Nisâ suresi 144. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Onların fısıldaşmalarının birçoğunda hayır yoktur. Ancak bir sadaka verilmesini yahut bir iyilik yapılmasını ya da insanların arasının düzeltilmesini isteyenler müstesnadır. Kim Allah’ın rızasını elde etmek için bunu yaparsa biz ona ileride büyük bir karşılık vereceğiz.”
Tüm kültürlerde, iki kişinin başkalarının yanında fısıldaması veya kulaktan kulağa konuşması hoş olmayan bir davranış olup diğerleri ikisinin gıybet ettiğini düşünebilir. Bu evrensel tavsiye insanların yanlış düşünce ve anlamlara maruz kalmaması içindir. Bu ayette Allah, dostluk atmosferinin devamı ve başkalarının itibarını korumak amacıyla fısıldaşmaya bazı istisnalar getirmiştir.
Bu istisnai durumlardan birincisi birini sadaka vermeye veya başka birine iyilik yapmaya fısıldayarak davet edebilirsiniz. Bunu diğer insanların haberi olmadan sessizce yapmak iyidir.
Ya da insanlar arasındaki münasebetleri düzeltmek, aralarındaki dostluğu yeniden tesis etmek için alçak sesle fısıldamak amellerin en faziletli olanıdır. Bir insanı alçak gönüllü olması, affetmesi....vb konularda uyarmak için fısıldaşma olabilir. Bu istisnalar Allah’ın rızasını kazanmak niyetiyle yapılmalıdır. Neticesinde Allah ona büyük mükâfatlar verecektir.
Mücâdele suresi 7. ayeti: “Farkında değil misin, Allah göklerde olanı da yerde olanı bilmektedir! Gizli gizli konuşan üç kişi yoktur ki dördüncüleri O olmasın; beş kişi yoktur ki altıncıları O olmasın. Bundan az veya çok olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar mutlaka Allah onların yanındadır; nihayet kıyamet günü onlara yapıp ettiklerini bildirecektir. Çünkü Allah her şeyi bilmektedir.”
Ve insan için, dostane fısıltılarında bile Allah’ın varlığını görmek ne büyük bir nimettir. Yüce Allah bizi iyilik yapmaya teşvik eder. Bizi her türlü yanlış davranış ve söze karşı uyarır.
Hüseyin Muhyiddin İlahi Kumşei’nin “365 gün Kur’an ile sohbet” kitabından alıntıdır.
4115206