Bu nitelendirme Kur’an kavramlarının ebediliğinin yanında çeşitli açılardan dikkat çekicidir.
Hadis söz ve söylemdir. Zümer suresi 23. ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Allah, kendi içinde uyumlu, gerçekleri tekrar tekrar dile getiren bir kitap olarak sözlerin en güzelini indirdi. “
Kur’an için (Ahsen-i Hadis) “en güzel” hadis ifadesi Kur’an’ın kapsamlılığına, doğruluğuna, sağlamlığına ve belagatine vurgu yapmaktadır.
1-Kur’an’nın kapsamlılığı: Kur’an-ı Kerim insanın hidayeti ve gelişimi için gerekli olan herşeyi içerir. Kur’an indirilen son İlâhi kitap olduğu için kendisinden önce indirilen semavî kitapların tüm hidayeti ve rehberliğini içinde barındırır.
2-Kur’anın sahihliği ve doğruluğu: İsrâ suresi 81. ayetinde belirtildiği gibi : “De ki: “Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur.”
Batıl işler her zaman kaybetmeye ve yok olmaya mahkumdur. Kur’an’nın hakkaniyeti, sabit ve doğru olması, varlığının kesin olması bu sebeptendir. Sonuç olarak Kur’an batıla karşı girdiği her mücadelede galip gelir ve Kur’an’ın nuru söndürülemez. Saff suresi 8. ayeti: “İsterler ki Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürüversinler; ama inkârcılar hoşlanmasalar da Allah nurunu muhakkak tamamlayacak!”
3- Kur’an’nın dayanıklılığı: Kur’an’ın sağlamlığı, son ilâhi kitap olması ve onda herhangi bir tahrif ve değişiklik olmamasından kaynaklanmaktadır. Başka bir ilâhi kitap indirilmeyecektir. Burdan çıkarılacak sonuç ise Kur’an’ın sonsuza kadar sağlam ve sabit kalacağıdır.
4-Kur’an’nın fesahat ve belagatı: Allah kelâmının güzelliğine, sade ve aynı zamanda derin olmasına delalet eder. Kur'an-ı Kerim insanlarla herkesin anlayacağı şekilde konuşur ama aynı zamanda yüksek bir ilim ve marifet sahibidir.
Bu ayette geçen “benzer” (müteşabih) kelimesi, ayetlerin birbirine benzediği anlamına gelir ki bu da bütün ayetlerin özelliğidir. Müteşabihten maksat Kur’an’ın muhtelif bölümlerinin uyum içinde olduğu ve bunlarda herhangi bir çelişki ve tutarsızlık bulunmadığını gösterir.
Bu insanların sözlerinin tam tersidir ki konuşmalarında ve sözlerinde, ne kadar dikkat etselerde bilerek veya bilmeyerek farklılıklar ve çelişkiler bulunur.
Allah’ın kelamı ve Kur’an-ı Mecid böyle değildir. Kavram ve öğretilerindeki olağanüstü uyum ve tutarlılık onun insan sözü olmadığının kanıtıdır.
Zümer suresinde geçen ‘Mesânî’ kelimesi Kur’an ayetlerinin birbiriyle ilişkili olduğunu ve bazı ayetlerin diğer ayetleri tefsir ettiği anlamındadır. Kur’an ayetleri ahenkli bir dizi oluşturdukları ve birbirleriyle yakından ilişkili oldukları için “mesânî” olarak adlandırılırlar.
Kur’an “mesânî”dir, yani onu okuyanı, dinleyeni yeterince aydınlatmak için aynı bilgileri bazan aynı, bazan farklı ifadelerle tekrar tekrar dile getiren veya bıkkınlık vermeden tekrar tekrar zevkle okunan, dinlenen bir kitaptır.