleştirmek için kullanılabilecek zenginlik, insanı ölüme ve dünyadan ayrılmaya heveslendirir.

 Korku eğer belirsiz, karanlık ve tehlikeli bir aşamaya girme fikrinden geliyorsa, ölüme giden yolun karanlık olmadığını bilmeliyiz. Aksine  insanın tekamül ve gelişiminde bir adım atmaktır. Çünkü ölüm ve başka bir eve taşınmak ve birbiri ardına gelişim aşamalarından geçmek bir büyüme sebebidir ve zarurîdir.

Eğer ölüm korkusu iman ve salih amel eksikliğinden kaynaklanıyorsa, takva zırhı  ile kuşanmalıyız. Kur’an-ı Kerim Bakara suresi 197. Ayetinde kuyuruyor ki : “...azık edinin; kuşkusuz azığın en hayırlısı takvadır...”

Allah’ın Rahim olduğunu ve rahmetinin gazabından daha büyük olduğunu bilerek işlediğimiz birçok günah yüzünden tövbe etmeli ve bunları telafi etmeye çalışmalıyız.

İslam Peygamber’i (s.a.v.) “Allah’ın lütuf ve merhametinin ne kadar büyük olduğunu bilseydiniz, ona güvenir ve asla korkmazdınız.” der.

Bizim ölümden korkmamızın temeli amellerimizin zayıflığı ve günahlarımızın çokluğudur. Bunu da tövbe ederek, salih amel işleyerek ve samimi bir ümitle telafi edebiliriz.

Muhsin Kıraati’nin İnanç İlkeleri (Mead) kitabından alıntıdır.

IQNA Haber Ajansı'nı sosyal medyada takip edebilirsiniz:

Twitter

Facebook

captcha