IQNA

Müslüman düşünürler arasında sanatın yeri

10:21 - July 11, 2023
Haber kodu: 3480930
TAHRAN (IQNA) - Sanatın, hayal gücü, renk, ışık, fikir, dünyası gibi son derece önemli temellere sahip olduğunu düşünürsek, Müslümanlar bu alanda en iyi çalışmaları yapmıştır.

İslam felsefesinin Yunan felsefesiyle sıkı bir bağı varsa ve Yunan felsefesinde sanatın felsefeyi çok etkilediği ve ondan etkilendiği düşünülüyorsa, o zaman İslam felsefesinde de ikisi arasında karşılıklı etkilerin olması gerekir ama durum böyle değildir.

Yunanistan yazarlığın ve felsefe yazımının ortaya çıktığı yer olup sanat teorileri alanında, sanat felsefesine ilişkin en temel teori Yunancadır. Yunan felsefesinde en başından beri sanat ve felsefe arasında ciddi bir ilişki görüyoruz. Örneğin Gorgias adında eski bir Yunan filozofu vardır. O bir sanatçının muhatabın ruhunu memnun etmesi gerektiğini eğer sanat eseri izleyiciyi hoşnut etmiyorsa sanat eseri sayılamayacağını söyler.

Sanat eseri izleyicinin ruhunu fethetmelidir. Peki bu nasıl yapılmalı?  Gorgias, bir ressamın gerçek rengi kullanmaması gerektiğini, bir dizi rengi alıp kullanmak için karıştırması gerektiğini söylüyor. Bunu felsefenin sanata ilk yaklaşımlarından ve felsefenin sanatın özü üzerindeki etkisinden biliyoruz.

Aristoteles, sanat felsefesinin aynı zamanda sanatın ontolojik ispatının savunucusudur. İnsanın üç gücü olduğunu söyler: teorik, pratik ve nihai aşaması sanat olan yaratma. Bu, Aristoteles’in bakış açısından sanat ontolojisinin ispatının başlangıcıdır. Batı’da sanatın neredeyse felsefeyle paralel ilerlediğini gösteren birçok örnek var Bunun aksine İslam dünyasının Yunanistan’a yaklaşımı son derece eleştirel ve aynı zamanda bilimseldi.

Sanat felsefesinin en önemli teorisi taklit teorisidir. İbn Sina “teşbih” ve “taklit” terimini kullanır. Farabi ve takipçileri “tahayyül” tabirini kullanırlar. Bu algı sanat felsefesi dünyasına yakındır çünkü ben resimdeki bir şeyi yeniden yaratmanızı istesem, onu hayal gücünüzün süzgecinden geçirmeden yapamazsınız. Yani yaratılan gerçek değil, gerçek ile sizin hayal gücünüzün birleşimidir.

Büyük bir muhtevaya sahibiz ama işlevi ilahiyat olmuştur. Sanatın en önemli görsel unsuru olan renk alanında İslam medeniyetindeki konular mutasavvıfların sunduğu en mükemmel konulardır.

Dolayısıyla sanatların hayal, renk, ışık, fikir ve benzeri çok önemli temellere sahip olduğunu düşünürsek, Müslümanların bu alanda ne güzel eserler ortaya çıkardıklarını görürüz. Peki neden bir sanat okulu kurulmadı? Çünkü teolojik bir işlevi vardı. Ama diğer alanlarda örneğin manevi adab, irfani toplantılar ve zikir gibi konularda elimiz dolu. Ayrıca şu noktayı da belirtmek gerekir ki İslam medeniyetindeki tüm sanat eserlerinde iki alan istisnadır: müzik ve mimarlık.

Tahran Üniversitesi Sanat Fakültesi Öğretim Üyesi Hasan Bulhari’nin “İslam felsefesinin sanata etkileri; geçmiş, şimdi ve gelecek” toplantısıdaki konuşmasından alıntıdır.

4150989

captcha