Cahiliyye dönemi Araplar arasında da haram aylarından sayılan zillhicce ayına ayrı bir önem atfedilmiştir. Zira o dönemde de zilkade ve zilhicce aylarında panayırlar kurulur ve panayırların sona ermesiyle de hac ziyaretlerinde bulunulurdu. Bu cihetle Zilhicce ayı İslam’dan sonra da hac ibadetinin yerine getirildiği ay olmuştur. Zilhicce ayının dokuzuncu gününden itibaren beş gün boyunca devam eden hac menasiklerinin vakitleri, mekanları veya mahiyetleri dikkate alınarak her bir gün için farklı isimlendirmeler de kullanılmıştır.
Örneğin, zilhiccenin sekizinci günü için terviye, dokuzuncu günü için arafe, onuncu günü için eyyamü’n-nahr veya haciların minada bulunmalarından mütevellid eyyam-i mina isimleri verilmiştir.
Zilhicce, hac ve kurban günleri gibi çok kıymetli vakitleri içinde barındıran müstesna bir aydır. Üçü peş peşe biri ayrı olmak üzere dört tane Haram ay bulunur. Mübarek aylar ya da hürmet ayları olarak anılan bu aylar Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep’tir. Bu dört ayda her türlü kötülük, saldırı, zulüm ve savaş yasaklanmıştır. Allah-u Teala’nın amelleri yapma anlamında en sevimli gelen ay Zilhicce ayıdır. Bu bağlamda Zilhicce’nin fazileti ve yapılacak amelleri çok kıymetlidir.
Fecr suresinin 2. ayetinde geçen “on gece” ile tercih edilen yoruma göre, hac ayı olan Zilhicce’nin ilk on gecesi kastedilmiştir Zilhiccenin ilk on gününün faziletine işaretle, Hz. Peygamber (s.a.v) “Allah katında şu on günde işlenecek sâlih amelden daha sevimli bir amel yoktur.” buyurmuş, sahabîler: “Ey Allah’ın Resûlü! Allah uğrunda yapılacak cihattan da mı üstündür?” diye sormuşlar. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.s.); “Evet, Allah yolunda cihat etmekten de. Ancak malını ve canını tehlikeye atarak cihada çıkan, şehit olup dönmeyen kimsenin cihadı başka. (O, bundan üstündür.)”
Zilhicce’nin bu on gününün fazileti hac ibadetinin bu ayda yapılmasından kaynaklanmaktadır. Zira bu günlerde hac ibadetinin bir kısım menâsiki yapılmakta bir kısmı da (ziyaret tavafı, şeytan taşlama gibi) ardından gelen teşrik günlerinde gerçekleştirilmektedir. Zilhicce ayının dokuzuncu günü olan Kurban Bayramının arefesinde tutulan orucun da çok faziletli olduğu rivâyetlerde zikredilmiştir
Manevi yakınlık anlamına gelen bu kelimenin özü kulun Rabbine bu ayda daha da yakınlaşmasıdır. Toplumsal dayanışmanın tesisinin yanında, varlık bilincinin hakikate uygun şekilde kazanımını sağlayan malî ibadetlerdir. Mali ibadetlerden biri de kurban kesmektir. Kurban bayramı ise her yıl Zilhicce’nin 10. Günü başlar. İlk 10 günde ise bir Müslüman, ibadet ve hayırlarına ağırlık vermelidir. Zilhicce’yi ayrı kılan özelliklerden biri ilk 10 gün orucudur. Zilhicce ayının ilk on gününde sadaka vermenin fazileti büyüktür. Sadaka vermek belli bir vakit tayin edilmemiş bir ibadet olmakla birlikte, bazı zaman dilimlerinde icrası, dini açıdan daha faziletlidir. Nitekim Zilhicce ayının ilk on günü de bu anlamda üstün bir zaman dilimidir.
Kaza namazı kılmak, sadaka vermek, Kur'an-ı Kerim okumak ve tesbih namazı kılmak Zilhicce ayında yapılacak en önemli ibadetlerdendir. Zilhicce ayının en kıymetli ibadetleri İslam’ın 5 şartından biri olan hac vazifesidir ve oruç tutmaktır.
Hadis-i Şerif’te ilk 10 gecenin her gecesinde kılınan namaz için Cennet müjdesi vardır. Zilhicce ayının ilk on gününde zilkade ayının son gecesinden kurban bayramı gününe kadar akşam namazı ile yatsı namazı arasında kılınması tavsiye edilen namaz 4 rekattır. Her rekatta 1 Fatiha, 1 Felak, 1 Nas, 3 İhlas suresi ve 3 Ayet-el Kursi okunur. Namazdan sonra ise şu dua okunur: ‘’Sübhanallahi zil izzeti vel ceberut. Sübhanallahi zil kudrati vel melekut. Sübhanel hayyillezi la yemut. La ilahe illa hüve yuhyi ve yümit ve hüve hayyün la yemut. Sübhanallahi Rabbil ibadi vel bilad. Velhamdülillahi kesiran tayyiben mübareken ala külli hal. Allahuekberu kebiran. Rabbena celle celalühü ve kudratühü bi külli mekan.’’
Kaynaklar: DergiPak, İDDEF