Amerikalı profesör İslamofobinin Batı’daki köklerine ilişkin açıklamalarda bulundu
Charlotte Observer sitesinin haberine göre, Charlotte Observer’da yayınlanan bir makalesinde Vermont’ta üç Filistinli öğrencinin vurulduğuna ilişkin son haberlerin kendisini derinden etkilediğini söyledi.
Ve şöyle devam etti: Annem bizi bizi New Jersey’de anaokuluna götürürken, komşumuz anneme “kumaş kafa” dediğinde sadece üç yaşındaydım. Üniversite birinci sınıftayken 2002 yılında Charles Franklin kamyonunu Talahasi İslam Merkezi’nin ön girişine çarpmadan birkaç dakika önce oradan ayrılmıştım. Böylece kendi deyimiyle “Müslümanlar bu ülkede güvende olmadıklarını bilecekler.” dediğinde ben orayı terk etmiştim. Daha sonra yakalandı ve mahkum edildi.
Şimdi 20 yıl sonra iki çocuk annesi olarak , 11 Eylül terör saldırılarını takip eden günlerde karşılaştığım aynı düzeyde Arap ve Müslüman karşıtı nefretle mücadele edeceğimi hiç düşünmemiştim. Ancak Aksa Tufanı operasyonunun ardından bir adam penceresini açarak bana ve oğluma “terörist” diye bağırdı.
Amerika’da İslamofobi bireysel ırkçılığın değil, sistemik ırkçılığın göstergesidir. Müslümanları suçlayan ve propagandasını yapan bir tasavvurdur.
Bu eylemleri gerçekleştiren insanlar yalnızca bireysel kötülük ya da nefretle hareket etmiyorlar. Eylemleri medya, film endüstrisi ve bazı politikacılar tarafından desteklenen daha geniş İslamofobik söylemin sonucudur. Bu söylem Müslümanları tehditkâr ve şiddet içeren bir kimlik olarak tanımlıyor.
Ben bir din hocası olarak derslerimde filmlerin Müslümanları Amerikan kültürünün dışındaki kişi veya kişiler olarak nasıl tasvir ettiğini inceliyorum. Genellikle Müslüman kadınlar mazlum ve cinsel bir araç olarak Arap erkekleri de zengin, kalitesiz ve tehlikeli olarak tasvir ediliyor.
Filimler insanlara farkında olmadan mesajlar verir. Arap dünyasında gerçek mağdurların olmadığı ve savaşta hayatını kaybedenlerin bunu hak ettiği mesajıdır. İnsanlar Müslümanlara karşı nefret veya korkuyla doğmazlar. Onlara korkmaları ya da nefret etmeleri öğretiliyor.
Batı’daki İslamofobinin temel nedenleriyle mücadele etmek için sadece bireysel şiddet eylemlerini kınamak yeterli değil. Nefretin meşrulaştırıldığı sistemik yolları incelemeliyiz.
Nefreti meşrulaştıran güçlü ve insanlık dışı rivayetlerin hedefi olduğumuzda hepimiz nefret suçunun kurbanı oluyoruz. Bu tasavvurları yıkmak için diğer insanların çehrelerini tasvir ederek başlamalıyız. Bir anne ve öğretmen olarak bunu yapmaya devam edeceğim.
4185967
