İslam ataerkilliği kabul etmez

TAHRAN (IQNA) – Peygamber Efendimiz (s.a.v) döneminde kadının hiçbir konumu yoktu. Ancak İslam’ın gelişiyle bu durum değişmiş kadın bir insan için en yüksek saygı ve haysiyet mertebesine ulaşmıştır.

Modernite çağında kadınlara karşı şefkatsizlik ve kabalıkla karşı karşıyayız. Modernitenin kadına özgürlük verdiğini söylemek doğru olmaz aksine bu Batı’da kadının araçsal kullanımına yol açtı. Montesquieu’nün “Kanunların Ruhu” gibi önemli kitaplarında da kadın haklarından hiç bahsedilmediğini, hatta bazen kadınlara yönelik sert eleştirilerin yapıldığını görüyoruz. Son yüz yılda kadın haklarını savunan hareketler şekillenmiş olup İslam ülkelerine nüfuz etmiştir.

Ehl-i Kitap’ın tahrif edilmiş kutsal kitaplarında kadınlara karşı merhametsizlik ve kabalık görüyoruz. Örneğin Hz Havva’nın Hz. Adem’i (a.s) doğru yoldan saptırdığı söylenmektedir. Kur’an bu konuda kesin çizgiyi çizerek Hz. Adem’i (a.s) saptıranın ve doğru yoldan çıkmasının şeytan olduğunu bildirmiştir. Kur’an Hz. Havva ve Adem’in manevi konumunu zikrederek Hz. Havva’ya ismet sıfatını vermiştir. Bu konu Hz Meryem için de beyan edilmiştir: “Melekler şöyle demişti: “Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz kıldı ve seni bütün dünyadaki kadınlara üstün eyledi.” (Al-i İmrân: 42)

İslam'ın gelişiyle birlikte, daha önce hiçbir sosyal konuma sahip olmayan kadınlar öyle bir konuma ulaştı ki, Hz. Peygamber (s.a.v) kızının elini öptü. Müslüman dünyasının seçkin isimlerinden İmam Ali (a.s), eşi Hz. Zehra’nın (s.a)  yanında huzur bulduğunu kendisini üzmediğini söyler.

Allah Kur’an-ı Kerim’in Rûm suresi 21. ayetinde şöyle buyurmaktadır: “Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.”

Bu tür ayetler toplumda kadınla ilgili konulara dikkat etmemiz gerektiğini ve kadının araçsal olarak kullanılmasına izin vermememiz gerektiğini göstermektedir. Batı kadınları araçsal olarak kullanmaya devam etmekte olup Feminizm, kadın haklarını savunma sloganlarına rağmen kadınları üstün bir konuma getirmedi.

 Toplumda ilahi bir din olmasa bile insanın sosyal olması, kadının onurunu korumamızı, özgürlüğün sınırını çizmemizi gerektirir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) insanı ilahi yola yönlendirmiş olup insanı zincirlerden kurtarmaya çalışmıştır.

Dünya Ehl-i Beyt (a.s) Genel Sekreteri Ayetullah Rıza Ramazani’nin konuşmasından alıntıdır.

4113357