Kâfirler neden korkar?

Haktan yüz çeviren, yaratıcının varlığını inkar eden, ister istemez dünyanın ve tabiatın yapısına uygun olmayan inançlara başvurur ve bu onu tedirgin eder, bu tedirginlik küfürün büyümesiyle daha da artar.

Kaygı ve korku günümüz toplumlarında sıkça görülen sıkıntılardan biridir. Modern yaşam tarzındaki kaygıya ek olarak kaygının temel köklerinden biri insanların inanç çeşidinde bulunabilir. Kur’an-ı Kerim de bu açıkça bildirilmiştir:

Al-i İmrân suresi 151. Ayeti: “Kâfirlerin kalplerine korku salacağız. Çünkü onlar, hakkında Allah’ın hiçbir delil indirmediği şeyi O’na ortak koştular. Onların varacağı yer cehennemdir. Zalimlerin durağı ne kötüdür!”

Bu ayette belirtilen kâfirlerin kalplerine korku salmalarının sebebi, onların Allah’a ortak koşmalarıdır.

Hurafelere yönelmek, akıl ve mantığı terk etmek insanı hayattaki çeşitli olaylar karşısında aciz bırakır zayıf düşürür. Onlar kolayca yanlışa düşer, hayatlarındaki en küçük bir olay bile onlara çok büyük görünür ve dehşete düşerler. Günümüz dünyasında da kendilerine güçlü bir dayanak seçmedikleri için en ufak bir olaydan bile korkan güçlü insanlar görüyoruz.

Tarihi nokta

Nur tefsirini okuyoruz: Uhud’da Müslümanların yenilgisinden sonra, Medine civarlarında bulunan Ebû Süfyan ve ordusu Müslümanların helak edildiğini ve geriye kalanlar kaçtığını, dönüp onları yok etmenin daha iyi olacağını söylediler. Ancak Allah onların kalplerine öyle bir korku saldı ki, yenik düşmüş gibi Mekke’ye döndüler.

Nur tefsirine göre bu ayetin mesajları:

1-Allah, düşmanın kalbine korku salarak Müslümanlara yardım eder.

2-Allah’tan başkasına güvenmek nasıl şirk ve korkuya sebep oluyorsa Allah’a iman güven ve huzur verir.

3-Müşriğin şirk iddiasında hiçbir delili yoktur.

4-İnanç ilkeleri mantık ve muhakemeye dayalı olmalıdır.

5-Burhan kalblere inen ilâhî bir nurdur ve müşriklerde bu nur yoktur.

6- Şirk bir zulüm çeşididir