Dini kutsallıklara hakaretleri önlemek uluslararası mekanizmalar gerektirir
Uluslararası Kur’an Haber Ajansı (IQNA) Kur’an-ı Kerim’e defalarca yapılan saygısızlığa yanıt olarak bu haber ajansının girişimiyle 8 Ağustos Pazar günü “Kur’an’a hakaretin uluslararası insan hakları açısından incelenmesi’ uluslararası web semineri düzenledi.
Adı geçen web seminerinde Uluslararası ilişkiler konusunda uzman Muhsin Gani bu konudaki görüşlerini dile getirdi. İsveç’ten Bahreynli hukuk analisti Halil Hasan bu programın sorularını online olarak yanıtladı.
Halil Hasan konuşmasında, İsveç’teki son saygısızlık eylemlerinin aşırı sağcı ve ırkçı partiler tarafından desteklendiğini söyledi.
Aynı halde aşırı sağ partilerin çeşitli yollarla ırkçı notlarını Almanya da dahil olmak üzere medyada yayınlamaya, diğer ülkeleri Müslümanlara ve göçmenlere karşı kışkırtmaya çalıştıklarını kaydetti.
Hasan Kur’an yakma olaylarının önüne geçilmesi için hızlı bir şekilde mekanizmalar kurmaya çalıştıklarını belirterek Kur’an yakmanın kökeni ve medeniyetler arası diyaloğ yerine medeniyetler arası çatışmaya alternatif yaratmaya çalışan tüm projelerin kurutulması gerektiğini ifade etti.
Bahreynli analist, BM İnsan Hakları Konseyi toplantısında Kur’an’ın yakılmasının kınandığını ve dini kutsallıklara hakaret olarak değerlendirdiğini herkesin bildiğini bu toplantının iyi sonuç verdiğini dile getirdi.
Halil Hasan, bu açıklamanın İslam ve diğer dinlerin dini sembollerine hakaret etmeye çalışan aşırılık yanlıları, hükümetler ve partilere karşı mahkemelerde şikayette bulunulmasının önünü açabileceğini söyledi.
Ayrıca Hasan, Müslüman ülkelerin İsveç’te gerçekleşen bu çirkin eylemi kınama hareketini ve İsveç ürünlerini boykot etme çağrısında bulunan Müslüman alimlerin tutumlarının olumlu ve değerli olarak nitelendirdi.
İİT’dan İsveç Dışişleri Bakanı’nın İsveç hükümeti ile görüşme davetinin sadece bir tür geri çekilme olmadığına inanan Bayreynli analist bunun İsveç’in İslam ve Arap dünyası ülkeleriyle ilişkilerinin seviyesini etkileme korkusundan kaynaklandığını ve bunun ekonomik sonuçları olacağını ifade etti.
Halil Hasan son olarak şu değerlendirmede bulundu: İsveç ile diğer ülkeler arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler çok geniş olup İsveç bu ilişkilerden faydalanmaktadır, bu nedenle bu ilişkilerdeki herhangi bir boşluk ve hasar İsveç ekonomisini etkileyecektir. Bunlar, diğer ulusların çıkarlarını ve bu ülkede yaşayan ve güvenli ve emniyetli bir yaşam sürmek isteyen toplumun bir kesiminin çıkarlarını koruyan İsveç hükümeti ve partileri üzerinde İsveç içinde baskı kurmak için kullanabileceğimiz mekanizmalardır.
Bahreynli haklar aktivisti Bakır Derviş ve Lübnan’ın İsveç’teki Yüksek İslami Şii Konseyi temsilcisi Şeyh Yusuf Karut bu web seminerindeki diğer konuşmacılar arasında yer aldı.
4155926
