Doha News sitesinin haberine göre, Mekke’ye yapılan yıllık hac, 14 asrı aşkın süredir süresiz dini bir yolculuk olmuştur. Bu ibadet İslam’ın beş şartından biridir.
Tarih boyunca hac yolculuğu sadece zorlu çöl yollarından kolay dünya seyahatine uzanan bu dönüşüm olarak yalnızca teknolojideki ilerlemeyi yansıtmakla kalmıyor, Müslümanların inançlarını göstermek için kullandıkları zamanları da gösteriyor.
Erken İslam döneminde (7-10. Yüzyıllar), Mekke’ye hac vazifesi için gitmek çoğu zaman sıkıntılı bir çabaydı. Yolculuk genellikle çölün sert doğasında yaya olarak ya da deve ile yapılır, bazen aylarca hatta yıllarca sürerdi.
Hacılar gündüzün acımasız sıcağı gecenin soğuğu, açlık, susuzluk ve haydutların tehdidiyle savaşarak tüm zorluklara rağmen bu manevi yolculuğu gerçekleştirirlerdi.
Orta Çağ boyunca (11.-15. Yüzyıllar) hac ziyareti İslami imparatorlukların ve farklı yönetimlerin ortaya çıkışıyla kolaylaştı.
Fatımiler, Eyyubiler ve daha sonra Memlükler güvenli yollar yaptılar, hacılar için dinlenme yerleri inşa ettiler, yiyecek ve su sağladılar.
Ancak yol hala uzundu ve seyahat etmek isteyenler hacca zamanında ulaşabilmek için yolculuklarına aylar öncesinden başlamak zorundaydı.
Miladi 15. ila 17. yüzyıllarda, Keşif Çağı boyunca denizcilik teknolojisi, Mekke’ye ulaşmak için yeni yollar getirdi. Müslüman gezginler deniz yollarını kullanmaya başlayarak Kızıldeniz’i veya Hint Okyanusu’nu geçtiler.
Deniz yolculuğuda fırtınalar, gemi enkazları ve korsanlar gibi kendi tehlikelerini de beraberinde getirdi.
Modernitenin gelişi ve petrolün keşfiyle ulaşım önemli bir değişikliğe uğradı, seyahat süresini önemli ölçüde azaltarak Müslümanların Mekke’ye ulaşmasını çok daha güvenli hale getiren seyahat yöntemleri sağladı.
Hac yolculuğunda devrim, yeni dönemde (19.-20. yüzyıl), buharlı gemiler ve demiryolları gibi ulaşım yöntemlerinin tanınması ile yaşandı.
Süveyş Kanalı’nın 1869’da açılması, Güney Asya ve Uzak Doğu’dan seyahat süresini önemli ölçüde azalttı. 1908’de tamamlanan Hicaz Demiryolu, Osmanlı İmparatorluğu topraklarından hacılar için uygun bir kara yolu sağladı.
Sömürgecilerin müdahalesi ve Birinci Dünya Savaşı’nın neden olduğu o dönemin sosyo-politik gelişmeleri, hac ve demiryolunun kendisini sekteye uğrattı.
20.yüzyıl önemli değişimlerin habercisi oldu, havacılık teknolojisi ilerleme kaydetti. Müslüman nüfusun daha geniş bir bölümünün hac yapmasını 1970’lerde başlayan ticari hava yolculuğu sağladı. Hac’da devrim yarattı.
Suudi Arabistan da bu hacı hacmini karşılamak için devasa altyapı projelerine başladı.
Günümüzde Hac, milyonlarca Müslümanı kendine çeken oldukça organize ve büyük ölçekli bir etkinlik haline geldi.
Çoğu Müslüman uçakları ve trenleri tercih ediyor. Bazıları ise hala araba ve otobüslerle bu yolculuğa çıkıyor.
Hacılar hangi ulaşım şeklini seçerlerse seçsinler, teknolojik ilerleme ve altyapı gelişmeleri eski günlere göre bu manevi ibadeti gerçekleştirmeyi daha güvenli hale getirdi.
Tehlikeli çöl yolculuklarından modern hava yolculuğunun rahatlığına kadar bu değişimin her aşaması, zamanın değişen koşullarına göre şekillendi. Buda sadece maddi ve manevi bir yolculuğu değil, İslam tarihindeki bir yolculuğu yansıtır.
4150962