Büyüklerin sıkça kullandığı eğitim yöntemlerinden biri muhatablarına soru sorma yöntemidir. Eğitimde özellikle cahil ve inatçı kişiler için muhataba soru sorup içten cevap verme yöntemi çok etkilidir.
Bu yötemde öğrenciyi motive etmek için önce bilgisizliğinin farkına varmasını sağlarız, sonra ona bilgi veririz. olup şekli ve üslubu, Kur'an-ı Kerim defalarca soru sormanın farklı biçimlerini kullanmıştır. İnsanın fıtratına bu şekilde bir şey sunulduğunda, onu kabul etmekten başka çaresi kalmaz.
Hz. Musa (a.s) da bu yöntemi kullanmış olup Kur’an ayetlerine yansıyan örnekleri şunlardır:
1- Firavun ilk başta Hz. Musa (a.s) tek Allah’a inandığı için onu hapse atmak istedi. Hz. Musa (a.s) cevap verdi: “Mûsâ, “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi. (Şuara:30)
Firavuna Allah’ın varlığını ve Peygamberlik görevinin doğruluğuna mucize ve işaret getirsede onu hapse atıp atmayacağını sordu. Firavun gerçeği görsede Hz. Musa’ya (a.s) karşı suçlamalarda bulunmaya devam etti.
2- Naziât suresi 18. ayeti: “Ona de ki: “Arınmayı ve seni rabbinin yoluna iletmemi ister misin? Böylece O’na saygılı davranırsın.”
Burada Hz. Musa (a.s) Firavun’un şirkten ve zulümden vazgeçip Allah’ın birliğine inanmaya başlayıp başlamayacağını bilmek ister.
Bu ayet bize insanları davet ederken ve eğitirken herkesin kabul edebileceği yumuşak bie dille güzel ve çekici sözler kullanmamız ve onları doğruları kabul etmeye motive etmemiz gerektiğini söyler.
Ancak Firavun inadından vazgeçmez tüm iyilik, güzellik, mantık ve güzel anlatıma rağmen isyanını sürdürür ve Hz. Musa’nın (a.s) davetini kabul etmez.
3- Son örnekte Musa İsrailoğullarını Firavun’un elinden kurtardıktan sonra İsrailoğulları Hz. Musa’dan (a.s) kendilerine putperestlerin tanrısı gibi bir tanrı tayin etmesini istediler.
Hz. Musa (a.s) onlara cevaben şu soruyu sorar: “Mûsâ, “Size Allah’tan başka bir tanrı arayayım öyle mi! Halbuki O sizi diğer toplumlara üstün kılmıştı” dedi.” (A’râf:140)
Allah’a kulluk etmenin sebebi şükretme duygusu ise, o zaman bütün nimetleriniz Allah’tandır, Allah’tan başka ibadete layık ilah olmadığı için sizi nimetlendirmiştir.
Aslında Hz. Musa’nın (a.s) sorduğu tüm bu sorularda amaç, karşı tarafı ve vicdanını uyandırmak ve sonrasında kurtuluşa götüren doğru yolu seçmelerini sağlamaktır.
Elbette bazı insanlar o kadar günah içine batmışlardır ki günahlar hayatlarında fıtratlarının etkisini azaltır. Görüldüğü gibi Firavun bunun sonucunda ebedi azaba mahkum olmuştur.