Irkçılığın toplumdaki en önemli sonuçlarından biri, her grubun kendisini diğer gruptan üstün görmesini sağlayacak şekilde bölünme ve farklılıklar yaratmasıdır.
İslam’ın ilk dönemlerinde Yahudilerin bir özelliğinin de insan toplumlarında savaşı kışkırtmak, fitne ve fesat çıkarmak olduğu Maide suresi 64. ayetinde şöyle bildirilmiştir: “Yahudiler “Allah’ın eli bağlanmış!” dediler. Asıl kendi elleri bağlanmıştır ve söyledikleri yüzünden lânetlenmişlerdir. Aksine O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun azgınlığını ve inkârcılığını kuşkusuz arttıracaktır. Onların arasına kıyamete kadar sürecek düşmanlığı ve kini saldık. Ne zaman savaş ateşini tutuşturmuşlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk için çaba harcarlar; Allah ise bozguncuları sevmez.”
Bu, tüm varlığı kötülük ve kötü davranışlarla dolu olan ve tüm insanlardan nefret eden insanların suç niteliğindeki eğilimleridir. Onlar intikamlarını savaş ve kanlı isyanlar çıkararak alırlar. Allah her zaman Müslümanların yanında ve onların planlarını bozandır. Ateşlerini her zaman söndürebilir.
Yahudiler diğer kavimlerden üstün olduklarına ve Yahudi olmayanlardan oluşan küresel bir koalisyonun kendileriye mücadelede geçici olarak başarılı olabileceğini çünkü onlar arasındaki bölünme ve anlaşmazlığın onarılamaz şekilde derinlere kök saldığı ve iki bin yıldır yüreklerinde besledikleri din ve ırk düşmanlığını körükleyerek kişisel ve ulusal çıkarlar arasında çelişki yarattıkları Siyonizm liderlerinin protokolünde belirtilmiştir.
Allah bu ırkçı grubun tefrikası ile mücadele için İslam kardeşliğini oluşturarak karşı çıkmıştır.
Hucurat suresi 10. ayeti: “Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız.”
Kur’an Müslümanların birliği konusu üstünde durarak tüm İlahi dinleri bir olarak kabul eder. Kur’an, önceki ilahi kitapları tasdik eder ve tüm ilahi peygamberlerin tek bir şeyi aradıklarını, yani tüm insanları herşeyin yaratıcısı olan Allah’a davet ettiklerini söyler. Dolayısıyla semavi dinlerin genel çerçevesi aynıdır ve hepsinin ortak ilkeleri vardır.
İslam ümmetinin tarihinde pek çok fitne ve belanın kaynağı nifak tohumlarının atılmasından dolayı olmuştur. Allah birçok ayette Müslümanların bölünmemesi içinfitne ve fesad konusunda yuarıda bulunmuştur.
Ekrem Heyderi'nin Kur'an ve ırkçılık sorunu başlıklı araştırmasından alıntıdır