Şeytan Allah’a itaatsizlik edip Hz. Adem’e (a.s) secde etmeyi reddettikten sonra cennetten kovuldu. Daha sonra tüm insanları doğru yoldan çıkaracağına dair yemin etti. Kehf Suresi 50. ayetinde bu konu şöyle zikredilir: “Hani biz meleklere, “Âdem’e secde edin” demiştik; İblîs’ten başka hepsi secde ettiler. O cinlerdendi, rabbinin emrinden dışarı çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da onu ve onu izleyenleri mi dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düşmanınızdır. Zalimler adına bu ne kötü bir tercih!”
Kur’an-ı Kerim’in birçok suresinde Şeytanın insanın düşmanı ve amacının insanları Allah’ın belirlediği yoldan saptırmak olduğunu vurgulayan birçok ayet beyan edilmiştir. A’râf suresi 16-17. ayetlerinde olduğu gibi: “İblîs dedi ki: “Bundan böyle benim sapmama izin vermene karşılık, ant içerim ki, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.”
“Sonra elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın.”
Şeytan, en başından itibaren tüm gücü ve araçlarıyla insana düşmanlık başlatmıştır. Şeytan’ın vesveseleriyle doğru yoldan çıkardığı ilk kurbanları ise Hz. Adem ve Hz. Havva olmuştur. A’râf suresi 20. ayeti: “Derken şeytan, kapalı olan avret yerlerini birbirine göstermek için onlara fısıldayıp kafalarını karıştırdı ve “Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî yaşayanlardan olursunuz diye yasakladı” dedi.”
Bu, insanoğlunun Şeytan’la mücadelesinde karşılaştığı ilk ve en büyük zorluktu. Daha sonra şeytan’ın çeşitli vesveseleriyle karşı karşıya kaldı ve İlahi imtihana tabi tutuldu.
3539739